Deniz Poyraz davası öncesi adliye binası önünde konuşan HDP Milletvekili Serpil Kemalbay: ‘Onur Gencer’in burada sırtını sıvazlayan, katili kollayan bu sistem yakası ilikli savcılar, hakimler ve saraydan talimat alan yargı mekanizması eninde sonunda mahkum edilecek.’ Dava tanıkların ifadeleriyle sürerken, çelişkili ve birbirini tutmayan beyanlar dikkat çekti. Ayrıca, katil Gencer, avukatları öldürmekle tehdit etti, mahkeme salonu 10 dakika boşaltıldı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasına 17 Haziran 2021’de silahlı saldırı gerçekleştirerek Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın 4’üncü duruşması öncesi İzmir Adliyesi önünde açıklama yapıldı.
“Katillerden hesap soracağız. Faşizm yenilecek, biz kazanacağız”, “Suruç için adalet Deniz için adalet” pankartlarının açıldığı açıklamada sık sık “Deniz Poyraz ölümsüzdür”, “Yaşasın devrimci dayanışma” gibi sloganlar atıldı. Deniz Poyraz’ın ailesi, HDP milletvekilleri Serpil Kemalbay, Sezai Temelli, Hüda Kaya ve Züleyha Gülüm, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, kadın ve insan hakları örgütleri ile çok sayıda kişi açıklamaya katıldı.
Derin kuşkularımız var
HDP Milletvekili Serpil Kemalbay, davanın bugüne kadar görülen 3 duruşmasını “adalet fiyaskosu” olarak nitelendirdi. Kemalbay, “Adaletin sağlanmayacağına dair derin kuşkularımız var. Suruç Katliamı’nın da yıl dönümüne giriyoruz. Türkiye’de siyasi katliamların ardının gelmemesinin arkasındaki en temel neden bu katliamlarla yüzleşilmemesidir. Biliyoruz ki Deniz Poyraz katliamını gerçekleştirenlerin ulaşmak istedikleri hedef, Türkiye’de kaos yaratmaktır. HDP şahsında demokrasi güçlerine karşı saldırıyı harekete geçirmek amaçlanmıştır. Bu amacın arkasında bulunanlar bugün ortaya çıkarılmamıştır. Bu handikabı ve kısır döngüyü aşamadığımız sürece Türkiye’de birlikte yaşamı, demokrasiyi, barışı kuracak bir yol çizemeyiz” şeklinde konuştu.
Katilin sırtı sıvazlanıyor
Halen katil Onur Gencer’in arkasındaki güçlerin sırtının sıvazlandığına dikkati çeken Kemalbay, “Katil içeride annelerimize, partimize, milletvekillerimize yönelik saldırgan tutumunu sürdürüyor. Sırtının sıvazlanmasından aldığı güçle mahkeme heyetine hakaret ve tehdit edebilme cüretini gösteriyor. Ama açıkça şunu söylüyoruz ki bunun karşısında en ufak bir geri adım atmayacağız. Bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz. Türkiye’de gerçek bir barış demokrasi ve adalet sağlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Onur Gencer’in burada sırtını sıvazlayan, katili kollayan bu sistem yakası ilikli savcılar, hakimler ve saraydan talimat alan yargı mekanizması eninde sonunda mahkum edilecek” ifadelerini kullandı.
Olayın üstünün örtülmeye çalışılıyor
Ardından konuşan HDP Milletvekili Sezai Temelli, yargılamada olayın üstünün örtülmeye çalışıldığını aktardı. Çok büyük bir adaletsizlik olduğunu belirten Temelli, “Bu topraklarda yüzyılı aşkın bir süredir Kürt düşmanlığı dayatan, nefret söylemiyle toplumu adeta ayrımcılığa tabii kılan bu zihniyet, burada yaratılan adeletsizliğin üstünü örtme çabasında. Elini kolunu sallayarak tam 115 kez keşif yapan bir katile engel olmayan zihniyet, bu cinayetin ortağıdır. İltisak mı arıyorsunuz? Onlarca iltisak var ortada. Sanki münferit olaymış gibi bu olayı önümüze getiriyorlar. Büyük suçlarını gizlemeye çalışıyorlar. Ama bu suçlardan kaçamayacaksınız. Burada bir adalet nöbetini var ettik. Tıpkı Emine Şenyaşar’ın, barış annelerinin yaptığı gibi bütün adliye binalarının önünde adalet nöbetini var etmeye devam edeceğiz. Adalet ve barış mücadelesi bu ülkenin özlemini duyduğu bir arada yaşama iradesini var edecek” diye konuştu.
