işlemleri hahamlar tarafından yürütülen İsrail’de, boşanma sürecinde tüm güç erkekte toplanıyor. Elkabetz kardeşler tarafından evliliğe tutsak edilen Viviane’nin özgürlük mücadelesi beyaz perdeye taşındı
1 FİLM 1 YÖNETMEN Çeviri: Tolga Er
İsrail’de boşanma işlemleri hahamlar tarafından yürütülüyor. Boşanmalar da bu yüzden tek bir yolla sonlanabiliyor: Kocanın tanıklar önünde eşine ‘tüm erkeklerle görüşebilme izni’ vermesi ve ‘get’ adı verilen boşanma belgesini takdim etmesiyle. Yasalara göre boşanma sürecinde tüm güç erkekte toplanıyor. Erkeğin onay vermemesi halinde boşanma süreci sürüncemede kalıyor. Ronit ve Shlomi Elkabetz kardeşler de “İsrail Usulü Boşanma” (Gett: The Trial of Vivane Amsalem) filmiyle evliliğe tutsak edilen Viviane (Ronit Elkabetz) isimli bir kadının boşanmak için verdiği mücadeleyi taşıyor beyaz perdeye. Toplumun roller biçtiği bir kadının deneyimlerini aktaran triolojinin bu son filminde, kadının evliliğe son vermek istemesine rağmen eşi Elisha (Simon Abkarian) onu bırakmaya razı gelmez. Hahamlar tarafından yürütülen mahkemede yıllar birbirini izlerken, Viviane’in tek bir talebi vardır: ‘Get’i alıp özgürlüğüne kavuşabilmek. Ne de olsa ‘get’ yoksa, boşanma da yoktur. Yine de Ronit Elkabetz’in kardeşi Shlomi Elkabetz ile yazıp yönettiği filmde yargılanan aslında Viviane veya onu rehin tutma çabasındaki Elisha değildir.Burada yargılamaya tabi olan kadınları insan yerine mülkiyet gibi gören sapkın sistemdir. Aşağıda okuyacağınız söyleşide ise Elkabetz kardeşler, filme hazırlık sürecinin nasıl olduğunu anlatıyor ve İsrail’deki boşanma sisteminin nasıl işlediğini açıklıyor.
Filmde izleyicinize patronluk taslamıyor ve tekrar tekrar anlatma yoluna başvurmuyorsunuz. Senaryo yazımı sırasında doğru tonu nasıl buldunuz?
Ronit Elkabetz (RE): İzleyicimiz zeki! (Gülüyor) Şaka yapıyorum, fakat “sosyal” bir şey yazdığınızı hissederken klişelere saplanmak çok kolay. İsrail’deki bizim sinemamız o yüzden devrimci; bu hem tarz ve biçim hem de muhtevası anlamında öyle. Burada ilk kez Sefarad Yahudileri’nin bir filmde gerçekçi bir şekilde kendileri hakkında konuştuğunu görüyorsunuz. Biz kendimiz hakkında konuşuyoruz, o yüzden insanların bizden hoşlanmasını sağlamaya çalışmıyoruz, sadece ruhumuzun gerçekliğiyle kendimiz hakkında konuşuyoruz. Bizi evrensel yapan da bu. İsrail’de, bizim filmimize dek ülkenin sinema tarihinde Sefaradlar’ın hikayelerini anlatmadığını anlamak çok önemli. Sefaradların hikayelerinin tamamını Aşkenaz Yahudileri anlatıyordu ve bizim hakkımızda ne biliyorlar ki? Sizin hakkınızda ne kadar biliyorsam onlar da o kadar biliyor! Bu aynı beyaz bir yönetmenin Amerika’daki Porto Rikolu bir göçmenin hikayesini anlatması gibi.
İnsanlar siyasetçi olmanızı önerdi mi?
RE: Siyasetçi olmak sıkıcıdır, bunu neden isteyelim ki? Biz, bizim üzerimize düşeni sanat yoluyla yapıyoruz ve ben bunun en iyi yol olduğuna inanıyorum. Saf bir şekilde sinemanın gücü olduğuna inanıyorum. O yüzden yaptığınız şeyi varınızı yoğunuzu verdiğinizde ve dünyaya bir şey söylemek istediğinizde kanıt tam önünüzdedir. Film o kadar popüler hale geldi ki siyasetçilerle birçok görüşme yapmış bulunduk.
Bilindiği üzere mahkemelere girmek yasak. Mahkemelerde yaşananlara dair araştırmayı nasıl yaptınız?
Shlomi Elkabetz (SE): Bu mahkemelerin koridorlarında oturarak çok zaman geçirdik. Duvarlar çok ince, o yüzden duyabiliyorsunuz. Yasaları çalıştık ve sonra çok iyi tanıdığımız bir çiftin hikayesini ele aldık, onların sorunlarını İsrail hukuk sistemine yatırdık. Bakabilmeleri ve bize önerilerde bulunabilmeleri için bu senaryoyu farklı avukatlara ve hakimlere verdik, fakat çok az şeyi düzelttiler. Hikaye çok basit. Velayet, çocuk veya Viviane’in evi istediği bir hikaye ile uğraşmadık. O sadece özgür olmak istiyor.
İsrail’de boşanmak için gereken sürecin böyle olduğunu bilmiyordum. Hatta hiçbir fikrim yoktu.
SE: Tamamıyla eskimiş. Belki biraz bir arka plan çizmeliyiz. Filmde gördüğünüz İsrail’deki yasadır. Evlenmek veya boşanmak için sivil bir yol yoktur. Buna göre, boşanmak istediğinizde mahkemedeki süreci yaşamak zorundasınızdır. İsrail’deki boşanmaların belki de yüzde 70-75’i kolay boşanmalar, çünkü erkekler de boşanmak istiyor. Erkeklerin hepsi Elisha değil; bazı erkekler de boşanmak istiyor. Demek istediğim; çift boşanmak istediğinde bile bu hızlı bir süreç değildir, ancak gerçekleşir ve bir eziyet değildir. Sorun, kocanın “hayır” demesiyle başlıyor, çünkü yasa “hayır” deme hakkı veriyor. Yasa işte bu: Koca “hayır” diyebilir. Sorunun başladığı yer burası. İsrail’de birçok çiftin, farklı anlaşmalar yazarak yasayı baypas ettiği doğru, ancak hayata geçirildiğinde hakiki bir evlilik olmuyor ve bazıları yaşamlarının ileriki zamanlarında farklı nedenlerden ötürü kendilerini evlenmek zorunda buluyor. Fakat yürürlükteki yasa kocaya o kadar çok fazla güç veriyor. O kadar fazla güç veriyor ki. Kocanızın “hayır” diyebileceğini bilirken boşanma fikri bile bir anda İsrail kadınlarını daha aşağı bir konuma sokuyor. Gitmek istediğimi ve buna karşın birinin “hayır” diyebileceğini biliyor olsam, sadece özgür kalmak için muhtemelen haklarım için savaşmadan önce onlardan vazgeçerim. Bu da şu anlama geliyor; boşanma sürecinde kadınlar günümüz İsrail’inde diğer herkese kıyasla çok aşağı seviyede.
HABER MERKEZİ