Kanal İstanbul nedeniyle rantçıların hedefi olan Şahintepe’deki mahalle sakinleri şimdi ise Başakşehir Belediyesi’nin “Kentsel Dönüşüm” projesi ile karşı karşıya kaldı
Yadigar Aygün
İstanbul Başakşehir’de bulunan Şahintepe Mahallesi yoksul kesimlerin yaşadığı bir yer olarak bilinir. 1990’lı yıllarda bölgedeki köy yakmaları sonucu evini yurdunu terk ederek buraya yerleşen insanların çoğunlukta olduğu mahalle, yıllarca alt yapı, ulaşım gibi birçok sorun ile yüz yüze kaldı. Tüm zorluklara rağmen burada yaşam mücadelesi veren mahalle sakinleri, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kanal İstanbul Projesi”ni ortaya atmasının ardından birçok sorun ile yüz yüze kaldı. Bu projeyle mahalledeki ev ve arsaların değer kazanacağını duyan ve ağzı sulanan rantçılar mahalleye dadanmaya başladı. Bunlar ile paralel polis baskısının da arttığını aktaran mahalle sakinleri, “Bizleri evlerimizden etmek ve buradan göçertmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Eskiden buraya uğramayan polisler, şimdi her gün mahallede cirit atıp baskı uyguluyor” diyerek yaşadıkları baskıyı anlatıyor.
Belediye devrede
Mahalle sakinleri bunlar ile mücadele ederken Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan tam yetki alan AKP’li Başakşehir Belediyesi “Kentsel Dönüşüm” projesi başlattı. İmarın askıya alınmasının ardından yargı yoluna giden mahalle sakinleri, İstanbul 9’uncu Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Yurttaşların talebini kabul eden mahkeme projeyi iptal etti. Ancak bu sefere belediye 2022’nin Haziran ayında 1542, 1543, 1554, 1606, 1540, 1564 ve 1617 numaralı adalarda ada bazlı “Kentsel Dönüşüm” projesi başlattı. Bu kapsamda belediyenin yurttaşları “Ya evinizi proje kapsamına alırısınız ya da sizin elektrik ve suyunuzu keseriz” şeklinde tehdit ettiği iddia edildi. Mahalle sakinlerinin “Biz kendi evimizi kendimiz yıkıp yerinde yeniden yapmak istiyoruz” talebinin ise belediye tarafından “İstanbul 9’uncu Bölge İdare Mahkemesi’nin kararı var yapmazsınız” denilerek reddedildiği ifade edildi. Halkın tüm çabalarına rağmen 1543 numaralı adada yıkım işlemi başlatıldı.
Daha önce Kanal İstanbul’a karşı şimdi ise “Kentsel Dönüşüm”e karşı bir araya gelen mahalle sakinleri Şahintepe Halk Dayanışması diye bir oluşum kurdu. “Birlikte mücadelenin kazandıracağı” saikiyle kurulan bu oluşum, hemen hemen her gün farklı etkinlikler yaparak mahallelerini korumaya çalışıyor. Şahintepe Halk Dayanışması ve mahalle sakinleri yaşadıkları sorunları gazetemize anlattı.
Rant peşindeler
Şahintepe Halk Dayanışması üyesi Özgür Cihan Uçar, Şahintepe’de yapılmak istenen kentsel dönüşümün bir rant ve talan projesi olduğunu vurguladı. Uçar, “Ne Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ne de Başakşehir Belediyesi’nden riskli ilan edilen adaların neden riskli bir alan olduğuna dahil bir açıklama yok. Belediye Şahintepe’de Başakkent AŞ şirketiyle yıllarca arsa topladı ve imar uygulamasıyla birlikte arsalarını bu 7 adaya kaydırdı. Bu nedenle de 7 adanın en büyük ortağı Başakşehir Belediyesi. Öyle ki 1554 numaralı adada yaşayan bir kişiye gelen ihbarnamede, bu adada belediyenin 2 bin 69 metre kare yeri olduğu ifade ediliyor. O nedenle biz de bunun bir ‘kentsel dönüşüm’ olmadığını, belediyenin aleni şekilde rant peşinde olduğunu söylüyoruz. Bunlarla birlikte bu dönüşümü uygulan bir şirket, yani kâr amaçlı kurulan bir yapı. Bu şirketi oluşturan kişiler belediyenin kadroları. Seçtikleri 7 ada ise arsa yoğunluklu alanlar. Yani rantı yüksek alanlar, daire karşı daire vermek zorunda olmadıkları alanlar” dedi.
