Die Linke Milletvekili Gökay Akbulut: ‘Kürtlere karşı yapılan baskıları, Sayın Öcalan’a karşı yapılan bu izolasyonu tekrar gündeme taşıyıp, özellikle Yeşiller Partisi’nden bu konuda farklı bir politika uygulamalarını talep edeceğiz. Bir an önce İmralı’daki izolasyon politikası durdurulmalı.’
Alman Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Gökay Akbulut, Halkların Demokratik Partisi (HDP) hakkında açılan davaya verdiği tepki, Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırıları ve yaşanan hak ihlallerine karşı verdiği mücadele nedeniyle sürekli hedef gösteriliyor. Valilik yasakları gerekçesiyle iptal edilen 20. Munzur Kültür ve Doğa Festivali için Dersim’e gelen Gökay Akbulut, kendisine yönelik tehditleri ve hedef alınmasına neden olan konuları dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.
Anti-demokratik uygulamalar
Almanya’da tüm ezilenlerin hakları için mücadele verdiklerini belirten Gökay Akbulut, buna karşı kimi tehditlerle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Akbulut, “Dönem dönem birtakım faşist gruplar tarafından hedef haline getiriliyoruz. Türkiye’deki bütün muhaliflere yapılan baskılar bir şekilde Avrupa’ya da uygulanmak isteniyor. AKP-MHP iktidarına ilişkin yürütülen bütün çalışmalarda yer alan arkadaşlarımız hedef haline getirilip, tehditlerle yaşamak zorunda kalıyor. Türkiye’deki anti-demokratik uygulamaların bir kısmı Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde HDP’yi destekleyen bütün siyasetçilere uygulanıyor” diye konuştu.
Protesto edeceğiz
Tüm tehditlere karşı çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Akbulut, “Geçmişte olduğu gibi önümüzdeki süreçte de Kürt sorunu, doğaya karşı yapılan saldırılar, kadın haklarına karşı yapılan bütün saldırı ve baskıları Almanya parlamentosunda ya da parlamento dışında takip edip, protesto edeceğiz” diye kaydetti.
Almanya’nın iki yüzlü politikasını kınıyoruz
Almanya’da Kürtlere ve kurumlarına dönük ayrımcı bir tutum olduğuna dikkati çeken Akbulut, “Oradaki Türk kurumlarının aldığı farklı bir destek var. Ama Kürt kurumları o desteği alamıyor. Kürtlere karşı ‘PKK desteği’nden dolayı çok ciddi bir baskı var. Kürt derneklerinde yer alan, yönetimlerde çalışma yürüten arkadaşlarımızın bilgileri buraya gönderiliyor. İki ülke arasındaki güvenlik politikalarında Kürtler kriminalize ediliyor. Kürt kurumları kapatılmakla karşı karşıya kalıyor. Yasaklar uygulanıyor. Orada da Kürtlerin temel haklarına karşı bir durum söz konusu. Biz Almanya’nın bu iki yüzlü politikasını kınıyoruz. Almanya halkının büyük bir kesimi bir yandan Erdoğan’ı eleştiriyor, Erdoğan’a karşı büyük bir tutum var. Ama öte yandan Türkiye ile olan jeostratejik, ekonomik ve NATO ilişkileri aynı şekilde devam ediyor. Biz sosyalist bir parti olarak ezilen bütün kimliklerin haklarının verilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Operasyonlar bir an önce durdurulsun
Kürtlere yönelik politikalarda NATO’nun rolüne değinen Akbulut, “Sol Parti olarak NATO’ya karşıyız. NATO’nun geçmişte Ortadoğu, Türkiye ve Kürdistan’da birçok ülkede kaosa, savaşlara yol açtığını gördük. Son dönemlerde özellikle Kürtlerin sırtında kirli bir politika yürütülüyor. Zaxo’da yapılan bir katliam var. Kimyasal silahlar kullanılıyor. Rojava Devrimi’nin 10. yılındayız ve orada da operasyonlar devam etmekte. Federal Meclis’te, Güvenlik Komisyonu’nda, Dış İlişkiler Komisyonu’nda ve İnsan Hakları Komisyonu’nda Türkiye’nin savaş politikalarını ele alıyoruz. Alman medyası ve kamuoyundan aldığımız destek var. Putin’i bir taraftan yargılayıp diğer taraftan Erdoğan ile ortak bir şekilde çalışmaların devam etmesi doğru değil. Özellikle NATO çerçevesinde Türkiye’ye dönük geçen yıllarda silah ambargosu vardı. Şimdi sevkiyatlar devam ediyor. Silahlarla Türkiye’de, Kürdistan’da, Rojava’da Kürt halkına karşı yapılan saldırılar ve operasyonlar var. Biz bir an önce bu operasyonların durdurulmasını istiyoruz. Türkiye’de seçimler var ve yine Kürtlerin sırtında, silah ve savaş politikaları, savaş propagandasıyla kirli bir politika yürütülüyor. Bir an önce operasyonların durdurulmasını ve bölgeye heyetlerin gönderilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kürtlere yapılanları Meclis’e taşıyacağız
Almanya’da Rusya’nın Ukrayna’daki savaş suçları ve kimyasal silah kullanımlarını incelemek için yeni bir komisyonun kurulduğuna dikkati çeken Akbulut, benzer komisyonun Türkiye’nin saldırıları için de kurulması gerektiğini vurguladı. Akbulut, “Bu komisyondan Türkiye’nin kimyasal saldırıları ve savaş suçlarının da incelenmesini talep edeceğiz. Bu konuyla ilgili önergeler hazırlanıyor. Eylül’de parlamento açılınca Zaxo’da, Rojava’da, Irak ve Suriye’de Kürtlere karşı yapılan bu operasyonları da Meclis’e taşıyacağız” diye kaydetti.
