Troid kanseri ve astım hastası Yılmaz Suncak, kan ve idrar tahlilleri yapılmadığından vücudunun değişik bölgelerinde ödem oluşuyor. Hijyenik bir ortamda kalması gerekirken, 19 kişilik odalarda kalan Suncak’ın tedavisi yapılmıyor. Annesi Hazal Suncak, “Oğlum ölürse hesabını kim verecek” diye sordu.
İzmir Şakran 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Yılmaz Suncak, İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ağır hasta tutuklular listesinde yer almasına rağmen tedavi edilmiyor. 1993 yılında tutuklanıp gözaltında kaldığı 50 gün boyunca ağır işkencelere maruz kalan Suncak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı.
26 yıldır cezaevinde tutulan Suncak, sırasıyla Mardin, Ağrı, Ceyhan, Adıyaman, Aydın, Kırıklar, Bolu, Ankara Sincan Cezaevi’nde kaldı. Şu an Şakran Cezaevi’nde kalan Suncak, troid kanserinden endokrinoloji bölümünde 6 ayda bir kontrollerinin yapılması gerekirken hastaneden de randevusu olduğu halde tedavisi engelleniyor.
‘Mahkeme ortasında askerler tarafından dövüldü’
Suncak’ın düzenli olarak kan ve idrar tahlilleri yapılmadığından yüz ve elleri başta olmak üzere vücudunun değişik bölgelerinde ödem oluşuyor. Aynı zamanda astım hastası olan Suncak, hijyenik bir ortamda kalması gerekirken, 19 kişilik odalarda kalıyor.
Cezaevine ziyarete giden annesi Hazal Suncak, oğlunun gördüğü işkencelerden dolayı kansere yakalandığını söyledi. Oğlunun daha iyi koşullarda tedavi edilmesi için mücadele veren Suncak, “Oğlum 26 yıldır tutukludur. İlk gittiğinde 20 yaşındaydı, şimdi 45 yaşında. Yılmaz, daha önce adlilerin içine zorla konulduğu için 60 gün açlık grevinde kaldı. Açlık grevindeyken cezaevi yetkilileri tarafından ölümle tehdit edildi. Direnişi kısmen de olsa sonuç vermişti. Oğlum her sürgün edildiğinde işkenceyle karşılaştı. Siyasi savunma yapmasın diye mahkeme ortasında gözümüzün önünde askerler tarafından dövüldü” dedi.
‘2 ayda bir kontrole girmesi gerek’
Hasta tutuklulara kötü muamele edildiğini dile getiren Suncak, oğlunun rutubetten, iyi beslenememekten dolayı troid kanserine yakalandığını söyledi. Suncak, “Aslında hastalığı üst boyuta ulaşmış durumda, kolesterol var, gözlük numarası yüksektir. Tedavi için atılan bir adım yok. 2 ayda bir kontrole gitmesi gerekirken götürülmüyor. İlaçları zaten verilmiyor, hastaneye başvuru yapılıyor; ama muhatap dahi alınmıyor. Görüşe gittiğimde oğlumun her geçen gün eridiğine şahit oluyorum. Her gittiğimde midesinden ve boğazından çektiği ağrıları görüyorum. Astımdan kaynaklı nefes almakta bile zorlanıyor. Oğlumun yaşamından kaygılıyım. Ona bir şey olursa kim hesabını verecek?” diye sordu.
Suncak, İHD’ye yapılan düzenli başvuruların yanı sıra oğlunun durumuna dikkat çekmek amacıyla Cumhurbaşkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Başbakanlığa dilekçe yazdıklarını belirtti. Suncak, verdikleri tüm mücadelelere rağmen kendilerine bir dönüş yapılmadığını kaydetti.
Kaynak: MA