Çankaya Belediyesi’nde çalışan emekçiler eylem yaparak geçindirebilecek şekilde eşit işe eşit ücret istedi
Çankaya Belediyesi İşçileri, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel-İş 1 No’lu şube ve işveren tarafından imzalanan BELDE A.Ş İMAR A.Ş ve kadrolu işçileri kapsayan toplu iş sözleşmesine tepki göstermek adına DİSK Genel İş 1 No’lu şube önünde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması esnasında sık sık “Sarı sendika istemiyoruz”, “Genel-İş uyuma emekçine sahip çık”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
Açıklamada işçiler adına konuşan Sinan Kılınç, imzalanan toplu iş sözleşmelerinde zam oranlarını düşük kaldığını ve ücretlerinin enflasyon karşısında eridiğini belirtti. Mart ayı sonunda toplu iş sözleşmesinde belirlenen zamların ilk 6 ay dolmadan eridiğini ifade eden Kılınç, “Ne yazık ki sözleşmemiz iki yıllık yapılmıştır. İkinci yıl maaş artışları yine en düşük işçi maaşı baz alınarak yapılacağı için çalışanlarımızın yüzde 95’inden fazlasının maaşı enflasyonun altında kalacaktır. Bütün bunların yanında apar topar imzalanan toplu sözleşme nedeniyle, en temel mücadele aracımız olan grev hakkımız da şubemiz tarafından çalınmıştır. Birçok işçi arkadaşımız yüzde 30 düzeyinde bir zam oranına mahkûm edilmiştir. Bugün gelinen noktada belediye işçilerinin ücretleri açlık sınırı seviyesinde kalmıştır” dedi.
Kılınç, taleplerini ise şöyle sıraladı: “İşveren ile bir araya gelerek, tüm Çankaya Belediyesi Emekçileri için ek protokol yapılmalı ve yapılan hatalı toplu iş sözleşmesi ile kaybettiğimiz haklarımız geri alınmalıdır. Maaşlarımıza 6 ayda bir enflasyon farkı artı iyileştirmeler uygulanmalıdır. Yapılan bütün artışlar taban ücretlere yansıtılmalıdır. Birim ücret olarak değiştirilen maaşlarımız, tekrar asgari ücretin yüzde fazlası olarak düzeltilmeli, çarpanlarımız geri alınmalıdır. Eşit işe eşit ücret alınması sağlanmalıdır. İş yerlerimizde yapılan hukuksuzluklara, iş yükü ile yapılan mobbinge, fazla mesai yaptırılmasındaki adaletsiz dağıtıma, bunun bir şantaj olarak kullanılmasına son verilmelidir. Örgütü olduğumuz sendikanın yönetimi işveren ile gizli saklı görüşmelere son vermelidir. Görüşmeler hakkında işçileri bilgilendirmeler yapılmalı ve tamamen şeffaf bir süreç yürütülmelidir. Bu yönetim bizleri layıkıyla temsil etmeli veya derhal istifa etmelidir.”
ANKARA