Aydın’da şüpheli şekilde yaşamını yitiren Yılmaz Ekinci’ye dair ortaya çıkan kamera kayıtlarına yansıyanları Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na taşıyan HDP MYK üyesi Pero Dündar, acil toplantı çağrısı yaparak, cezaevinde inceleme yapılmasını istedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi ve Mardin Milletvekili Pero Dündar ve HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, “Aydın’da şüpheli ölüm: İntihar mı, cinayet mi?” başlıklı haberimize dair bakanlıklara soru önergesi verdi. Dündar, Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na da acil olarak Aydın E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gidilmesi için başvuruda bulundu.
HDP’li Dündar ve Taşdemir Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Önergede, “Aydın Cezaevi’nde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren mahpus Yılmaz Ekinci’nin, gardiyanlar tarafından tartaklanarak ve kafasına basılarak müşahede odasına götürülmesinin nedeni nedir? Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sonucunda Yılmaz Ekinci’nin şüpheli ölümünde ihmali ve sorumluluğu bulunan kişiler tespit edilmiş midir? Görüntülerde gardiyanların zor kullandıkları, tanıkların ifadeleri ve ailenin beyanlarına rağmen cezaevi idaresinden hakkında idari ve adli bir işlem başlatılmış mıdır? Şüpheli şekilde yaşamını yitiren Yılmaz Ekinci’nin koğuştan çıkarılırken gardiyanlar tarafından darp edildiği görüntüleri soruşturmaya konu edilmiş midir? Edildiyse mahpusu darp eden kaç gardiyan hakkında işlem yapılmıştır? Ölümün yaşandığı koğuştaki kamera kayıtları aileye verilmemesinin nedeni nedir? ‘İntihar etti’ denilen mahpusun nasıl ve ne şekilde intihar ettiğine dair kamara kayıtları incelenmiş midir? İncelenmişse olay nasıl olmuştur?
Soruşturma açıldı mı?
Cezaevi Müdürü, Yılmaz Ekinci’nin ölümü ardından ailesine mahpusun ‘Psikolojisinin bozuk’ olduğunu beyan etmesi ile ilgili ellinde bir sağlık raporu var mıdır? Yoksa böyle bir rapor, şüpheli ölüm ardından bu şekilde bir ifade kullanmasının nedeni nedir? Şüpheli mahpus ölümlerini gizlemek için mahpusun sağlık ve kişilik haklarına aykırı beyanda bulunmak suç değil midir? AKP iktidarı döneminde cezaevinde ‘intihar etti’ denilen mahpus sayısı kaçtır? Söz konusu intihar vakaları ile ilgili kaç soruşturma açılmıştır? Soruşturmalar ne şekilde sonuçlanmıştır? Yılmaz Ekinci’nin ailesine görüntülerin tam halinin iletilmemesinin sebebi nedir? Olayda ihmali ve kastı bulunan görevliler hakkında başlatılmış bir işlem var mıdır? Var ise bu soruşturma hangi aşamadadır? Savcılık ve cezaevi idaresinin intihar aleti noktasında birbiriyle çelişmesinden Ekinci’nin intihar etmediği mi anlaşılmalıdır? 170 cm boylarında ve iri yapılı birisinin ayakkabı bağcığıyla veya çamaşırla intihar etmesi nasıl mümkün olabilir? Ekinci’nin müşahedeye itilerek içeri atıldığı ve bu esnada boynunun kırılması sonucu yaşamını yitirdiği doğru mudur?” soruları yöneltildi.
Zorla müşahedeye…
HDP MYK üyesi Dündar’ın, İHİK’e yaptığı başvuruda ise şu ifadeler yer aldı: “Aydın E Tipi Cezaevi’nde 13 Ocak 2022 tarihinde yaşamını yitiren Yılmaz Ekinci ile bir yenisi eklenmiştir. Ekinci, 12 Ocak’ta öğlen saatlerinde, bulunduğu C-6 koğuşunda yeterli yer olmamasından ötürü başka bir koğuşa geçme talebini iletmek için gardiyanları çağırmış, buna müteakip kendisi çok sayıda gardiyan tarafından darp edilerek zorla müşahedeye götürülmüştür. O esnada bir başka müşahede odasında bulunan bir tutuklu, ifadesinde Ekinci’nin bulunduğu bölümden darp sesleri geldiğini belirtmiştir.
13 Ocak’ta öğlen saatlerinde müşahede odasından çıkarılarak tekrar C-6 koğuşuna getirilen Ekinci ile aynı koğuşta bulunan tutuklular, ifadelerinde Ekinci’nin boynunda, kollarında ve sırtında darp izleri, parmağında ve yüzünde ise şişlikler bulunduğunu belirtmişlerdir. Ekinci, başka bir koğuşa geçme isteğini tekrar belirtmek üzere gardiyanları çağırdığında ise yine müşahedeye götürülmüştür. Müşahedeye götürüldükten kısa bir süre sonra Ekinci’nin intihar ettiği söylenerek gardiyanlar tarafından sağlık ekipleri çağırılmıştır.
Müşahede odasına konulmadan önce Ekinci’nin ayakkabı bağcıklarının ve saç tokasının alındığı ve aramaya tabi tutulduğu kamera görüntülerine yansımıştır. Cezaevi idaresinin Ekinci’nin ailesine ‘tutuklunun psikolojisinin bozuk olduğu ve kendisini iç çamaşırıyla astığı’ söylemesine rağmen hem koğuş arkadaşları hem de ailesi, Ekinci’nin herhangi bir psikolojik rahatsızlığının ve intihar eğiliminin olmadığını belirtmiştir. Cezaevi idaresiyle yapılan görüşmenin ardından savcılıkla görüşen aileye bu kez de Ekinci’nin ayakkabı bağcığıyla intihar ettiği söylenmiştir.
Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu’na çağrı
Yılmaz Ekinci’nin ailesine savcılık tarafından iletilen cezaevinin 12-13 Ocak tarihli kamera görüntülerinde, tutuklunun yaşamını yitirdiği an ve koğuş bulunmamaktadır. Ailenin talebine ise savcılık bu görüntülerin mevcut olmadığı cevabı verilmiştir. Buradan da aileye iletilen görüntülerin eksik ve kesik olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Şüpheli ölümün ardından C-6 koğuşunda kalan bir tutuklunun Ekinci’nin ailesine gönderdiği mektupta, ‘Yılmaz’ın müşahedeye darp edilerek getirildiği ve itekleyerek içeri konulduğunda boynunun kırıldığı, ağzından kan geldiği ve bu esnada yaşamını yitirdiği’ belirtilmiştir. Bu bağlamda, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun Aydın E Tipi Cezaevi’nde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Yılmaz Ekinci ile alakalı acil toplantı yapmasını durumun komisyon tarafından incelenmesini ve Komisyonunuz bünyesinde bulunan Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu’nun Aydın E Tipi Cezaevi’ni incelemek üzere acil bir ziyaret gerçekleştirmesini arz ve talep ederim.”
ANKARA