24 Temmuz 1908 tarihinde Türk Basınında sansürün kaldırılması nedeniyle 24 Temmuz günü “Gazeteciler ve Basın Bayramı” olarak kutlanıyor. Ancak basına yönelik baskılar AKP-MHP döneminde arttı. 24 Temmuz itibariyle 57 gazeteci cezaevinde
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) raporlarına göre, Mayıs ayı sonunda cezaevlerinde 41 gazeteci bulunurken, Diyarbakır’da Haziran’da 16 gazetecinin tutuklanmasıyla mevcut sayı 57’ye yükseldi. Türkiye’de basına yönelik baskılar artarken, Mersin’de yayınlanan Tanık Haber muhabiri Gamze Şimşek ve Güney Gazetesi muhabiri Mahmut Sönmez, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü’nün önemine değindi.
Tanık Haber muhabiri Gamze Şimşek, Diyarbakır’da tutuklanan meslektaşlarının hukuksuz bir şekilde 1 aydır tutuklu olması, iktidarın yaratmak istediği baskıcı yapının karşısında duranlara karşı meşru olmayan her türlü eylemi sergileyeceğinin bir göstergesi olduğunu belirtti. Şimşek, “İktidarın seçim arifesinde böyle bir hukuksuzluğa imza atması elbette ki şaşırtıcı değildir. Çünkü bu tür iktidarların tarih boyunca meşrutiyetini sürdürmek için ne tür yollara başvurduğunu biliyoruz. Tüm bunlar gazetecilere dönük sistematik bir saldırının en büyük göstergesidir. Ancak iktidar sahipleri bilmelidir ki, gazeteciler yazmaya devam edecek ve asla susmayacak” diye konuştu. Sansür ve baskının gittikçe arttığı, basının patronların elinde tekelleştiği bir dönemde basın özgürlüğünün daha önem arz ettiğini ifade eden Şimşek, “İktidarın yok etmeye çalıştığı özgür basın, dün olduğu gibi bugün ve yarın da gerçekleri yazmaya devam edecek ve halkın sesi olacaktır” dedi.
Gazetecilerin tutuklanması kabul edilemez
Diyarbakır’da 16 gazetecinin tutuklanmasının demokrasi, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğüne bir saldırı olduğunu belirten Güney gazetesi muhabiri Mahmut Sönmez, “Nitekim biz gazetecilerin görevi, gerçekleri haberleştirip halka ulaştırmak. Gazetecilerin maruz kaldığı baskı ve tutuklamayla sadece gazetecinin haber yapma hakkı elinden alınmıyor, aynı zamanda halkın haber alma hakkı ve gerçekleri öğrenme hakkı da elinden alınıyor. Yapılan baskı ve tutuklamalar, demokrasi ve ifade özgürlüğü için gazetecilerin ne denli önemli olduğunu gösteriyor bize. Halkın hakikati öğrenme hakkı için mücadele eden gazetecilerin tutuklanmasının demokrasi ve hukuk adına kabul edilebilir bir tarafı yok” diye konuştu.
‘Suskunluk sarmalına itilen halklar da mücadele etmeli’
24 Temmuz’un basın için bayram olmadığını, mücadele günü olduğunu kaydeden Sönmez, şöyle konuştu: “24 Temmuz günü vesilesiyle öncelikle haber yapma özgürlüğü elinden alınmak istenen, tutuklu meslektaşlarımı selamlıyorum. Umutları ve mücadeleleri bizi motive ediyor. Her geçen gün gazetecilerin üzerindeki baskılar artarken, bütün gazetecilerin ve gazetecilik örgütlerinin şapkayı önüne koyması gerek. Bugün Kürt gazetecilerle başlayan çember her geçen gün daralacak. Gazeteciler haber yapma özgürlüğü için baskılara karşı ilkelerle ve kararlılıkla mücadele etmeli. Yoksa keyfi yasalarla en sonunda kanuni olarak işimizi yapamaz bir hale gelebiliriz. Özgür basının ayakta durabilmesi için sadece gazeteciler değil, haber alma hakkı elinden alınan ve suskunluk sarmalına itilen halklar da mücadele etmeli.”
MERSİN