HDP Şırnak İl Eşbaşkanı Abdullah Güngen, AKP-MHP yönetiminin bakanların ‘huzur var’ açıklamalarına dikkat çekti: ‘Madem huzurlu diyorsunuz neden ‘güvenlik’ gerekçesiyle ağaçları kesiyorsunuz? Ağaçları keserek halkı göçe zorluyorlar. Köyler boşaltılıp yakıldı. O zaman da ‘güvenlik’ adı altında yaptılar. Şimdi de bu bölgenin ağaçları kesiliyor’
Şırnak’ın Gabar, Cudi ve Besta bölgelerinde 2 yıldır korucular tarafından ağaçlar kesiliyor. Asker gözetiminde yapılan kıyım özellikle Besta’nın Kaniyamîr, Birateto, Birapeşo, Deyndarok, Serêrû, Tîkera, Qûrteka Pêşya, Girê Derîncê bölgeleri ile Cinîwer, Xerbige, Bestin, Navyan, Bêlûzer, Şereevan ve Rîsor köylerinde devam ediyor. Ağaç kıyımı son olarak Silopi ilçesine bağlı Süryani köyü Hesena’ya sıçradı. Şehmus Babat’un ihalesini aldığı kıyıma karşı tepkiler de büyüyor. Aralarında siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin de yer aldığı Şırnak Ekoloji Platformu, ağaç kıyımına karşı mücadele çağrısı yaptı.
Platform içerisinde yer alan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) İl Eşbaşkanı Abdullah Güngen şunları söyledi: “Bu sadece HDP meselesi ya da bir başka partinin meselesi değil. Bu insani bir meseledir. Kim bu katliama karşı sessiz kalırsa vicdanını sorgulamalıdır” dedi. Güngen, iktidarın doğayı rant alanı olarak kullandığına işaret ederek, “Botan’da bir doğa kıyımı var. Termik santral, baraj ve maden aramaları sonrası ciddi bir kıyım başladı. Cudi Dağı şuanda yok ediliyor. Kürdistan doğasını bitirmek, yok etmek için Botan’da bir doğa kırımı seferberliği başlatılmış. Bu talanı da ‘güvenlik’ adı altında yapıyor.”
Güngen, her ay kente hükümetten birilerinin gelip ziyaret gerçekleştirdiğine işaret ederek, “Buraya gelen bakanlar, ‘Biz Şırnak’ı terörden temizledik artık buralar huzurlu’ diyor. Madem huzurlu diyorsunuz o zaman neden ‘güvenlik’ adı altında bölgenin ağaçlarını kesiyorsunuz?” diye sordu.
Ağaç kıyımını “rant projesi” olarak nitelendiren Güngen, kıyımla bölgenin insansızlaştırılmak istendiğine dikkat çekti. Güngen, “Bölgede tek bir ağaç bırakmazsanız bu insanlar ne yapacak? Burada bölge insanın yaşam alanları yok ediliyor. Bu bölgede insansızlaştırma politikası yürütülüyor. Doğa üzerinden ayrımcılık yapmamak gerekir. Ege bölgesindeki ağaçlar da Kürdistan’daki ağaçlar da aynıdır. Ama ne yazık ki mesele Kürdistan olunca ‘doğayı koruyoruz’ diyenler susuyor. Onların Kürdistan’a karşı ikiyüzlülüğü çıkıyor ortaya. Bu ikiyüzlülükten rahatsızız. Vicdan sahibi herkes bu duruma karşı ses çıkarmalıdır” çağrısı yaptı.
‘Köyler boşaltılıp yakıldı, şimdi bölgenin ağaçları kesiliyor’
Güngen, ağaç kesimleriyle 1990’lı yılların politikalarının bir kez daha devreye sokulduğunu söyledi. Güngen, şunları söyledi: “O yıllarda köyler boşaltılıp yakıldı. O zaman da ‘güvenlik’ adı altında yaptılar. Şimdi de bu bölgenin ağaçları kesiliyor. Bu da ‘güvenlik’ adı altında yapılıyor. Her yıl binlerce koçer ağaç kesiminin olduğu bu bölgelere gidiyor. Ama bugün gidemiyorlar. Hayvancılık nasıl sürdürülecek? Orada tek bir ağaç kalmazsa ne insan ne de hayvan yaşayamaz. O zaman köyleri yakarak bölge halkını göç ettirdiler, şimdi ise ağaçlarını keserek göç ettirecekler. ‘Ben insanım’ diyen herkesin bu kırıma karşı ses çıkartması gerekir.”
ŞIRNAK