DİAYDER davasında SEGBİS ile katılan gizli tanık, yargılanan dernek üyelerini tanıdığını söyledi ancak avukatların talebiyle yüzleştirilen dernek üyelerinin hiçbirini tanımadı
İstanbul’da faaliyet yürüten Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) Başkanı Ekrem Baran ile 23 kişi hakkında Kürtçe hutbe ve vaaz verdikleri gerekçesiyle “Örgüte üye olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın 6’ncı duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya yargılanan DİAYDER üyeleri ve aileleri yanı sıra çok sayıda avukat katıldı. Kimlik tespiti ardından başlayan duruşmaya, DİAYDER üyeleri aleyhinde ifade veren “Padişah” adlı gizli tanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
İsimlerden tanıdığını söyledi
Mahkeme başkanının soruların yanıt veren gizli tanık, İstanbul’da faaliyet yürüten DİAYDER’in Diyarbakır Bağlar ilçesinde olduğunu söyledi. Bu sırada salonda bulunanların gülmesi dikkat çekti. Dernek üyelerinin camilere gitmediğini ve sivil cuma namazlarına katıldığını dile getiren gizli tanığa, mahkeme başkanı “Diyanetin camileri protesto mu ediliyordu” diye sordu. Gizli tanık, soruya “evet” şeklinde yanıt verdi. DİAYDER’in çevre illerde de faaliyet yürüttüğünü söyleyen tanığa, mahkeme başkanı, “İstanbul’da faaliyet yürütüyor mu?” sorusunu yöneltti. Tanık, İstanbul’da faaliyet yürütüp yürütmediğini bilmediğini söyledi. Daha sonra yargılananların isimlerini okuyan mahkeme başkanı, bunları tanıyıp tanımadığını sordu. Söz konusu tanık, okunan isimlerin büyük bir çoğunluğunu tanıdığını söyledi.
Yüzleşince yalanı ortaya çıktı
Dernek başkanı Ekrem Baran’ın avukatı Fırat Epözdemir ise, tanığın daha önce beyanlarında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın paradigmasına dair geniş beyanlarda bulunduğunu anımsatarak, bu beyanlarının kendisinin olup olmadığını sordu. Tanık, kendi beyanları olduğunu ifade etti. Epözdemir, tanığa bu beyanlarının özetini mahkeme salonunda tekrar etmesini istedi. Ancak tanık Öcalan’a dair beyanlarını tekrar edemeyeceğini söyledi. Epözdemir, tanığın isimlerden tanıdığı söz konusu kişileri yüzleştirmek istedi. Tanık, tek tek kameranın karşısına geçen DİAYDER üyelerinin hiçbirini tanımadı. Tanık, kameranın karşısına çıkan DİAYDER üyesi Ali Fuat Hatip’in, HDP çalışmalarında yer aldığını söyledi.
Kimseyi tanımadı
Avukatlar yüzleşme esnasında soru sorulmasını istedi, ancak mahkeme başkanı engelledi. Daha önce dernek üyesi Mehmet Emin Aslan’ı tanıdığı söyleyen tanık, ekran karşısına çıkan Aslan’ı daha önce görmediğini söyledi. Tutuklu bulunan Ekrem Baran ile yüzleştirilen tanık, ismi okunurken “tanıyorum” dediği Baran’ı gördüğünü ancak ismini bilmediğini ileri sürdü. Tanık, dernek üyesi Seyda Fevzi Barış’ı da tanımadı.
Tanığın dinlenmesini istedi
Gizli tanığın beyanları ardından söz verilen iddia makamı, tutuklu bulunan Ekrem Baran’ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mütalaaya karşı SEGBİS aracılığıyla Silivri 5 No’lu Cezaevi’nden söz alan Baran, aynı iddialarla tutuklandığı ve yargılandığı herkesin tahliye edildiği, ancak kendisinin cezalandırılmak için cezaevinde tutulduğunu dile getirdi. Söz alan Baran’ın avukatı Fırat Epözdemir, daha önce bir takım tanıkların dinlenmesine dair taleplerinin olduğunu, ancak bu taleplerinin reddedildiğini belirtti. İBB tarafından DİAYDER’e verildiği iddia edilen ve “değer ailelerine” dağıtıldığı ileri sürülen yardım kartlarını alan Orhan Cinal’ın tanık olarak hazır ettiğini dile getiren Epözdemir, dinlenmesini istedi. Mahkeme, Epözdemir’in talebini kabul etti.
Tanık: Muhtar da sürekli dağıtır
DİAYDER adlı derneği bilmediğini belirten Cinal, mahkeme salonunda bulunan DİAYDER üyelerini mahalleden tanıdığını dile getirdi. Herkesin ticaretle uğraştığını dile getiren Cinal, Baran ile aynı apartmanda kaldıklarını belirtti. Baran’ın kendisine iki yardım kartı verdiğini ve bu kartları Sinop’lu yoksul bir aileye verdiğini dile getiren Cinal, “Bu kartların nereden geldiğini sormadım. Çünkü benzer şekilde biz de daha önce aynı şekilde yardımları yapıyorduk. Onun için sormadım. Daha önce mahalle muhtarı da getiriyordu. Bu kartlar genelde bayramlara denk geliyordu. Bu kartların başka kimseye verildiğini bilmiyorum. Baran’ı dini bilgilerinden çok faydalandım. Önemli bir şahıs olarak onu görüyorum. Ondan namaz kılmayı öğrendim” diye konuştu.
PKK lideri Öcalan vurgusu
Daha sonra Av. Epözdemir, Cinal’a kartları verdiği ailenin “Örgüt” ile bir ilişkisinin olup olmadığını sordu. Cinal, ailenin Sinop’lu olduğunu ve herhangi kimse ile bir alakası ve ilgisi olmadığını söyledi. Daha sonra söz alan Epözdemir, “Abdullah Öcalan’ın dört ayaklı paradigmasını ifadesinde detaylı bir şekilde anlatmış. Burada aynı şeyleri sormasını istedik ama hiçbir şey söylemedi. Bununla birlikte emniyetin, kolluğun yazıp önüne koyduğunu ve imzaladığını ortaya koymuş olduk. Müvekkilim ile ilgili kuvvetli suç şüphesi de yok. Müvekkilimiz yardımsever biridir. Kimsenin diline, kimliğine ve rengine bakmaz. Salonda hazır bulunan tanık da ifade etti” diye ifadeler kullandı.
Duruşma ertelendi
Avukat beyan ve talepleri ardından ara kararını açıklayan mahkeme, iddia makamından esassa ilişkin mütalaa hazırlanması için bir sonraki duruşmaya kadar süre verdi. Mahkeme, Baran’ın tahliye talebini reddederek duruşmayı 21 Ekim’e erteledi.
İSTANBUL