Deniz’in hesabını soracağız
“Deniz’in hesabını sormak hepimizin boynunun borcudur” diyen Temelli, şöyle devam ett: “Deniz’in ve onlarca katledilen arkadaşımızın hesabını sormak toplumsal barışı var etmektir. Barış içinde bir arada yaşamak istiyorsak bu katillerden ve katliamcı zihniyetten hep birlikte hesap sormalıyız. İşte o yüzden buradayız, yan yanayız. Suruç’un, Ankara Gar katliamının, Cizre’nin, Silopi’nin hesabını sormak için öfkemizle mücadele azmimizle yan yana geldik. İktidara ve küçük ortağına sesleniyoruz; Büyük bir panikle bu cinayetin üstünü örtmeye çalıştınız. Ama bu örtüyü parçalayacağız, bundan kurtulamayacaksınız.”
Binanın önünde karakol var!
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Bu cinayet canı sıkılan birinin yaptığı bir cinayet değil. Katliam öncesi aşamaya, cinayet sırasında güvenlik güçlerinin tutumu ve cinayetten sonra yargının tutumuna bakmak lazım. Bu 3 aşamaya baktığımızda bu cinayetin derin devletin derin ilişkileriyle işlenmiş olduğu görülüyor. 115 kez keşif yapılmış, binanın önünde karakol var ama bu cinayet engellenmemiş. Cinayetten önce nefret söylemleri bu cinayetin zeminini hazırladı. Katliamdan sonra bu katile ‘görevini yerine getiren vatansever’ muamelesi yapıldı. Hem müdahale edilmedi hem de müdahaleden sonra el bebek gül bebek ağırlandı. Bu ortamda bir sosyal medya paylaşımı yaparsanız 4-5 gün gözaltında kalırsınız. Ama bu katil sadece 24 saat gözaltında kaldı” dedi.
“Bu tablo bize bu ilişkilerin sosyal ortağı ve sahibinin AKP olduğunu gösteriyor” diyen Tanrıkulu, “AKP, işkenceden, ölümlerden uzak bir ortam yaratacağı iddiasıyla iktidara geldi. Ama sonra derin devletin sahibi kendisi oldu. Bu cinayetlerden ve kendisinden önce işlenen cinayetlerin beraat ile sonuçlanmasından AKP sorumludur. Bu hesabı sandıkta soracağız” diye belirtti.
Katilleri tanıyoruz
Kadınlar Birlikte Güçlü üyeleri de daha sonra adliye önünde açıklama yaptı. Açıklamada sık sık “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” ve “Deniz için adalet istiyoruz” sloganları atıldı. Kadınlar adına açıklamayı yapan Didar Gül, katil Onur Gencer’in yargılandığı mahkemelerde “Deniz’in isyanı olmaya” devam edeceklerini vurguladı. Gül, “Katilin tek başına Onur Gencer olmadığını biliyoruz. Onur Gencer’i yetiştirip HDP İzmir il binasına gönderen gücün kolluk kuvvetlerinin katili ‘İsmin ne abicim’ diye sarıp sarmalamasından tanıyoruz, biliyoruz. HDP il binası önüne adeta karakol görevi gören o çadırı kuranların katile nasıl yol açtığını biliyoruz. Katilleri tanıyoruz. Tüm failler yargılanana kadar Deniz için adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi bir kere daha söylüyoruz” dedi.
Gerçek adalet için sokaklardayız
Poyraz’ın katledilmesiyle kadınlara mesaj verilmek istendiğine dikkati çeken Gül, şöyle devam ett: “Bu mesajı aldık ve buradayız. En gür sesimizle, tüm öfkemizle ‘yasta değil isyandayız’ demeye devam ediyoruz. Bugün görülecek davada sadece Onur Gencer yargılanıyor. Fakat, bu katliamın önünü açanların da hesap verdiği, tek bir kadının katledilmediği, kadınların özgürce yaşayabildiği bir ülke için mücadele etmeye devam edeceğiz. Biliyoruz ki bu topraklara adaleti erkek devlet ve erkek yargının mahkeme salonları değil, bu erkek egemenliği karşısında mücadeleyi büyütenler, gerçek adalet için sokakları, meydanları, adliye önlerini gerçek adalet mücadelesi ile harlayanlar tarafından getirilecek.”
Deniz yaşıyor
Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz ise, “Deniz’i öldüreceğiz sandılar. Ama binlerce Deniz olduk. Her zaman ayakta olacağız, mücadelemize devam edeceğiz. Şehid namirin” ifadelerini kullandı.