Akbulut, Türkiye’nin her bölgede Kürt kazanımlarını hedef aldığına işaret ederek, “Şu an tekrar bir işgal durumunda ortak bir rezolüsyon hazırlamaya çalışıyoruz. Almanya’da Yeşiller ve Liberal Parti iktidarda. Bunlarla ayrı ayrı görüşmeler yaparak, Efrîn gibi benzer durumda bir işgalin olmaması için Almanya kamuoyunda ve medyasında bu işgal politikalarını ve saldırılarını gündeme taşıyacağız” dedi.
Dayanışma içindeyiz
Önümüzdeki süreçte gündemlerinde olacak diğer konuların başında Türkiye’nin iadesini istediği kişiler olacağını aktaran Akbulut, “Erdoğan’ın birtakım talepleri var. Bu taleplerin içinde bir takım listeler var. Yurtdışı edilmeye çalışan bazı arkadaşlarımız var. Bunlarla dayanışma içindeyiz. Türkiye’ye tekrar iade edilmeye çalışanların haklarını savunmaya çalışıyoruz. Özellikle avukatlar ve hukuki süreçler önemli. Türkiye demokratik bir ülke değil. Sırf siyasi görüşleri ve çalışmalarından dolayı burada insanların uzun yıllardır cezaevine konulduğunu görüyoruz. Almanya’da da bu arkadaşlarımızın sorunlarını Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na taşımayı düşünüyoruz” diye konuştu.
Sayın Öcalan’a yapılan izolasyonu gündem getireceğiz
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ile HDP’ye dönük baskıların da başlıca gündemleri olduğunu ifade eden Akbulut, Almanya’da “çevreci” olarak nitelendirilen bir partinin iktidarda olduğunu ancak buna rağmen savaş politikalarında bir değişiklik olmadığına işaret ederek, “3 koalisyon partisinin Türkiye politikasını eleştiriyoruz. Muhalefet partisi olarak çalışmalar, yürüyüşler, etkinliklerimiz var. AKP-MHP iktidarı, Avrupa’daki yürüyüş ve panelleri kriminalize ederek, durdurmak istiyor. Baskı uyguluyor. Önümüzdeki süreçte de bu sorunları, Kürtlere karşı yapılan baskıları, Sayın Öcalan’a karşı yapılan bu izolasyonu tekrar gündeme taşıyıp, özellikle Yeşiller Partisi’nden bu konuda farklı bir politika uygulamalarını talep edeceğiz. Bir an önce İmralı’daki izolasyon politikası durdurulmalı. HDP’nin kapatılması söz konusu. Bunu Yeşiller ile özellikle ayrı bir şekilde konuşmak istiyoruz. Yeşiller de HDP’nin kardeş partisi olduğundan ortak bir şekilde konferans yapılırsa çok doğru olacaktır. HDP, Yeşiller ve Sol Parti’nin olacağı konferansa, CPD’yi de dahil edebiliriz. Parlamento tekrar açıldığında gündeme getireceğiz” diye konuştu.
Festivalin yasaklanması utanç verici
Son olarak Dersim’de karşılaştığı tabloyu değerlendiren Akbulut, uzun yıllar sonra ilk kez geldiği Dersim’deki arama noktaları ile festivale getirilen yasaklara değinerek, “Konser yasaklarını doğru bulmuyoruz. AKP-MHP iktidarının bütün şehri abluka altına alarak, tekrardan bir savaş politikası, gerginlik yaratarak festivali yasaklamasını kınıyoruz. Binlerce insan hem doğayı koruma hem Dersim kültürünü yayma için bir araya geldi. AKP-MHP iktidarını, özellikle valinin tutumunu protesto ediyorum. Böyle bir süreçte festivalin yasaklanması utanç vericidir. Bunu Almanya’da da dile getireceğiz” diye kaydetti.
HABER MERKEZİ