Gezi Davası’nda tutuklananlar için 100’üncü günde TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi’nin önünde milletvekilleri yurttaşlar bir araya geldi. Açıklamada, “Gezi’den ve arkadaşlarımızdan elinizi çekin! Ve şunu bilin ki biz kazanacağız, Gezi kazanacak!” denildi
Milyonlarca yurttaşın demokratik taleplerini dile getirmek için katıldığı Gezi Parkı direnişiyle ilgili dava kapsamında bundan tam 100 gün önce, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman hakkında 18 yıl hapis cezası verildi.
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul şubesi önünde Gezi davasında tutuklananlar için 100’üncü gününde milletvekilleri ve yurttaşlar bir araya geldi.
Eyleme Can Atalay’ın babası Mustafa Atalay, annesi Şükran Atalay, Mine Özerden’in annesi, Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Demir Kahraman da katıldı.
Eylemde basın açıklamasını Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Esin Köymen’in okudu. Köymen açıklamasında, tutukluluların serbest bırakılmasını talep ettiklerini belirterek, “Gezi’den ve arkadaşlarımızdan elinizi çekin! Ve şunu bilin ki biz kazanacağız, Gezi kazanacak!” dedi.
Açıklamanın tam metni ise şöyle:
“Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, aralarında Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın da bulunduğu yedi arkadaşımızın da 18’er yıl hapse mahkûm edildiği Gezi davası karar duruşmasının üzerinden 100 gün geçti.
Osman Kavala tam 1737 gündür, diğer arkadaşlarımız da 100 gündür gerekçesiz ve suçsuz yere cezaevinde tutuluyor. Arkadaşlarımızın masumiyetine inanıyor, bu hukuksuzluğu kınıyoruz.
Meslek alanlarımızın tarihsel birikimle oluşmuş temel ilkeleri çerçevesinde halka ait olanı korumak, kamu yararını savunmak biz mühendis, mimar ve şehir plancılarının temel görevidir. Bu görev doğrultusunda, İstanbul’un en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, ‘Gezi Parkı park olarak kalsın’ diye mücadele etmek mesleki etik ilkelerimizin bir gereğidir.
2013 Haziran’ında, korunması gereken yalnızca kamusal alanlar da değildi üstelik. İktidarın baskıcı politikaları, temel hak ve hürriyetleri günden güne askıya alması yurttaşların nefes almasını daha da zorlaştırıyor, ülkenin geleceği karanlığa gömülüyordu.
Aydınlık bir geleceği savunmak, düşünce ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmak iradesi ile doğal alanlarımızı, meralarımızı, kıyılarımızı, ormanlarımızı, kamusal alanlarımızı koruma düşüncelerinin kesiştiği simgesel bir mekâna dönüşmüştü Gezi Parkı.
Farklı mücadele alanları kesişti ve ülkemizin toplumsal mücadele tarihine kazınacak bir halk hareketine dönüştü.
Toplumun ortak değerlerini bir bir sermayeye altın tepside sunan, bu gerçekliği örtmek üzere gerici bir toplum inşa etmeyi deneyen, kadına, farklı cinsel yönelimlere, sanata, etnik ve kültürel değerlere saldıran iktidarın siyasal temsilcisi AKP’nin karşısına dikildi milyonlar.
Yaşadığı yenilginin yarattığı öfkeyi dizginleyemeyen AKP defalarca yargılamaya, karalamaya çalıştı Gezi’yi ancak hep başarısız oldu.
Uzun ve bariz hukuksuzluklar içeren bir dizi girişimin ardından son olarak kendi partisinden milletvekili aday adayı olan bir yargı mensubu üzerinden arkadaşlarımızı ve Gezi Direnişi’ni suçlamayı amaçladılar.
Arkadaşlarımızın nezdinde milyonların örgütlülüğünü, milyonların talebini hapsetmek istiyorlar.
Biliyoruz ki bugün yaşanan derin yoksulluktan, ülkenin çöküşünden çıkışın yolu Gezi Direnişi’nde ayağa kalkan milyonların örgütlülüğünden geçiyor.
Hukuksuz tutuklama kararlarının verildiği günden itibaren başlattığımız ve bugün 100’üncü gününe giren Adalet Nöbetleri vesilesiyle bir kez daha hatırlatıyoruz!
TMMOB ve bağlı Odaları olarak, mesleki ve teknik bilgimizi halkın yararına kullanmaya devam edeceğiz; arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız ve bu ülkenin en görkemli halk hareketi olan Gezi Direnişi’ne sahip çıkmayı kararlılıkla sürdüreceğiz.
Adalet Nöbetlerimizin 100’üncü gününde bir kez daha sesleniyoruz: Arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın! Bu hukuksuzluğa bir an önce son verin!
Gezi’den ve arkadaşlarımızdan elinizi çekin! Ve şunu bilin ki biz kazanacağız, Gezi kazanacak!”
İSTANBUL