Sanık sorulara yanıt vermedi
Duruşmada ilk olarak söz verilen dava avukatlarından İmdat Ataş, sanığa soru soracaklarını belirtti. HDP’ye dönük birçok yerde saldırılar olduğuna dikkati çeken Ataş, “Bugün de adliye önünde silahlı birisi yakalandı. Bunun tesadüf olmadığını düşünüyoruz” dedi. Ataş, ardından sanık Onur Gencer’e şu soruları yöneltti:
“*Bugüne kadar hangi numaraları kullandın?
*Bunlar kimin adınaydı?
*Son geliriniz ne kadardı?
*Görev yerininiz bu kadar sık değişmesinin nedeni neydi?
*Kemalpaşa hastanesine gelirken hangi araçları kullandınız?
*Ticari taksi kullandığınız doğru mu?
*İşten hangi gerekçe ile ayrıldınız?
*Resmi olarak işten ilişiğiniz ne zaman kesildi?
*İlişiğiniz bu kadar geç kesilmesinin nedeni nedir?
*112 acilde çalıştınız mı?
*Yurtdışı görevlendirme talebinde bulundunuz?
*Suriye’ye gitmeye nasıl karar verdiniz?
*Suriye görevlendirmesi için sizi teşvik eden ya da yönlendiren oldu mu?
*Yakın çevreniz ya da akrabalarınızdan Suriye’ye giden oldu mu?”
Sanık Gencer, sorulan soruların hepsine “cevap yok” yanıtı verdi.
Baro başkanının soru sorması engellendi
Ardından sanığa soru sormak isteyen İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, “Ara kararı değiştirmenizi istiyorum. Geçen duruşmada katılanların soru sorma hakkını elinizden aldınız. Katılanların soru sorma hakkı var. Yetki belgesi dahil olmak üzere kendi aramızda iş bölümü yaptık. Vekaletname ile aynı değerde olan bir belgeden bahsediyoruz. ‘Ben size söz vermiyorum’ şeklinde bir yaklaşım olamaz. Kanun ne söylüyorsa odur” dedi.
Özkan’ın sözlerine kesen mahkeme başkanı, geçen duruşmada aldıkları kararın geçerli olduğunu ve vekaletnamesi olanlar dışında kimseye soru sorma hakkı vermeyeceğini söyledi.
Dava avukatlarından Türkan Aslan Ağaç ise, “Bu kararda ısrar ederseniz biz dışarı çıkacağız. Bu karar hukuka uygun değil. Dosyada ilerlememe olmamasının sebebi mahkemenin kendisi” diye belirtti.
Mahkeme başkanından tehdit!
Mahkeme başkanı, salondan itirazların yükselmesi üzerine, “Salondan ses gelmeyecek. Salonu boşaltırım” ifadelerini kullandı. Duruşmaya 15 dakika ara verildi.
İtirazlar reddedildi
Yücel’nin sorularına net cevaplar vermeyen katil Gencer’e avukatlar itiraz etti. Mahkeme başkanı, Gencer’in “Belki, olabilir de olmayabilir de, yapmış da olabilirim, yapmamış da” cevaplarıyla itirazları reddetti.
Görüntüleri kendi silmemiş
Sonrasında Yücel, “Saldırıdan sonra gözaltına alındığınızda kolluk telefonunuza ne zaman el koydu?” ve “Olay gününde sosyal medya hesaplarınızdan kimi görüntüler silindi, paylaşımları kim sildi?” sorularını sorarken, katil Gencer, paylaşımları kendisinin silmediğini söyledi. Gencer, Yücel’nin “Ülkücülerle bir ilişkiniz var mı” sorusuna ise “Herkesle var, bir tek sizinle yok” diye cevap verirken, “Ben kendimi anarşist olarak tanımlıyorum” dedi.
MHP sorusu rahatsız etti
Mahkeme başkanı, avukatların “MHP Genel Merkezi’nde tanıdıklarınız var mı?” sorusuna itiraz etti. Yücel, “Bu saldırı talimatının doğrudan MHP Genel Merkezi’nden geldiğine dair iddialar var. Biz de bunu araştırıyoruz” dedi. Sonrasında Yücel, Gencer’e bir toplantı fotoğrafı göstererek, fotoğraftakilerin kim olduğunu sordu. Gencer ise “tanıyorum ama söylemem” diye cevap verdi.
‘SADAT’ı belki tanıyorum’
Yücel’nin “Whatsapp konuşmalarınızda olaya ilişkin onay almaya çalıştığınız anlaşılıyor. Maden tek başınıza yaptınız buna neden gerek duydunuz” sorusuna cevap vermeyen katil Gencer, “Suriye’de SADAT militanlarından birisiyle tanıştınız mı?” sorusuna ise “belki” cevabını verdi.
Soruları geçiştirdi
Yücel, sorusunda yer verdiği Abdullatif Koçak’ın ismini duyunca duraksayan katil Gencer’e nedenini sordu. Gencer’in, “Canı yanan sizsiniz cevabını siz bulun” dediği için salondan tepkiler yükseldi.
