ABD ve AB ülkeleriyle yeni bir nükleer anlaşma için müzakereler kesintili olarak sürerken İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, ülkesinin teknik olarak atom bombası yapma kabiliyetine sahip olduğunu, ancak bunu yapmayı gündeme almadıklarını söyledi
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, ülkesinin teknik olarak atom bombası yapma kabiliyetine sahip olduğunu ancak böyle bir projenin gündemlerinde olmadığını söyledi.
Euronews’in yarı resmi Fars haber ajansına dayandırdığı habere göre Muhammed İslami, İran’ın nükleer faaliyetleri ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan 2015 yılında 5+1 ülkeleriyle imzalanan ancak uygulanamayan nükleer anlaşmaya yönelik açıklamalar yaptı. İslami, “İran’ın atom bombası yapacak teknik yeteneği var ama böyle bir program gündemde değil. Sayın Harrazi’nin de belirttiği gibi İran atom bombası yapabilecek teknik kabiliyete sahip ancak böyle bir program gündemde değil” dedi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ile ilişkilerinde yapıcı iş birliğine sahip olduklarını kaydeden İslami, ülkesinin nükleer faaliyetlerine yönelik asılsız suçlamalarla KOEP’in hayata geçirilmesine engel olunduğunu savundu: “Karşı tarafta KOEP’e dönme iradesi varsa asılsız suçlamalarda bulunmamalı, KOEP’e dönmek istemiyorlarsa da tarafların zamanını boşa harcamamalıdırlar.” Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney’in danışmanı Kemal Harrazi benzer ifadeler kullanmıştı.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Başmüzakereci Ali Bakıri, 31 Temmuz’da Twitter hesabından yaptığı paylaşımında, ABD’nin de hazır olması durumunda İran’ın müzakereleri kısa sürede sonuçlandırmaya hazır olduğunu belirtmişti.
2015 anlaşması
İran’ın nükleer faaliyetleri konusundaki Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan anlaşmanın ilki, 2015 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi (İngiltere, ABD, Çin, Fransa, Rusya) ve Almanya ile İran arasında imzalanmıştı. ABD eski Başkanı Donald Trump’ın 2018’de ülkesini tek taraflı olarak anlaşmadan çekmesinin ardından İran’a yönelik ekonomik yaptırımlar tekrar uygulamaya konulmuştu. Bunun üzerine Tahran yönetimi nükleer faaliyetlerine aşamalı olarak geri dönmüştü. KOEP’in yürürlüğe konulması için 2021’de Avusturya’nın başkenti Viyana’da yeniden başlayan görüşmeler, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’ın tabiriyle “dış etkenler” nedeniyle 11 Mart 2022’de askıya alınmıştı. Borrell’in 25 Haziran’daki Tahran ziyaretinde, varılan anlaşmalar çerçevesinde, nükleer anlaşmanın hayata geçirilmesi kapsamındaki görüşmelerin Katar’ın başkenti Doha’da sürmesine karar verilmişti. 28-29 Haziran’da ABD ve İran temsilcilerinin dolaylı görüşmelerinden de bir sonuç alınamamıştı.
Hüseyin Selami: Domino şeklinde çöküşe geçmiş durumda
Bu arada Mehr’in haberine göre de İran Devrim Muhafızları Başkomutanı General Hüseyin Selami, ABD’nin yenilmekte ve geri çekilmekte olduğunu belirterek, ”ABD’nin yaygın devlet yaratma politikası domino şeklinde çöküşe geçmiş durumda” dedi. Devrim Muhafızları Rehber ve Siyasi Müdürleri 30. Konferansı’nda konuşan General Selami, ABD’nin yaptırım ve maksimum baskı stratejisini sürdürmedeki başarısızlığına işaret ederek ”Ekonomik savaştaysak ancak yenilen bir ülke şekli ve formunda değilsek bu, bir zafer işaretidir ve halkın askeri, siyasi ve kültürel gelişmelerde ülkenin güçlenmeye doğru gittiğine inandığı gerçeğini gözler önüne sermektedir” dedi.
ABD’nin siyasi yüzölçümünün geri çekilmekte olduğunu ve çöküşe geçtiğini belirten Selami, ”ABD’nin yaygın devlet yaratma politikası domino şeklinde çöküşe geçmiş durumda. Onların Afganistan’dan çekilişi, Suriye ve Mısır’da yenilmeleri, İsrail rejiminde muazzam planlarının bir kenara bırakılması vb. hepsi ABD’nin hezimete uğradığını gösteren unsur ve emareler olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
TAHRAN