İçeriden / Hüseyin Aykol
Bodrum S Tipi Cezaevi’nde bulunan Gürbüz Topçu, 30 Haziran 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Ben Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde kalırken, 24 Mart 2022 günü sabahı eşyalarımı toplamam istendi. Eşyalarımı aceleyle toplayıp, arkadaşlarla vedalaştıktan sonra bir ringe bindirildim. 10-15 dakika sonra ringe iki genç daha getirildi. Meğer kendileri Muğla E Tipi Cezaevi’nden geliyor ve Diyarbakır’a götürülüyorlarmış. Onları dinleyince beni de Amed’e götürülüyorlar diye çok sevinmiştim. Ancak ring onları Diyarbakır’daki bir cezaevine bıraktıktan sonra beni götürmeye devam etti. Sonra Siverek, Urfa, Antep ve Osmaniye üzerinden Adana’ya vardık. Akşamı geçirmek üzere beni Adana E Tipi Cezaevi’ne bıraktılar. Ertesi günün sabahında yeniden yola çıkıldı ve ikinci günün akşamına doğru beni Bodrum S Tipi Cezaevi’ne getirdiler.
Bodrum S Tipi Cezaevi, yeni bir tarzda yapılmış ve tam anlamıyla tecridi amaçlayan bir yer. Ağırlıklı olarak tekli hücreler var. Her yerde kameralar var ve bizi 24 saat boyunca izliyorlar. Havalandırma kapıları sabah 07:00’de açılıyor ve akşam 19:00’da kapatılıyor. Havalandırmanın üstü telle kapalı ve havalandırmalar tam anlamıyla kapatılmış ve böylece yandaki hücre ile oradan konuşmanın önü alınmak istenmiş. Buradaki toplam kitap kotası beş taneyle sınırlı. Televizyonda 34 kanal var. Yanımızdaki radyolar çekmiyor. Cezaevinin kendi radyo yayını var. Burada da Yeni Yaşam ve Evrensel gazetelerini alıp okumamız yasak. Biz tekli hücrelerdeyiz ama üçlü odalar da varmış. Üçlü odalara geçmek için dilekçe verdik ama cevap yok.
Suphi İsmail, Adem Amaç ve Kutbettin Menteş’in tekli hücrede kalmaları imkansız ama teklilerde tutulmaya devam ediliyor. Ben de sol gözüm için 1 Haziran günü hastaneye gittim. Doktor sol gözümün çok kötü durumda olduğunu söyleyip, gözüm için ilaç yazdı. İlacın sol gözümden akan sıvıyı durdurmasını umuyorum. Bulunduğumuz insanlık dışı koşullara karşı insan hakları kuruluşlarının ve özgür kamuoyunun duyarlı olmasını bekliyoruz.”
* * *
Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Adnan Öztel, 16 Temmuz 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Şimdi sırada başka sağlık sorunlarım var. Covid aşısı sorunu başta geliyor. Behçet hastası olduğumdan 6 haftada bir hastanede bana serum takılıyor. Serum bağışıklığı baskılanıyor. Bu da Covid’e karşı beni yüksek riskli duruma sokuyor. Pandemide iki kez Covid’e yakalandım. Radyoloji doktorum bana aşı takvimi belirledi. Dosyama durumu reçete etti. Haziranda aşı olmam gerekiyordu ama gerekeni kuruma ve kişilere sözlü ve yazılı olarak anımsatmama, uyarmama rağmen bir adım atılmadı.
Şimdilerde Covid yeniden yükseliyor. Önlemler de kaldırıldı. Bu durum beni savunmasız bırakıyor. Bu gidişle üçüncü kez Covid’e yakalanmam kesin gibi. Birçok kronik hastalıkla boğuşuyorum. Hiç yoktan, duyarsızlık ve ilgisizlikten olayı bir de Covid’le uğraşmak istemiyorum. Benim sözüm geçmedi, bir de siz ses verirseniz belki dinlerler. Belimde ağrı sürüyor. Beyin cerrahiye gittim. Yeniden MR çekilecek. Ameliyat olup olmayacağıma karar verilecek. Çalışamaz durumdayım.