Milliyetçi söylemleri sık sık yineleyen katil Gencer’in askerlik yapmamasını hatırlatan Yücel, “Başka bir askeri birliğe ait olduğunuz için mi askerlik yapmadınız” diye sordu. Gencer ise “belki evet, belki hayır” cevabını verdi.
“Suriye’den döndükten sonra yaşam standartlarınızda bariz bir iyileşme oldu, kaynağı nedir” sorusuna cevap vermeyen katil Gencer, sonrasında çevresinden bir miktar maddi destek aldığını söyledi.
Katil Gencer, daha önce sorulan ve “can güvenliğini” öne sürerek reddettiği “Gamze Açar’ı tanır mısınız” sorusuna daha sonrasında ise “evet tanıyorum” diye cevap verdi.
Ardından dava avukatlarından Türkan Aslan Ağaç ile katil Gencer arasında şu diyaloglar geçti:
Ağaç: İzmir poligona sizi kim yönlendirdi?
Gencer: Birisi tavsiye etti.
Ağaç: Hangi sohbet sırasında böyle bir önermede bulundu?
Gencer: Silahlar üzerinde konuşurken.
Ağaç: Bu kişiyi tanıyor musunuz?
Gencer: Hayır
Ağaç: 14 Haziran’da poligondan aldığınız 15 merminin hepsinin kullandın mı? Kullanmadıklarını ne yaptın?
Gencer: Cevabını biliyorsunuz. Binanızı kana buladım”
Katil Gencer, sonrasında “Poligona hangi sıklıkla gidersiniz?”, “Poligonda kayıt defteri var mıydı?”, “Defteri siz mi görevli mi doldurdu?”, “Poligonda eğitim aldığınız kişilerin ismi nedir?”, “Umut Işık size mesleki bilgileri hakkında paylaşımda bulundu mu?”, “Alican size Manisa Urganlı’da özel silah ders verdi mi?”, “Oytun Yüksel bu eğitimler sırasında yanınızda mıydı?”, “Silahlarla ilgili soruları neden İbrahim Akıl’a sordunuz mu?” sorularına cevap vermedi.
Bunun üzerine Ağaç, “Sorduğumuz sorulara ‘cevap yok’ şeklinde cevap vermeniz bir örgütle bağınız olduğunu ortaya çıkarıyor” dedi.
Ağaç daha sonra asker olan İbrahim Akıl üzerine sorularına devam ederken aralarında şu konuşmalar geçti:
Ağaç: İbrahim Akıl’ı siyasal olarak nereye koyarsınız?
Gencer: Başköşeye koyarım.
Ağaç: İbrahim Akıl’la konuşmalarınızdan olayı beraber planladığınız anlaşılmakta. Bunu ne zaman planladınız?
Gencer: Kendisinin bir alakası yok.
Ağaç: İbrahim Akıl 3 ay Suriye’de kaldığınız söylüyor. Kaldınız mı?
Gencer: Hayır.
Ağaç: İbrahim Akıl’ın ne zaman Suriye’ye gittiğini biliyor musunuz?
Gencer: Gidip gitmediğini bilmiyorum.
Ağaç: Yazışmalarda İbrahim Akıl’ın size Recep Tayyip Erdoğan sticiri gönderdiği sizin de ‘Yobaz. Onu da öldürmek gerekiyor. Sen yap ben sana içeride bakarım’ yazdığımız görülüyor. Bunu açıklar mısınız?
Gencer: Sadece şakaydı
Ağaç: Bu ülkenin cumhurbaşkanına suikast düzenlemenin suç olduğunu bilmiyor musunuz? Emniyet bu yazışmayı görmesine rağmen size neden bunu sormadı?
Gencer: Onu emniyete sorun
Ağaç: İbrahim akılla yaptığınız yazışmalar gözaltına alındığınızda duruyor muydu. Konuşmaların bütünlük arz etmediği anlaşılmakta. Sizin dışınızda birisi bu yazışmaları silmiş olabilir mi?
Gencer: Bilmiyorum.
Katil Gencer sorulara yanıt vermiyor
İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, Gencer’e Gamze Açar ile ilgili sorular sormaya devam ederken, katil Gencer soruların hiç birine cevap vermedi. Yücel’in sorduğu ancak katil Gencer’in sustuğu sorular şöyle:
* Ülkü Ocakları mensubu olan Görkem Ömer Aslan ve Doğukan Çetin ve Hande Eriş ile ne gibi bir ilişkiniz var mı? ve bu saldırıyı gerçekleştireceğinizden Aslan, Çetin ve Eriş’in haberi var mıydı?