‘Geçit vermeyeceğiz’
Bunlara karşı mahalle olarak dayanışma içinde olduklarını aktaran Uçar, “Belediye tehditvari yaklaşımlarla insanlarla sözleşme imzalamaya çalışıyor. Anlaşmak için zorladığı insanlara ‘eğer arsaların 3’te 2’sini alırsam elektriğinizi, suyunuzu, doğalgazınızı keseriz’ diyorlar. Kısaca burayı elinizden alma ve yıkma hakkına sahibim diyor. Biz şunu diyoruz, biz bu mahallenin derdini, cefasını çektik. Bu evleri kolay yapmadık, bin bir zorlukla baş ederek kurduk mahallemizi. İşimize, okulumuza çamurlu yollardan gittik. Bu kadar zorluk görmüş, varı yoğu bu evler olan bizleri kolayca yerimizden edebileceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Şahintepe halkı olarak mahallede sonuna kadar mücadele edeceğiz. Mahalle halkı olarak rantçılara asla geçit vermeyeceğiz. Mahalleli bir ablamızın ifade ettiği gibi, ‘bize taşla gelirlerse biz de taş alacağız, bize gül ile gelirlerse biz de onlara gül vereceğiz’ diyoruz” diye ifade etti.
‘Yurttaşın malına çöküyorlar’
Şahintepe’de yaşayan Kanal İstanbul Projesi nedeniyle mağdur olan Mehmet Kaya da, Kanal İstanbul Projesi ve Başakşehir Belediyesi’nin başlattığı “Kentsel Dönüşüm” ile birlikte Şahintepe’de ki yurttaşları mağdur edildiğini söyledi. Kaya, “30 senedir burada yaşıyorum. Bütün birikimlerimi emeğimi buradaki evime harcadım. Yıllardır imarlarınızı vereceğiz dediler. 30 sene imarlı tapumuzu bekledik. Sanki biz Şahintepe’ye gelip bedava konduk. Tapumu yeni almıştım ki Kanal İstanbul havzasında kaldığı için tapumuz askıya çıktı. Bizi Arnavutköy’deki Hacımaşlı’ya sürgün gönderilmek isteniyoruz. Kanal İstanbul ve 7 adada başlatılan Kentsel Dönüşüm Kararı ile Şahintepe halkının elinden evlerini almak istiyorlar. Kendileri ve zenginler için bu projeleri yapıyorlar. Şahintepe’nin genelinde bir rant projesi var. İstimlak ve riskli alan denilerek tüm emek ve birikimlerimiz gasp ediliyor. Şahintepe halkının elinden arsaları nasıl alırız diye gizlice planlar yaptılar. Tüm Şahintepe halkı endişe içinde. Çok mağdur olduk. İşimizi, gücümüzü bıraktık bu hukuksuzlukla uğraşıyoruz. Kazançlarına kazanç eklemek için evlerimizi elimizden almak istiyorlar. Bu yurttaşın malına çökmektir. Hile yolu ile evlerimizi kamulaştırmak istiyorlar” diye konuştu.
