Feminist özsavunmanın kadına yönelik şiddetin aşılmasında yıkıcı bir nitelik taşıdığını söyleyen Kadın Kolektifi’nden Ayşenur Gürel, ‘Biz kadınlar yeni bir dünya kurma iddiasındayız’ dedi
Kadına yönelik şiddete karşı yapılan özsavunmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kadın Kolektifin’den Ayşenur Gürel, kadınların gündelik yaşamdaki pratikler dışında, şiddetin kaynağı ve besleyeni olan sisteme karşı da mücadele içinde olduklarını belirtti. Jinnews’e konuşan Gürel, kadınların yaşamlarını savunmaya dönük pratiklerin yanı sıra sisteme karşı da özsavunma stratejileri geliştirebildiklerini belirterek, şunları aktardı: “Gündelik hayatta şiddete karşı pratikler geliştirmek, dayanışma ağları oluşturmak hala önemli ama genel bir kavram olarak ataerkillik kapitalizmle de gelişti ve hala ilişki içerisinde. Farklı etnik kökenden, cinsel kimliklerden kadınlar, bu sistem içerisinde karşılaştıkları için özsavunma topyekün bir savunma olarak şekilleniyor.”
‘Türkiye’de erkeklik krizi’
Cinsiyet ilişkileri ve hiyerarşinin sonucu olarak belirlenen rollerin şiddeti ürettiğini ifade eden Ayşenur Gürel, bu şiddet sarmalını sonlandırmanın gündelik hayat, toplum ve toplamda da sistemin dönüşümü açısından önemli olduğunu vurguladı. Feminist özsavunmanın kadın isyanının özünü oluşturduğunu belirten Gürel, “Şiddeti durdurma ve sömürüyü sonlandırma noktasında bir örgütlenme, bunun üzerinden gelişecek kadın hareketi de bunları yıkmayı hedefleyen bir oluşum olarak çıkabilir” dedi. Türkiye’de “erkeklik krizi” yaşandığını ve kavram olarak “hetoro patriarka” kavramının kullanılabileceğini dile getiren Gürel, “En tepede bir erkek var, en gerici eril kodlarla beslenmiş ve tüm kadınlar üzerinde ciddi denetimi sağlayan bir mekanizma olarak şekillenmiş. Ama bu sadece özel alanda değil, kamusal alanda da erkeklere pay vermiş durumda. Feminist özsavunma, bu erkeklik krizinin aşılması noktasında yıkıcı bir nitelik taşıyor” diye konuştu.
‘Yeni bir dünya’
“Erkeklik krizi”nin kapitalist sistemi yaratan bir konumda olduğunu ve biat etme kültürünü yerleştirmeyi amaçladığını ifade eden Ayşenur Gürel, şöyle devam etti: “Feminist özsavunma ile biz kadınlar, trans kadınlar yeni bir dünya kurma iddiasındayız. Bu dünyada maruz kaldığımız şiddeti, emek sömürüsünü sonlandırmak ve kadının ikincilleştirilmesi karşısında eşitler düzlemi kurmak için bir savunma hattı geliştirmek gerekiyor.”
İZMİR