* Son birkaç yıldır ülkücü çevrelerde örgütlenen kişilerin HDP ve Kürtlere yönelik saldırılarının yoğunlaştı. Bu saldırıların amacını biliyormusunuz? Bu konuyla ilgili bilginiz var mı?
Mahkeme başkanı, sonrasında sorularını sormak için söz alan dava avukatlarından İmdat Ataş’a “Sanık sorulara cevap vermiyor. İsterseniz sorularınızı mahkememize iletin” önerisinde bulundu. Ancak Ataş, bunu reddederek sorularını sormaya başladı. Ataş, Gencer’in HTS kayıtlarında yer alan ve Gencer’in sıklıkla görüştüğü Besam El Muhammed isimli şahsın kim olduğunu sorarken “Bu kişi milis ya da cihadist midir” diye sordu.
Listede AKP ve ülkü ocakları üyeleri var
Ataş, daha sonra Gencer’e emniyet mensubu olan Ali Erçetin’i ziyaret edip etmediğini, AKP MKYK ve Zeytinburnu Belediye Meclis üyesi Serdar Duran’ın yanı sıra ülkü ocakları üyeleri Hüseyin Sarıcan, Oğulcan Dinçsever, İsmail Yılmaz, Dilan Altınpınar, Zeynep Cebecioğlu, Göksel Erman, Yasin Filiz, Halit Balaban, Mert Özgür Çiçek, Ali Çerçioğlu, Ali Özdemir, Ahmet Savaş, Sarper Altuntaş, Hasan Kaya, Erol Güre, Sevgi Taş, Hülya Bayrak, Nurten Ceylan, Önder Avcı, Metin Yavuz, Adnan Demirkaya, Güven Yılmaz, Nezihe Özen, Mustafa Akdoğan, Güray Altın, Elif Gökçe Türkoğlu, Abdülkadir Kozan, Fatih Sarı, Fethiye Toprak, Hüsan Ali Uslu, İbrahim Dikmen, Merdan Aslan, Mustafa Okumuş, Önder Türk, Sadık Yıldız, Safiye Karapınar, Şerafettin Bilir, Engin Gün, Fahrettin Tekin, Hüseyin Altun, İbrahim Dİkmen, Murat Kadir Akyüz, Ahmet Nakuh, Sarper Altuntaş, Halil Efe, Erdal Yılmaz, Ali Kaçmaz, Güven Yılmaz, Cemil Ataş, Mehmet Sevindi, Fahri Erol, Suat Erdener, Doğan Yıldırım, Talat Doğru, Fethullah Göze, Mehmet Garip Muhan, Handan Bulut, Batuhan Melikoğlu, Mustafa Menteşe, İzzet erdem, ali çavdar, Mehmet Koyi, Hüseyin Kaya, Ekrem Arslan, Osman Dinç, Şahinde Yüksel, Müjgan Güver, Ömer Faruk Albayrak, Ömer Doğru, Elif Ruşen, Ömer Ataş, Sercan Tanış, Selim Akdoğan’ın saldırıyla ilgili bir bilgi ve ilgilerinin olup olmadığını sordu. Gencer, bu sorulara da cevap vermedi.
Kolluk görevlileri sevecenlikle karşılıyor
Ardından yine söz alan İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, “Askeri eğitim almış ve 17 Temmuz 2021’de HDP binasına gönderilmiş birisi karşınızda. Sanık onca polisin arasından HDP binasına geliyor. Kapı açıldığında o kadar silah eğitimine rağmen ilk atışı bacağa geliyor. Daha sonra ateş etmeye devam ediyor. Binayı dolaşıp başkasını arıyor. Dış araştırma yaptığını söylemesine rağmen kolayca kaçabilecekten ön kapıdan çıkıyor. Kolluk görevlileri tarafından sevecence karşılanıyor. Bu sanığa güvence verildiğinin göstergesi” dedi.
‘Cezaevinden çıkamayacaksınız’
Katil Gencer’e seslenen Yücel, “Devlet içerisindeki kişilerle ilişki kurmanıza rağmen yanınızda kimse yok. Bu cezaevinden çıkamayacaksınız. Elinize silahı verip sizi oraya gönderenleri açıklamak ister misiniz? Size dışarı çıkacağınız konusunda vaatte bulunanlar varsa sizi kandırıyorlar. Kahraman olmak istediniz, lanet edilen bir katil olmaktan öteye gidemediniz” dedi.
