Dersim’deki festivale sanatçıların katılımına yasak getirilmesi yürüyüşle protesto edildi
20’nci Munzur Festivali için kente gelen binlerce kişi valiliğin festivale getirdiği kimi yasaklamalara karşı yürüyüşe geçti.
“Madencilik yağmasına karşı doğayı, talana karşı yaşamı, yasaklara karşı sanatı savunuyoruz” şiarı ile 21- 24 Temmuz tarihleri arasında Dersim ve ilçelerinde yapılacak olan 20’nci Munzur Kültür ve Doğa Festivali’ için kente gelenler, Tunceli Valisi’nin festivale ilişkin aldığı kimi yasaklamalara tepki göstermek için yürüyüşe geçti.
Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Ayşe Acar Başaran, Alican Önlü, Pêro Dündar’ın da bulunduğu binlerce kişi, Sanat Sokağı’ndan “Festival halkındır, yasaklanamaz”, “Dersim onurdur, onuruna sahip çık”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla Seyid Rıza Meydanı’na yürüdü.
Dersim il-ilçe giriş çıkışlarında onlarca arama kontrol noktaları oluşturulmuş
Munzur Kültür ve Doğa Festivali Tertip Komitesi adına açıklama yapan görevden alınan Peri Belde Belediye Eşbaşkanı Orhan Çelebi, Festival tertip komitesince valiliğe bildirdikleri programın bütünlüklü olarak Dersim halkının dilini, kültürünü, inancını ve doğasını savunan, sanatın özgürce yaşam bulduğu bir perspektifle hazırlandığını belirtti. Valiliğin stadyumun tadilatta olduğu, pansiyonların eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi için onarımda olduğunu, yoksulluğa- yozlaşmaya- asimilasyona- doğa katliamlarına karşı yürüyüş ile basın açıklamasını yasakladığını, Grup Yorum ile Grup İsyan Ateşi’nin konserlerine izin vermediğini belirten Çelebi, “Temmuz ayı başından emek ve mesai ye karşı valilik makamının festivalimize dönük yaklaşımının; müzik gruplarını yasaklama, stadyumu tahsis etmeme, barınma için dışarıdan gelenlere pansiyonları kapatma ve yürüyüşü engelleme kararı alarak; festivalimizin tamamına yasak getirmiştir” dedi.
Valiliğin yasaklara paralel olarak kenti, OHAL uygulamaları sahasına çevirdiğini belirten Orhan Çelebi, “Türkiye’nin hiçbir ilinde görülmeyen uygulama Dersim il-ilçe giriş çıkışlarında onlarca arama kontrol noktaları oluşturulmuş, bu durum insanların seyahat özgürlüğünü kısıtladığı gibi 90’lı yılları aratmayan baskı ve sindirme politikalarını tekrar hayata geçirildiğini göstermiştir. Bugün itibarıyla festivalimize dönük engelleme ve şehirdeki uygulamalar göz önüne alındığında topyekûn bir yasaklama kararının valilik tarafından hayata geçirildiği görülmektedir” şeklinde ifadeler kullandı.
Fatih Mehmet Maçoğlu: İptal değil yasaklandı olarak görüyoruz
Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ise, valiliğin festivale yaklaşımına dikkat çekerek, “22 yıldır tüm pansiyonlar, yürüyüşler, stadyum halka açıkken, bugün kapalı olmasını yasaklama olarak görmek gerekiyor. Bu festival için esnafımızdan, demokrasi güçlerine kadar herkes çaba harcadı. Bizler ilin mülk idareleri, kaymakamlar, valiler, belediye başkanları o şehre hizmet eder, tanıtımını yapar. Bu festival ve şenliklerle olur. Bunların yasaklanmasıyla hizmetin engellendiğini Dersim halkı biliyor” diye konuştu.
“Festivali “iptal” olarak değil de “Yasaklandı” olarak gördüklerini belirten Maçoğlu, “İnsanları sokaklarda tutarak, insanları uzun kuyruklarda aramalarda tutmak bu şehrin karına değil. Hiçbir zaman festival bu kadar baskılanmamıştır. Yaptığımız çalışmalar halka danışılarak yapıldı. Dersim halkı bunu çok iyi biliyor. İnsanları sokakta, caddelerde, ilçe girişlerinde tutmak engellemektir. Bunu zorlaştırmak, insanların karşı karşıya gelmesini sağlamayı doğru bulmuyoruz. Bizler yasaklanan her şeyi kabul etmediğimizi belirtiyoruz” dedi.
