Biden, başkan sıfatıyla ilk Ortadoğu turuna başladı. Ziyaretinin ilk durağı İsrail oldu. Biden iki devletli çözüm vurgusu da yaptı
ABD Başkanı Joseph (Joe) Biden, resmi ziyaret kapsamında 13 Temmuz 2022 Çarşamga günü İsrail’’e indi.
“Air Force 1” tipi uçakla Tel Aviv’deki Ben Gurion Havaalanı’na inen Biden, burada İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Başbakan Yair Lapid ve eski Başbakan Naftali Bennett tarafından resmi törenle karşılandı. Törende iki ülke marşlarının okunmasının ardından, Herzog, Lapid ve Biden konuşma yaptı. Herzog, konuşmasında, Biden’a hitaben şunları söyledi: “İsrail halkı, kardeşlerini arayan Yakup oğlu Yusuf gibi, sizi Kutsal Topraklara kollarını açarak ve neşeli kalplerle karşılıyor. Sayın Başkan, hayatınız boyunca İsrail’in ve Yahudi halkının, güvenliğimizin ve refahımızın gerçek bir dostu ve sadık destekçisi oldunuz. Bu ziyarette, doğrudan İran ve uzantılarından kaynaklanan, İsrail’i ve komşularını tehdit eden ve bölgemizi riske atan güvenlik sorunlarını tartışacaksınız. Buraya ilk ziyaretiniz 1973’te olmuştu. Korkunç bir savaşın başlamasından sadece birkaç hafta önceydi. Bugün Kuzey Afrika’da Akdeniz üzerinden Körfez’e kadar barış rüzgarları esiyor. Sayın Başkan, bu gezi, İsrail’den Suudi Arabistan’a, Kutsal Topraklardan Hicaz’a kadar bir barış gezisidir.”
İsrail Başbakanı Yair Lapid, Biden’ın ziyaretinin yalnızca resmi değil aynı zamanda “kişisel bir ziyaret” olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Çünkü İsrail ile ilişkiniz her zaman kişisel olmuştur.” şeklinde konuştu. Bir keresinde kendinizi Siyonist olarak tanımlamıştınız. Siyonist olmak için Yahudi olmanıza gerek olmadığını söylemiştiniz. Haklıydınız. Siz büyük bir Siyonist ve İsrail’in şimdiye kadar tanıdığı en iyi dostlarından birisiniz. İbrahim Anlaşmaları ve Necef Zirvesi’nin kazanımlarının ardından Ortadoğu ülkeleri ile yeni bir güvenlik ve ekonomi mimarisi inşa etmeyi tartışacağız. Ve İran nükleer programını durduracak güçlü bir küresel koalisyonun yenilenmesi ihtiyacını tartışacağız.”
‘Yahudi devleti İsrail’i ziyaret etmek onurdur’
Biden, konuşmasının başında, “Dostlarımla yeniden bir arada olmak ve bağımsız Yahudi devleti İsrail’i ziyaret etmek benim için bir onurdur” ifadelerini kullandı. Yıllar önce İsrail’e yaptığı bir ziyarette kendisinin “Siyonist olduğuna” yönelik sözlerini hatırlatan Biden, “O zaman söylemiştim, şimdi yine söylüyorum: Siyonist olman için Yahudi olmana gerek yok.” diye konuştu. Bu ziyaretinin, kariyeri boyunca İsrail’e yaptığı 10’uncu ziyaret olduğunu vurgulayan Biden şöyle devam etti: “Şimdi Başkan olarak, İsrail Devleti ile ilişkilerimizin daha derin, daha güçlü olduğunu söylemekten gurur duyuyorum.
“Bu ziyaretle birlikte bağlantımızı daha da güçlendiriyoruz. Dünyanın en gelişmiş savunma sistemleri konusunda İsrail’le ortak çalışma dahil, ABD’nin İsrail’in güvenliğine olan sarsılmaz bağlılığını vurguluyoruz. Şimdi buradan, ABD’nin Demir Kubbe’ye desteği ve İsrail’in yeni Demir Işın adındaki sistemleri de dahil olmak üzere İsrail’in füze ve roket savunma kabiliyeti konusunda bilgi almaya geçeceğim.”
İki devletli çözüm
İsrail’in bölge ile entegrasyonunu ilerletmeye devam edeceklerini vurgulayan Biden şunları söyledi: “Ortadoğu ve Indo-Pasifik’te ekonomik iş birliğimizi derinleştirmek için, ABD, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hindistan’ı bir araya getirecek yeni ‘I2U2 Zirvesi’ gibi angajmanları genişleteceğiz. Daha büyük barış, daha büyük istikrar, daha büyük ilişkiler tüm bölge halkları için kritiktir. Bu yüzden, yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğini bilsem de, bu ziyaret sırasında iki devletli çözüme verdiğim desteğimi tartışacağız. Benim düşünceme göre bu, hem İsrailli hem Filistinliler için özgürlük, refah ve demokraside eşit şartların garantilenmesi için en iyi yol olmaya devam ediyor.”