Tanık ifadeleri
Dava avukatlarının Gencer’e soru yöneltmesinin ardından tanık ifadelerinin alınmasına geçildi. Söz verilen ilk tanık Metin Dönener, katil Gencer’i kendisinden silah almaya geldiğinde tanıdığını belirterek, “Av bayisi sahibiyim. Onur gelince silah alma belgesiyle geldi. Silahı sattım. başka bir ilişkimiz yok. Olaydan 15-20 gün önce silah almaya geldi. Satın alma belgesi olmasaydı silah satmazdım, hatta konuşmazdım bile” diye konuştu.
Mahkeme yüz yüze konuşmaya itiraz etti
Tanığa soru soran avukat Gurbet Uçar, tanıkla göz göze konuşmak istediğini ifade etti. Ancak mahkeme başkanı buna itiraz etti. Duruma tepki gösteren Uçar, “Sorgulama yapmamızın önüne geçecek şekilde davranıyorsunuz. Bırakın biz soru soralım. Siz merak etmiyorsunuz ama biz merak ediyoruz” sözlerine yer verdi.
Silah satan Dönener’den çelişkili ifadeler
Uçar, tanık Dönener’in polis olarak hangi birimlerde çalıştığını sorarken, tanık Dönener, Olay Yeri İnceleme Birimi’nde çalıştığını söyledi. Daha sonra Uçar ve Dönerer arasında şu konuşmalar geçti:
Uçar: Onur Gencer’i silah almaya gelmeden önce tanımadığınızı söylüyorsunuz. Fakat silah almadan 8 ay öncesine ait HTS kayıtlarınız var. Bunun içeriği nedir?
Dönerer: Doktor raporu alıp alamayacağını konuştuk.
Uçar: Emniyet ifadelerinizde neden Gencer ile gerçekleştirdiniz telefon görüşmelerini ayrıntılı anlatmanız
Dönerer: Emniyette bu kadar ayrıntılı soru sorulmadı.
Uçar: Siz silahı Haziran ayında paranın tamamını aldığınızda teslim ettiğinizi söylüyorsunuz. Ancak katilin babası silahın Mayıs ayında eve getirildiğni söylüyor.
Dönerer: Silahı ne zaman sattığımı hatırlamıyorum.
Uçar: Emniyette net bir tarih vermişsiniz
Dönerer: Hayır hatırlamıyorum.
Dil kursu çalışanları
Daha sonra Gencer’in dil kursuna kaydını yapan Özkan Gökkaya ve Zuhal Mandacı’nın tanık olarak dinlenmesine geçildi. Tanıklar ön kayıt işlemlerinin Temmuz 2021 tarihinde gerçekleştiğini belirtti. Sonrasında avukat İmdat Ateş, tanıklara, dil kursunun önünde kurulan HDP çadırlarının ne kadar süre orada kaldığını sordu. Tanıklar hatırlamadıklarını ifade etti.
Tanık Mandacı, Gencer ile yapılan ilk görüşmenin Gökkaya tarafından gerçekleştirildiğini aktardı. Avukat Ataş, Mandacı’nın 1 Haziran 2021 tarihinde Gencer ile dil kursunda görüştüğü bilgisini verirken, o güne dair sorular sordu. Tanık Mandacı ise detayları hatırlamadığını söyledi.
Tanık: HDP’ye nefret besliyordu
Sonrasında söz verilen tanık Görkem Ömer Aslan, Gencer ile 9 Eylül Üniversitesi’nden tanıştıklarını söyledi. Tanık Aslan olayla ilgili hiç bir bilgisi olmadığını ifade ederken, olaydan bir gün önce Gencer’e görüşmek için mesaj attığını söyledi. Aslan, “Görüştüğümüzde olayla ilgili bana hiç bir bilgi vermedi. Sadece sohbet ettik ve kahve içtik” dedi.
Daha sonra Avukat İmdat Ataş tanığa, Gencer’in Suriye sonrası neler değiştiğini ve neler konuştuklarını sordu. Tanık Aslan, bu sorulara “Günlük konulardan konuşuyorduk” cevabını vermesi üzerine salondan tepkiler geldi. Aslan, Ataş’ın “HDP üzerine konuştunuz mu” sorusuna “Asker, polis öldüğü için onlara nefret beslediğini anlatıyordu” cevabını verdi.
Çelişkili ifadeler
Ardından avukat Türkan Aslan Ağaç şu soruları yöneltti:
Ağaç: Az konuştuğunuzu söylediniz. Fakat HTS kayıtları sıkça görüştüğünüzü ortaya çıkarıyor. 2020 Ocak ile 2021 Haziran arasında 30 kez konuştuğunuz görülüyor. Dediğiniz gibi 2 ayda bir görüşen birisi değilsiniz. Bu da samimiyet gerektirir. Burada gerçekleri tam olarak söylemediğiniz sonucuna varıyoruz.