‘Terk etmeyeceğiz’
Kaya, Başakşehir Belediyesi’nin yurttaşların barınma hakkını yok saydığını vurguladı. Sonuna kadar mücadele edeceğine dikkat çeken Kaya, “Başakşehir Belediyesi, başlattığı Kentsel Dönüşüm’le buradaki bazı adalara riskli alan diyor ama riskli alan adı altında kamulaştırıyor. Riskli alansa gidip orada neden inşaat yapıyorlar. Bunun risk ile alakası yok. Yurttaşı kandırarak, korkutarak evlerimizi elimizden almaya çalışıyorlar. Böyle bir belediyecilik anlayışı olamaz. Belediye demek yurttaşı feraha çıkarmaktır. Yurttaşı sosyal haklara kavuşturmak demektir ama Başakşehir belediyesi malımıza göz dikerek barınma hakkımızı yok sayıyor. Bir hukuksuzlukla ve hak gaspıyla karşı karşıyayız. Bütün birikimiz emeğimiz burada. Emeklerimizi kimseye vermeyeceğiz. Yoksuldan alıp zengine, yandaşlara evimizi peşkeş çekmek istiyorlar. Biz buradan hiçbir yere gitmeyeceğiz. Şahintepe bizim mezarımız olacak. Sonuna kadar mücadele edeceğiz” diye belirtti.
‘Arnavutköy’e sürüyorlar’
Kanal İstanbul Projesi nedeniyle mağdur olan Yaşar Çoşkun ise Şahintepe’de yapılmak istenen projelerle mahalle halkının Şahintepe’den İstanbul’un ücra yerlerine sürgün edilmek istendiğini söyledi. Şahintepe halkının tüm emek ve birikimlerine göz dikildiğine dikkat çeken Çoşkun, “17 Ocak 2022 tarihinde arsam Kanal İstanbul havzasında kaldığı için askıya çıktı. Bizi Arnavutköy Hacımaşlı köyüne sürgün ediyorlar. Kesinlikle kabul etmeyeceğimizi söyledik. Bize bir arsa ve 125 bin TL vereceklerini söylediler. Sürgün etmek istedikleri yerde elektrik, doğalgaz, su yok, yolu yok. Kısaca Hacımaşlı’da yok, yok yok. Bizim adımıza bizim lehimize olabilecek hiçbir şey yok” diye aktardı.
Katarlılara peşkeş çekiliyor
50 yaşında olduğunu ve 35 senedir çalıştığını aktaran Çoşkun, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “35 sene çalıştım. Bütün birikimimi arsaya yatırdım. Babamdan bana kalan miras ile bir ev aldım. Varımızı, yoğumuzu tüm emeğimizle bu arsaları aldık. Amaçları emeklerimizi gasp etmek. Hacımaşlı davalarını sürdürürken televizyonu bir açtık ki Yenişehir Projesi ile bizim mülkiyetimizin üzerinden Kataristanlılara reklam yapıyorlar. Biz biriz, beraberiz kesinlikle kimseye verilecek zerre kadar bir metrekarelik yerimiz yok. Buradan herkes elini çeksin. Bizi yerimizden yurdumuzdan etmek istiyorlar. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Buradan asla çıkamayız. Burada canımızı veririz. Başka gidecek yerimiz yurdumuz ve imkanımız yok. Tek yurdumuz Şahintepe’dir. Köyüme gidersem bir metrekarelik yerim yok. Benim bütün emeğim bütün yatırımım, buradadır.”
Çocuklarının geleceği
Kaldığı evin çocuklarının geleceği olduğuna dikkati çeken Çoşkun, “Yarın çocuğum bana ‘Emeğimizi gaspçılara yedirdin’ demesin diye mücadele edeceğim. Bizim arsalarımızı, tüm emeklerimizi, kendilerine yandaşlara, Katarlılara vermek istiyorlar. Bu projelerin bizim lehimize olacağına inanmıyoruz. Kanal İstanbul’un 6 aydır mağduruyum. 6 aydır evimi ne zaman alacaklar diye gözüme uyku girmiyor. Bütün psikolojim altüst oldu. Bütün hayallerim gitti. Yarına dahi hiçbir hayalim kalmadı. Evimin etrafına kenetlendim ve mücadele ediyorum. Sonuna kadarda mücadele edeceğim. Hukuk dışı hiçbir şey yapmadık yapmayacağız. Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı hukuk dışı hareket ediyor. Bizim hukuka inancımız tam hukuka güveniyoruz. Mücadelemizi hukuk yolu ile sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.