Yad Vaşem’e ziyaret, soykırım tanıklarıyla buluşma
Holokost (Yahudi soykırımı) Anma Merkezi ‘Yad Vaşem’e ziyarette bulundu. Biden, 13-16 Temmuz’da İsrail, Filistin ve Suudi Arabistan’ı kapsayan bölge ziyaretinin ilk durağı olan İsrail’e geldi. Batı Kudüs’teki Yad Vaşem’i gezen ABD Başkanı, Holokost (Yahudi soykırımı) anıtına çelenk bırakarak müzedeki anı defterini imzaladı. Biden burada, Yahudi soykırımından kurtulan iki İsrailli kadın ile bir süre sohbet etti.
İran’a karşı ‘güç’ çıkışı
Biden İsrail televizyonu Kanal 12’ye verdiği söyleşide ise İran’ı tehdit etti. Röportajda Biden’a, Tahran’ın nükleer silah elde etmesini engelleyeceği şeklindeki daha önce yaptığı açıklamaların, İran’a karşı güç kullanacağı anlamına gelip gelmediği soruldu. Biden soruya, “Son çareyse evet” yanıtını verdi. Biden “Şu anki İran’dan daha kötü olan tek şey nükleer silaha sahip bir İran” ifadelerini kullandı. Bir önceki ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilmesini “büyük bir hata” olarak nitelendiren Biden, “İran nükleer silaha hiç olmadığı kadar yakın” açıklamasını yaptı.
Biden’a, gezisinde, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Başbakan Yair Lapid, Savunma Bakanı Benny Gantz, ABD Dışişleri Bakanı Blinken ve Yad Vaşem Başkanı Dani Dayan eşlik etti.
5500 kişiye vatandaşlık kaydı
Biden’ın ziyaretinden birkaç saat önce İsrail Savunma Bakanı 5500 Filistinliye yasal statü kazandıran düzenlemeyi onayladı. Filistin nüfus kaydında yasal statüsü olmayan 5500 kişinin kayıtlarının onaylandığı belirtilen açıklamaya göre, Gantz Gazze Şeridi’nden İsrail’e yapılan iş ve ticaret kapsamında izin verilen işçi kotasını 1500 kişi artırarak, toplam işçi kotasını 15 bin 500’e çıkarmaya karar verdi.
Ankara’yı es geçti
Joe Biden, başkanlığı dönemimde ilk Ortadoğu ziyaretine çıktı. Türkiye NATO üyesi olduğu halde Biden’ın Ankara’yı es geçmesi dikkat çekti.
Nasrallah: Bugünün Amerikası 2003 ve 2006’nın Amerikası değil
Bu arada Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, ABD Başkanı Biden’in bölge ziyaretini değerlendirdi. Nasrallah 13 Temmuz akşamı yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu konuda birçok analiz ve spekülasyon yapıldı ve birçoğu bir Arap ya da Ortadoğu NATO’sunun kurulmasından söz etti. Bugünün Amerikası 2003 ve 2006’nın Amerikası değil. ABD, bugün tamamen farklı bir durumla karşı karşıya. Biden’ı bölgeye getirenin iki şey olduğuna inanıyorum, biri bölge ülkelerini daha fazla petrol ve gaz üretmeye ve ihraç etmeye ikna etmektir. İkincisi ise, İsrail’in güvenliğine bağlı kalmak ve onunla ilişkileri normalleştirmeye odaklanmaktır. Biden’den istenilmesi gereken Yemen’de ateşkesin uzatılması değil, savaşın sona ermesi ve bu ülkenin ablukasının tamamen kaldırılmasıdır.”
Lübnan direniş cephesinin İsrail’e karşı 33 günlük savaşına dikkat çeken Nasrallah, “Doğrudan askeri harekat yoluyla bölgeye hakim olmak için bir Amerikan planı vardı. Direniş ve Lübnan’ın istikrarı ve 33 günlük savaşın hedeflerinin yenilgisi, yeni Ortadoğu planına ağır bir darbe indirdi” dedi.
Nasrallah, İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz’ın Beyrut, Sayda ve Sur’a saldırı tehdidine tepki göstererek, “Gantz kendisi ve Siyonistlerle alay ettiğini biliyor ve İsrailliler bunun hiçbir değeri olmayan saçmalık olduğunun farkındadır. 2006 yılında düşman 33 gün köylerimizin giriş kapısının arkasında kaldı ve 3 gün boyunca Maroun El Ras’a girmeye çalıştı. Bugünkü direnişin imkanları eşi benzeri görülmemiş ve mücadele ruhu her zamankinden daha fazladır” diye konuştu.
Lübnan ve arabuluculuk
Lübnan konusunda da Hasan Nasrallah, “Lübnan ABD’yi arabulucu olarak kabul etmiyor, çünkü bu ülke İsrail’in yararına Lübnan’a baskı yapıyor. Mısır ve Ürdün arabuluculuk yapmaya hazır ama ABD’nin iznini bekliyorlar” dedi.
DIŞ HABERLER