KDP ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan arasındaki görüşmeler sonrası sınır ötesindeki alanlara kapsamlı saldırılar başladığını kaydeden HDP Milletvekili Ayşe Sürücü: ‘Her açıdan Kürtlerin kazanımlarına saldırıyorlar. Kürtlük adına bir şey bırakmak istemiyorlar. Barzani ailesi bu gerçekliği görmeli ve bu katliama ortak olmamalı. İhanetten vazgeçmeli’
Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zaxo ilçesine bağlı Perex Köyü’nde mesire alanı bombalanarak 9 kişinin katledilmesine dikkat çeken Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü “Her yerde Kürtler Türkiye’nin operasyonlarına tepki göstermeli. Artık alanlara çıkıp yeter demeliyiz. AKP iktiranını bir an önce Güney’den güçlerini geri çekmesi ve operasyonlarını durdurması gerekiyor” dedi.
Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile yaptığı görüşmeye işaret eden Ayşe Sürücü, “Görüşme sonrası sınır ötesindeki alanlara kapsamlı saldırılar başladı. O günden sonra Kürt halkına ve doğaya yönelik saldırılar devam ediyor. Maxmur ve Şengal’e yönelik saldırı gerçekleştirildi. Bu kirli saldırılardan dolayı oradaki birçok insan yaşamını yitirdi. Saldırılar en çok da kadın ve çocukları etkiliyor. Bunun en son örneği de Zaxo’da yaşandı. Piknik alanına yapılan saldırıda 9 kişi yaşamını yitirdi. Türk devleti ne kadar inkar etse de sivillere yönelik bu saldırı Türk ordusu tarafından yapıldı. Bu savaşın bilançosu giderek ağırlaşıyor” diye konuştu.
‘Kürtlerin kazanımlarına saldırıyorlar’
AKP-MHP’nin açık bir şekilde Kürt düşmanlığı yaptığını belirten Ayşe Sürücü şöyle devam etti: “Türkiye dört bir yandan Kürtlere ve Kürdistan’a saldırıyor. Bir yandan Kuzey’deki demokratik siyaseti tasfiye etmeye çalışıyor. Tecritle, kayyumlarla, tutuklamalarla, kadınları baskı altına almakla saldırılarını derinleştiriyor. Bir yandan da Rojava toprakları ÖSO, El Nusra ve DAİŞ artıklarının işgali altındı. Halk saldırılara karşı sesini yükseltip, işgale karşı çıkınca Türk devleti saldırılarını arttırdı. Şimdi Güney’de Kürtlerin yaşadığı topraklara yönelik yoğun saldırı var. Her açıdan Kürtlerin kazanımlarına saldırıyorlar. Kürtlük adına bir şey bırakmak istemiyorlar. Barzani ailesi bu gerçekliği görmeli ve bu katliama ortak olmamalı. İhanetten vazgeçmeli.”
‘Referandumu ilk önce Türkiye kabul etmedi’
Türk devletinin katliamlara gerekçe ürettiğini belirten Ayşe Sürücü şunladı dile getirdi: “Kadın ve çocukları katletmenin gerekçesi olabilir mi? KDP bu savaşı iki güç arasındaki savaş olarak adlandırıyor. Bu sadece PKK ve Türkiye arasındaki bir savaş değil. AKP, tüm Kürtlere karşı bir savaş başlatmış durumda. Türkiye Güney’e neden bu kadar güç konumlandırmış? Orada ne yapıyorlar? Sorunları sadece PKK değil. Kürtlerin statüsüne karşı bir saldırıdır bu. Misak-ı Milli hayallerini gerçekleştirmek istiyorlar. Bu yeni Türkiye’de Kürtlerin katledilmesi ve yok sayılması var. Hiç olmazsa Zaxo saldırısı sonrası KDP’nin yaklaşımı bu olmamalıydı. Referandum sürecini hatırlasınlar, o zaman ilk önce Türkiye kabul etmedi, karşı çıktı. Çünkü Kürtlerin adına herhangi bir statü olsun istemiyorlar. KDP, Türkiye’nin bizimle sorunu yok diyor. Bu bizim aklımızda olmalı. En basitinden Japonya’da Kürtçe bölümün açılması buna örnekti. Türkiye buna da karşı çıkmıştı. Bu açık bir şekilde tutumlarını gösteriyor.”
‘Alanlara çıkıp yeter demeliyiz’
Yandaş medyanın yaklaşımını da değerlendiren Ayşe Sürücü şunları ekledi: “Olayların üzerini örtmek istiyorlar. Biz bu katliamı bugün Roboski katliamı gibi değerlendiriyoruz. Aynı şey yaşanıyor. Nasıl ki o zaman sessiz kaldılar aynı sessizliklerini sürdürüyorlar. Güney’de onlarca köy boşaltıldı. Onlarca yurttaş saldırılara kurban edildi. Ancak kimseden ses çıkmadı. Piknik yerinin bombalanması geldiğimiz noktayı gösteriyor. Artık kimliklere bakmadan katliam gerçekleştiriyorlar. Bizler ırkçı, cinsiyetçi ve faşist bir iktidara karşı mücadele ediyoruz. Her yerde Kürtler Türkiye’nin operasyonlarına tepki göstermeli. Artık alanlara çıkıp yeter demeliyiz. AKP iktiranını bir an önce Güney’den güçlerini geri çekmesi ve operasyonlarını durdurması gerekiyor. HDP olarak daha ilk günden tepkimizi gösterdik ve Güney Kürdistan ile görüşmeler yaptık. Bu saldırılara karşı ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazırız.”
Medya Üren/JİNNEWS