Ayşe Acar Başaran: Düşman politikası uygulanıyor
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran da, AKP-MHP ittifakının uzun süredir inançlara, kadınlara, doğaya karşı düşman bir politika yürüttüğüne dikkat çekerek, Dersim festivalinin yasaklanmasının da AKP-MHP ittifakının görünen son yüzü olduğunu belirtti. Başaran, “Bu güvenlik gerekçesi ya da en kolay uyguladıkları ‘Terörize’ etme uygulamasıdır. Uzun bir süredir halka, kadınlara, kimliklere karşı net bir düşman politikası uygulanıyor. Dersim halkı doğasına sahip çıkmasın istiyorlar. Dersim doğasını talan ederken savaşı daha da derinleştirmenin yöntemi haline getiriyorlar. Buna karşı ses çıkaran olsun istemiyorlar. Asimilasyon politikalarına karşı kimse ses çıkarmasın diyorlar. Tek dil, tek millet ve aslında ‘Tek din’ siyasetini uygulayarak burada da uygulamak için festivali yasaklıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Örneğini Zaxo’da yaşadık’
Daha öncede benzer uygulamalarla karşı karşıya kaldıklarını belirten Başaran, şöyle devam etti: “Kürtçe şarkı söyledikleri için konserleri yasaklananlar, kapıkulu sanatçı olmadıkları için, tekçiliği, milliyetçiliği, militarizmi örmedikleri için onlarca sanatçı engellendi. Festivalin ve sanatçıları kente alınamama gerekçesi ‘Terörle mücadele’ olarak lanse edildi. Bunun bir örneğini de dün Zaxo’da yaşadık. TSK’nin bombalanmasıyla çok sayıda insan yaşamını yitirdi. Yapılan açıklama da, bugün Dersim’e Grup Yorum ve İsyan Ateşi’nin alınmama gerekçesi olan ‘Terörle Mücadele’ kılıfıydı. Bugün Dersim’de doğamızı, canımızı yakan politikaları kınıyoruz” diye konuştu.
Özkan Tacar: Aydınlar festivalimize sahip çıkmalıdır
Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Başkanı Özkan Tacar ise, festivalin 90’lı yıllarda köy boşaltmalarına karşı düzenlendiğini belirterek, “Bizim festival şenlik festivali değil 294 köyden 85 köyün boşaltıldığı, gıda ambargolarının yaşandığı, insanların kendi ata topraklarına giremediği, operasyonlar adı altında insanların yan yana gelmesinin engellendiği bir zamanda çıktı” dedi. Tacar, “Bu yasakları tanımadığımızı merkezdeki yapılan tüm festivalleri ilçelere yaymıştık. İlçedekilere de sesleniyoruz bu yasaklara karşı bizle omuz omuza olun. Bizi bölmelerine karşı duralım. Bu zihniyete karşı hep beraber sesimizi yükseltelim. Sesimizi Ankara duysun Ankara. Bu yasaklara karşı demokratik bir duruş sergileniyorsa; bu duruşumuzun arkasında durmanızı istiyoruz. Hiçbir yerde sanat yapmayarak (İlçeler) saygı duyunuz. Bizi diğer illerle karşılaştırmasınlar. Biz karpuz, kiraz, kayısı festivali yapmıyoruz. Aydınlar festivalimize sahip çıkmalıdır” diye belirtti.
Kenan Çetin: Hukukta, anayasada olmayan yasaklar
Dersim Baro Başkanı Kenan Çetin ise, kentte tüm hazırlıkların tamamlandığını hatırlatarak İçişleri Bakanlığı kararıyla yasaklamalarla maruz kaldıklarını söyledi. Çetin, “Yasaklar bizim ana temamızdı. Türkiye genelinde yasaklanan, hükümetin hizaya getiremediği sanatçılar Dersim’e çağrıldı. Hukukta, anayasada olmayan yasakları ilimizde de uygulamaya başladılar. Herkesi bu halkın inancına, kültürüne saygı duymaya çağırıyoruz” diye konuştu.
Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Mustafa Arslan da, kent valisine seslenerek, “Bırakın bu topraklarda insanlar özgürce sanatını ve kültürünü yaşasın. Bunun ülkeye demokrasi ve laiklik getireceğini söylüyoruz. Biz tüm renklerin, inançların bir arada yaşamasını isteyen inanç örgütleriyiz. Bu çalışmayı organize eden herkese teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kısıtlamalar nedeniyle iptal
Ardından Munzur Kültür ve Doğa Festivali Tertip Komitesi, Tunceli Valiliği tarafından getirilen kısıtlamalar nedeniyle festivalin iptal edildiğini duyurdu.
DERSİM