Polis Enes Aydemir’in tecavüzüne uğrayan S.S. başvurduğu İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı tarafından hazırlanan rapor tecavüzü doğruladı
Şırnak’ın Cizre ilçesinde, İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde Asayiş Amiri korumalığını yapan polis Enes Aydemir’in 8 Nisan 2021 tarihinde S.S. isimli kadına tecavüzde bulunduğu ortaya çıkmıştı. S.S. avukatları aracılığıyla alternatif rapor hazırlanması için 11 Ocak 2022 tarihinde İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’na başvuruda bulunmuştu. Yapılan muayeneler sonucunda S.S.’nin tecavüze uğradığında dair rapor hazırlandı.
Değerlendirme raporu
Çapa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı, 11 Ocak 2022 tarihinde S.S.’ye yapılan genel beden ve anal muayene sonucu hazırlanan raporda, “Saptanan travmatik lezyonların kişinin öyküsünde aktardığı fiziksel ve cinsel şiddet öyküsü ile uyumlu bulunduğunu” denildi. Değerlendirme raporunda “Yapılan klinik ve psikiyatrik değerlendirmede, kişide Majör Depresif Bozukluk ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu tanılarının olduğu, bu tanıların başından geçen travmatik yaşantıyla ilişkili olduğu ve kişinin işlevselliğini bozduğu kanaatine varıldığı” ifadelerine yer verildi. Çapa Tıp Fakültesi tarafından yapılan ruhsal durum değerlendirmesinde, şunlar kaydedildi: “S.S.’nin yaşadığını belirttiği fiziksel, duygusal ve cinsel şiddet olaylarına bağlı ortaya çıkan Majör Depresif Bozukluk ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu tanılarının mevcut olduğu ve bu durumun günlük yaşamını engeller düzeyde olduğu, verdiği bilgilerin birbiriyle tutarlı olduğu ve güvenilebileceği, bu ruhsal belirtilerin yaşadığı olaylar sonrasında ortaya çıktığı ve bu belirtilerin yaşadığı olaylar ve sonuçlarıyla bağlantılı olduğu, psikiyatrik takip ve tedavisinin yapılması gerektiği kanaatimizi bildirir.”
‘Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk’
İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı’nın hazırladığı rapora ilişkin avukatı İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı Eren Keskin değerlendirmelerde bulundu. Dosyada failin devlet güçlerinden bir olduğunu ifade eden Keskin, bu kişinin polis memuru olduğunu kaydetti. Keskin, “Özellikle kadına yönelik şiddet ya da cinsel saldırı dosyalarında failin devlet güçlerinden biri olması durumunda maalesef ki yargıda büyük bir cezasızlık söz konusu oluyor. Savcılar ya da dava açılsa da mahkemeler, delilleri yeterince değerlendirmiyorlar ve ya takipsizlik kararı veriyorlar ya da dava açılsa bile beraat kararı veriyorlar. Bu dosya da işte o dosyalardan biri. Maalesef ki iç hukukta bu dosya ile ilgili olumlu bir sonuç alamadık. Yerel mahkeme kararı bittikten sonra iç hukuku tamamlamak üzere Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk” dedi.
‘Rapor son derece önemli’
S.S. ile birlikte İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Ana Bilim Dalı’nda alternatif bir rapor almak için başvuru yaptıklarını kaydeden Keskin, “Çapa Adli Tıp Merkezi müvekkilimizin yaşadığı olay nedeniyle psikolojik olarak mağduriyete maruz kaldığını ve bundan dolayı zarar gördüğünü belirledi. Bu rapor son derece önemli. AİHM 90’lı yıllarda Mardin’de gözaltı sırasında tecavüze maruz kalan Şükran Aydın davasında verdiği çok önemli bir karar var. Türkiye bu davada mahkûm olurken AİHM bağımsız bir hekimden rapor alınmamış olmasını göstermişti. Çünkü, maalesef Türkiye’de savcılar ve hakimler sadece adli tıp raporlarını delil olarak kabul ediyorlar” şeklinde konuştu.