Aslan: Ben daha çok okulda görüştüğümüz için okul çevresini tanıyorum. Okula gitmiyordu. Sınav dönemleri ‘okula geliyor musun?’ diye sormaya arıyordum.
Ağaç: Olaydan bir gün öncesi sizinle görüşmüş. Yani müebbet hapis yatacağını biliyordu ve son günü sizinle görüştü. Bunu neden yaptı?
Aslan: Ben yazdım görüşmek için.
Ağaç: Gencer sizi yetiştiriyor muydu?
Aslan: Hayır.
Ağaç: Gencer’le defalarca konuştuğunuz ve mesajlaştığınız görülüyor. Bunların içeriği neydi?
Aslan: Bana bazı konularda cesaret veriyor, girişken olmamı söylüyordu.
Ağaç: Tüm çevresi Gencer’in çekingen olduğunu söylüyor. Siz ise size cesaret verdiğini söylüyorsunuz. Daha inandırıcı konuşun.
Aslan: Tamamı bu konuşmalar değildi.
Ağaç: HTS kayıtlarında Gencer ile birlikte Uzundere’ye gittiğiniz görülüyor.
Aslan: Evime giden araçlar orada olduğu için oraya giderdim.”
Ardından ifadesini veren tanıklardan Yasin Filiz, “Kendisiyle lise döneminde dershanede taşıdığım bir arkadaşımdı. O Van Çatak’a gitti ben İzmir’de kaldım. Van’da olduğu süreç içinde telefonla konuşurduk. Daha sonra Suriye’ye gitti. Oradayken Whatsapp üzerinden konuştuk. Orada kafasının daha rahat olduğunu söylüyordu” dedi.
Gencer avukatları ölümle tehdit etti
Tanık ifadeleriyle süren duruşmada HDP’li tanık Hacay Yılmaz ifadesini verdi. Yılmaz, “Saldırı sırasında silah sesleri gelmesine rağmen polisin müdahale etmediğini gördüm. polis epeyce zaman kazandırmış oldu. Katil işini bitirdikten sonra elini kolunu sallayarak aşağı indi. zaten partimizin önünde bir karakol kurulmuştu. anlaşılan polisin katilin işini bitirene kadar müdahale etmediğini düşünüyoruz. Polis epeyce zaman kazandırmış oldu. Katil işini bitirdikten sonra elini kolunu sallayarak aşağı indi. zaten partimizin önünde bir karakol kurulmuştu. anlaşılan polisin katilin işini bitirene kadar müdahale etmediğini düşünüyoruz” dedi.
Yılmaz’ın ifadesi sırasında katil Gencer dava avukatlarına doğru dönerek elini boğazına götürdü. Avukakların bu durumu açıklamasını istemesi üzerine salondan tepkiler yükseldi. Bunun üzerine salon boşlatılarak, duruşmaya 10 dakika ara verildi. Hakime de tepki gösteren izleyiciler ile askerler arasında arbede yaşandı.
Aranın ardından HDP’li tanık Hacay Yılmaz’ın ifadesine devam edildi. Yılmaz parti binası önünde bekletilen çadırın kendilerini provake etmek amacıyla kullanıldığını belirterek, saldırı günü de bu çadırın kullanıldığını belirtti.
‘Polisler müdahale etmedi’
Ardından tanıklardan Derya Özgen’in dinlenilmesine geçildi. Olay gününü anlatan Özgen, “Bir polise neden teçhizatlı ekiplerin müdahele etmediğini sorduğumda bana ‘çok film izliyorsun’ dedi. Ancak bu tip bir olaya müdahale edebilecek ekipler hayal değilmiş. Olaydan çok sonra valiyle birlikte olay yerine geldiler. Çevik kuvvet şubesi olay yerine 300 metre uzaklıkta. Ancak olay yerine saatler sonra geldiler” ifadelerini kullandı.
Dava avukatlarından Fatma Demirel Derya Özgen’e yönelik şu soruları sordu:
“Demirel: Silah ve çığlık sesleri duyulunca polisler ne yaptı?
Özgen: Onlarda bizimle beraber kaçtılar
Demirel: Emniyet tarafından sanığa yönelik sesli anons yapıldı mı?
Özgen: Hayır duymadım
İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel tanık Özgen’e “İfadelerinize göre bu katliamın gerçekleştiği gün silahlar daha patlamadan bir polis sizin binaya girmenizi engelledi. Yani sanki olayın gerçekleşeceğini biliyormuş gibi” diye sordu. Özgen ise “Evet” cevabını verdi.