Pandemiden önce diş hastanesinde tedavim başlayacaktı ama hâlâ tedaviye başlanmadı. Dişlerim hep çürüdü. Size bir de iyi haberim var. Son kitabım çıktı. Size yollamalarını söyledim. Elinize geçip geçmediği konusunda beni bilgilendirin lütfen. Umarım beğenirsiniz. Sağlık sorunlarım olmasa daha üretken olabilirdim. Bu hususta elimden gelenin azamisini yapıyorum.”
* * *
İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Güven Usta, 18 Temmuz 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Burada kişi başı en fazla 15 kitap ve 20 dergi bulundurmamız isteniyor. Ancak bize dışarıdan postayla gelen dergiler verilmiyor. Nitekim Bekir Şimşek, Remzi Uçucu ve Hacı Demir’e gelen kişi kitap ve dergiler verilmedi. Bekir Şimşek, Hacı Demir ve Rıza Özçolak’a 11 gün hücre cezası verildi. İtiraz reddedildi. Bekir Şimşek, Hacı Demir, Remzi Uçucu, Rıza Özçolak, Servet Göçmen, Şerif Turunç ve Güven Usta’ya verilen 3 aylık ziyaret yasağı yürürlüğe konuldu. Yine kitap, dergi, yayın, sohbet ve diğer hakların gasp edilmesi karşısında slogan atan Bekir Şimşek, Hacı Demir, Remzi Uçucu, Servet Göçmen, Şerif Turunç ve Güven Usta’ya gereksiz yere marş söylemek ve slogan atma gerekçesiyle üç ay ziyaret yasağı cezası verildi.
Bizlere posta yoluyla gelen el yazısı fotokopilere el konuyor. Oysa böylesi materyalin bizlere verileceği söylenmişti. Pandemide durdurulan sohbet hakkı halen kullandırılmıyor. Oysa başka hapishanelerde sohbet başlatıldı. Burada ağırlaştırılmış müebbetliklere 3 saat havalandırma hakkı vardı. Bu hak artık 2 saate indirildi. Kapüşonlu hırkayı, akort cihazını, elimizde fazla olan ilaçları, daksili, müzik aletlerini yasaklıyor ve kol saatine sınırlama getiriyorlar. Kantinden kişi başı sadece iki tükenmez kalem alabiliyoruz. Kantinde satılan her şey hem çok kalitesiz hem de çok pahalı. Hapishane içi ücretsiz posta göndermemiz keyfi şekilde engelleniyor.”
* * *
İzmir-Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Sinan Durmaz, 19 Temmuz 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Kürt ve devrimci mahpuslar olarak, cezaevinde birbirimize çok uzakta bulunan blok ve odalara dağıtıldık. Yanımızdaki odalarda bizi düşman gören mahpusları yerleştirdiler. Yolda kazara tanıdığımız birine rast geldiğimizde, ona selam verirsek; gardiyanların tehditlerine maruz kalıyoruz. Hastaneye gidişlerde, arkadaşlarımızla karşılaşmayalım diye sevklerimiz ertelenebiliyor. Ağır hasta mahpuslar aynı odalarda toplanıyor ve böylece diğer arkadaşlarının onların yaşamını kolaylaştırması engellenmiş oluyor. Odalarımız sık sık tadilat gerekçesiyle değiştiriliyor. Ayda sadece 2 saat spor, 2 saat sohbet yapabiliyoruz; ancak bu etkinlikler sadece 3-4 kişiyle sınırlandırılmış bulunuyor. Oysa sohbet hakkı pandemi öncesinde haftada 10 saatti.”
MEKTUBU GELENLER:
——————————–
Gürbüz Topçu – Bodrum S Tipi Cezaevi
Veysel Özçoban – Karakoçan K1 Tipi Cezaevi
Uğur Yılmaz – Karakoçan K1 Tipi Cezaevi
Güven Usta – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Sinan Durmaz – Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi
Adnan Öztel – Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi