Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2008 yılında Öcalan’ın İmralı’da maruz kaldığı fiziksel saldırı ve ölümle tehdit edilmesi üzerine avukatları aracılığıyla yapılan başvuruyu gündemine aldığını açıkladı. Öcalan’ın avukatları tarafından konuya ilişkin olarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Yalova Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı tüm başvuruların sonuçsuz kalması üzerine 2 Mart 2010’da AİHM’e Sözleşme’nin yaşam hakkını içeren 2. maddesi, işkence yasağını içeren 3. maddesi, adil yargılanma hakkını içeren 6. maddesi, etkili başvuru hakkını içeren 13. maddesi ve ayrımcılık yasağını içeren 14. maddelerinin ihlalinin yaşandığı belirtilerek yapılan 12261/10 Öcalan v. Turkey sayı ve isimli başvuru, 27 Eylül’de görüşülecek. AİHM’nin uzun süredir siyasallaştığı ve ülkelerin siyasi çıkarlarına göre karar aldığı yorumları yapılıyor. 5 Nisan 2015’ten bugüne İmralı’da yaşanan ağırlaştırılmış tecridi görmemezlikten gelen Avrupa ülkeleriyle, AİHM’in kararları arasındaki özdeşliğe vurgu yapan yorumların ön planda olduğu bu günlerde AİHM’in vereceği karar, Avrupa hukukunun insan haklarını merkezine alan yanının mı, yoksa devletler hukukunu esas alan yönleriyle mi şekillendiğine dair açık örnekler oluşturacak.