‘Aramadım’ dedi, aradığı ortaya çıktı
Son olarak tanık Hüseyin Sarıcan dinlendi. Sarıcan, Gencer’i okuldan tanıdığını ve okula geldikçe görüştüğünü ve dışarıda bir iki kere görüştüğünü söyledi. Dava avukatı İmdat Ataş, Sarıcan’a sorular yöneltti. Ataş’ın “Onur Gencer’i siyasi olarak nasıl tariflersiniz” sorusuna Sarıcan, “Ben sadece yaşamayı seven birisi olarak bilirim. Ağzından herhangi bir siyasi cümle duymadım” diye cevap verdi.
Avukat Türkan Aslan Ağaç ise, tanık Sarıcan’a Gencer’in üniversite içerisinde katıldığı toplantılara dair fotoğraflar göstererek, tanıdıklarının olup olmadığını sordu. Tanık fotoğraflarda bulunan kimseyi tanımadığını söyledi.
Yalancı tanıklık hatırlatması
İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ise tanık Sarıcan’a yönelik “Telefonla görüşmüş olabilirim dediniz. Ama HTS kayıtlarında aramanız yok. Whatshapp konuşmamız yok dediniz. Ama olay günü sanığı buradan aradığınız görülüyor. Yalancı tanıklığın suç olduğunu hatırlatmak isterim” dedi. Tanık Sarıcan ise “Olayı onun yaptığına inanmadığım için arayıp emin olmak istedim” diye belirtti.
‘Tanıkların tamamı dinlenmedi’
Tanık ifadelerinin ardından söz alan avukat Türkan Aslan Ağaç, soruşturma aşamasının kötü yürütülmesinden kaynaklı HTS kayıtlarını kazıyarak dosyaya isim dahil etmeye çalıştıklarını söyledi. Fakat mahkeme heyetinin dosyaya dahil edilen birçok tanığın olayla ilgisinin olmadığına karar vererek dinlenilmesinden vazgeçildiğini belirten Ağaç, “Gelinen aşamada tanıklara yoğun sorularımız var. Biz bu olayın aydınlatılmasını istiyoruz. Tek tek isimlerin olay ve bağlantılarını kurarak dilekçemizde anlattık. Öncelikle dinlemekten vazgeçmiş olduğunuz tanıkların dinlenilmesini talep ediyoruz. Aynı dilekçede mahkemenizin bir kısım tanığın talimatla ifadesinin alınmasına itiraz etmiş, yüzyüzelik ilkesi gereği tanığa soru sorulmasını talep etmiştik. Gelinen noktadan o talebe yönelik ara karar kurulmadığı gibi süreç içerisinde talimatlı ifade sayısını arttırdınız. İbrahim Akıl, Doğukan Çetin, Oytun Yüksel, Oğulcan Dinçsever, Gamze Açar’a soru sorma imkanımız olmadı. Bunlar bir paragraftan oluşan bir ifadede bulunmuşlar. Bu kişiler dosya açısından kritik önemde olan kişiler. Bu isimlere soru sorabilmek için SEGBİS’le mahkemeye bağlanmalarını talep ediyoruz. dijital materyallerin ve delilreni toplanması konusunda verilen taleplerimizde bugüne kadar cevapsız kaldı” dedi.
49 talep sunuldu
Gazete Cevheri Güven’in olaya ilişkin çektiği videoda olayın talimatının MHP genel merkezinden geldigine dair konuşmasının dosyaya girmesini isteyen Ağaç, ayrıca kendisinin tanık olarak dinlenmesini de talep etti. Ağaç, ayrıca kovuşturmanın genişletilmesi yönelik içerisinde dijital materyaller, HTS kayıtları gibi verilerin talep edildiği 49 talebi mahkeme heyetine yazılı olarak sunarak, bu taleplere yönelik 15 gün içerisinde ara karar kurulması talep etti.
Baro başkanları konuştu
Duruşmada son olarak söz alan Muş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik ve Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar da, olayın karanlık yönlerinin aydınlatılması konusunda mahkemenin sorumluluğunu hatırlattı.
12 Ekim’e ertelendi
Ardından konuşan savcı, sanık ve tanıklara sorulan sorulara bir diyeceği olmadığını belirterek, Gencer’in tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, tanık Sıla Yılmaz için talimat yazılmasına, tanıklar Nuri ve Nurgül Gencer’in adreslerinin tespiti için talimat yazılmasına, dinlenmeyen tanıkların talimatla ifadelerinin alınmasına, duruşma kayıtlarının çözümünün yapılarak duruşma sırasında suç teşkil eden konuşma ve davranışları yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Avukatların bilirkişi raporu alınması talebini kabul etti. Fakat avukatların dijital meteryaller ve kamera kayıtlarını yönelik taleplerinin reddine karar vererek duruşmayı 12 Ekim 2022 tarihine erteledi.
HABER MERKEZİ