AİHM’e kadar taşıyacağız
ATK’nin resmi bir devlet kurumu olduğunu söyleyen Keskin, devamında şu sözlere yer verdi: “Bu nedenle işkence ve cinsel işkencenin belgelenmesinde bağımsız hekim raporlarının çok büyük önemi var. Bizim aldığımız rapor devlet hastanesinin raporu. Ve burada yaşadığı cinsel saldırı nedeniyle uğradığı psikolojik mağduriyeti son derece açık bir şekilde rapor belirliyor. Bu nedenle AYM’nin bu raporu dikkate almasını istiyoruz. Bu dosya esas olarak Rosa Kadın Derneği tarafından takip edilen ve mağdura destek verilen bir dosya. Bizden de hukuki bir yardım desteği talep ettiler. Ve biz de bu nedenle Rosa Kadın Derneği’nin sağladığı iletişim ile müvekkilimiz ile ilişki kurduk ve davayı AYM’ye taşıdık. Eğer olumlu bir sonuç almazsak davayı AİHM’e taşıyacağız.”
Ne olmuştu?
Şırnak’ın Cizre ilçesinde İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde Asayiş Amiri korumalığını yapan polis Enes Aydemir’in 8 Nisan 2021 tarihinde S.S. isimli kadına tecavüzde bulunduğu ve şiddet uyguladığı ortaya çıktı. Daha sonra ajansımıza konuşan S.S. kendisine şiddet uygulayarak tecavüz eden Enes Aydemir’i şikayet ettiğini ancak, polisin Enes Aydemir’i arayarak durumu anlatması üzerine Enes Aydemir tarafından tehdit edildiğini aktarmıştı. Enes’in tehditlerine devam etmesi üzerinde Cizre’ye tekrardan dönen S.S. Şehit Murat Akancay Polis Merkezi’nde şikâyette bulunduğunu, ancak ifade esnasında tecavüz olayını 4 erkek polisin yanında anlatmak zorunda bırakıldığını söylemişti. Enes Aydemir’in aleyhine olan ifadelerin tutanağa geçirilmediğini ve emniyette kötü muameleye uğradığını aktaran S.S.,savcılığın başlattığı soruşturma kapsamında gönderildiği Cizre Dr. Selahattin Cizrelioğlu Devlet Hastanesi’nde alınan raporda cinsel istismara bağlı bulguların bulunmadığına dair rapor hazırlanmıştı. Hazırlanan raporu esas alan Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı 15 Nisan 2021 tarihide dosyaya takipsizlik kararı verdi. Ajansımız aracılığıyla kamuoyuna duyurulan olaydan sonra takipsizlik alan dosya 4 Nisan 2022’de Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındı.
S.S.’nin şikayetleri üzerine 4 ayrı idari soruşturma açılırken, koruma polisliği görevinden alınan tecavüz faili polis Enes Aydemir, kontrol noktasında görevlendirildi. Ancak daha sonra Enes Aydemir’in Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde Asayiş Amiri korumalığından İstanbul’un Bakırköy ilçesinde bulunan bir kuruma tayini çıktığı öğrenilmişti. S.S.’nin şikayeti üzerine Enes Aydemir’e açılan iki idari soruşturma sonuçlanırken, ikisi ise devam ediyor.
Duruşma 20 Eylül’de
Öte yandan Enes Aydemir, S.S.’ye tecavüz etmediğini, S.S.’nin kendisine iftira attığını ve tehdit ettiğine dair Cizre 3’ncü Asliye Mahkemesi’de açılan davanın 8 Haziran’da görülen duruşmasında İstanbul Çapa Tıp Fakültesi’ne müzekkere yazılarak S.S. hakkında düzenlenmiş raporun mahkemeye iletilmesi istenmesinden sonra duruşma 20 Eylül’e ertelenmişti.
Derya Ren/DİYARBAKIR-JINNEWS