F Oturumu’nda, Kandıra Cezaevi’nde tutulan ve demans tanısı konulan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un durumuna dikkat çekildi. ‘Tuğluk’un yaşamı bu kararla yeniden riske sokulmuştur’ denilirken, derhal serbest bırakılması istendi
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkati çektikleri “F Oturumu” eyleminin 541’inci oturumunda, Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve demans tanısı konulan Kürt siyasetçi ve hukukçu Aysel Tuğluk’un sağlık sorunları anlatıldı.
6 Ağustos Cumartesi Şube binası önünde yapılan açıklamaya İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, oyuncu Nur Sürer, hasta tutuklu yakınları, insan hakları savunucuları ile çok sayıda sivil toplum örgütü katıldı. “Tedavi haktır engellenemez” yazılı pankartın açıldığı eylemde sık sık “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Tecrit işkencesine son” ve “Hasta tutukluları serbest bırakın” sloganları atıldı. Eylemde ayrıca Aysel Tuğluk ile birlikte durumu kritik olan birçok hasta tutuklunun fotoğraflarının yer aldığı dövizler de taşındı.
Kısa süre içinde 36 tutuklu yaşamını yitirdi
Cezaevlerinde artan işkence ve kötü muameleyle birlikte sağlığa erişimde de sorunların arttığını ifade eden İHD İstanbul Başkanı Gülseren Yoleri, bu durumun Nisan, Mayıs ve Haziran ayını içeren 2022 “Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu”nda açıkça somut bir hal aldığını belirtti. Bu raporu derneklerine yapılan başvurular ve basın taraması yoluyla elde ettiklerini ifade eden Yoleri, üç aylık rapor döneminde en az 11 tutuklunun yaşamını yitirdiğini belirtirken yılbaşından bu yana ise 36 tutuklunun yaşamını yitirdiğini söyledi. Yoleri, derneklerinin hasta tutuklu listesinde yer alan Ali Altaç’ın 29 Haziran günü Metris Cezaevi’nden tahliye edildikten sonra yaşamını yitirdiğinin bilgisini de verdi.
Tuğluk’un yaşamı tehlikeye atıldı
Yoleri, hasta tutuklu siyasetçi ve hukukçu Aysel Tuğluk’un durumuna da dikkati çekti. Tuğluk’un tutuklu bulunduğu Kobanê davasında tahliye olduğunu ifade eden Yoleri, Tuğluk’un ağır hasta tutuklu olmasına ve tahliye olmasına rağmen bırakılmadığını belirterek “Yaşamı riske sokulmaktadır” dedi. Yoleri, Kocaeli Üniversitesi’nin Aysel Tuğluk hakkında “hapishane koşullarında yaşamını yalnız başına sürdüremez” raporu verdiğini hatırlattı. Yoleri, şöyle devam etti: “Üniversitenin raporuna ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın bilimsel mütalaasına rağmen, Adli Tıp Kurumu’nun 22 Haziran 2022 tarihli son raporuna dayanılarak, bir defa daha Aysel Tuğluk için ‘Cezaevinde kalabilir’ denilmiş ve ağır demans hastası Tuğluk’un yaşamı bu kararla yeniden riske sokulmuştur. Adli Tıp Kurumu’nun son raporuna 3 üye tarafından konulan şerhte, Tuğluk’un 3 ay boyunca izlemeye tabi tutulduktan sonra karar verilmesi gerektiğinin altı çizilmiştir” dedi.
Tuğluk’un avukatlarından Serdar Çelebi’nin sözlerine yer veren Yoleri, “Tuğluk’un avukatı Çelebi, ‘Bu şekilde hasta olan birinin cezaevinde yaşamını sürdürmesi ihtimali yok. Birebir görüyoruz adını, nerede olduğunu, yemek yemeyi, su içmeyi, giysi değiştirmeyi bile unutabiliyor. Üniversite Hastanesi tarafından demans teşhisi konulmasına ve ilaç tedavisi devam etmesine rağmen, Adli Tıp Kurumu hastalık teşhis edilmemiş gibi davranıyor, ‘Cezaevinde üç ay gözlemlenmelidir’ diyerek muhalefet şerhi koyan üç üye ise, kesin olarak teşhis edilmiş olmasına ve yarattığı yaşam riskine rağmen demans belirtilerinin takibi için 3 ay gibi uzun bir süre önererek, sorumluluktan kaçıyor’ demiştir” diye konuştu.
Çevik Bir bırakılırken Aysel Tuğluk içeride
Tahliye olan Emekli General Çevik Bir’e verilen kararın Tuğluk’a verilmesi çağrısında bulunan Yoleri, şunları söyledi: “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun, ciddi sorunlar içeren 16. Maddesi mahpuslara eşit uygulandığında dahi, Tuğluk’un tedavi maksadı ile infaz ertelemesi talebinin kabulü gerekmektedir. Demans hastası olması nedeni ile yaşamı risk altında denilerek geçtiğimiz günlerde cezasının infazına bir yıl süreyle ara verilerek serbest bırakılan Orgeneral Çevik Bir örneğinde olduğu gibi aynı gerekçelerle Aysel Tuğluk da serbest bırakılmalı, yaşam hakkı korunmalıdır.” Yoleri, Hasta tutsak Aysel ve cezaevi koşullarında tedavisi yapılamayan tüm hasta tutsakların serbest bırakılarak sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu da duyarlılığa çağırdı.
İSTANBUL