Belden aşağısı felç olan ve ‘cezaevinde kalamaz’ raporu olan, 18 kilo veren tutuklu Serdar Yıldırım’ın infazının ertelenmesi için AYM’ye yapılan başvuru 3 yıldır karara bağlanmadı
Metris 2 No’lu R Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Serdar Yıldırım, 17 Mart 2009’da Mardin’in Kızıltepe ilçesinde geçirdiği bir trafik kazası sonucu belden aşağısı felç oldu. Yaşamını tekerlekli sandalyeyle sürdürmek zorunda kalan Yıldırım, Ankara İbni Sina Hastanesi’nde ameliyat oldu. Yıldırım’ın boynundan beline kadar 40’a yakın platin takıldı. Tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren Yıldırım hakkında siyasi faaliyetleri nedeniyle “örgüt üyesi olmak” ve örgüte eleman kazandırmak” iddialarıyla dava açıldı. Söz konusu suçlamaya, bir tanık ifadesi gerekçe gösterildi. Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 31 Mayıs 2016’da Yıldırım’a 9 yıl hapis cezası verdi. Ceza, 17 Ocak 2017’de Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onandı. Yıldırım, cezanın onanması üzerine 28 Aralık 2018’de tutuklanarak, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldu.
Cezaevinde kalamaz
Yıldırım, yaşadıkları rahatsızlıklar nedeniyle Mardin Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Hastane Sağlık Kurulu, 10 Ocak 2019’da hazırladığı raporla Yıldırım’ın tek başına öz bakımını yapamayacak durumda olduğu ve ambulansla Metris 2 No’lu R Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edilmesi gerektiğini kaydetti. Yıldırım, raporun verildiği gün Metris Cezaevine sevk edildi. Yıldırım için daha önce Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nin Adli Tıp Kurumu’na (ATK) sevk edilmesi yapılan talep ise Metris Cezaevi’ne getirildiği sırada kabul edildi. ATK, Yıldırım hakkında 6 Şubat 2019 tarihinde “Cezaevinde kalamaz” raporu verdi. ATK raporunda, Yıldırım’ın tek başına yaşamını idame ettiremeyeceği tespitine yer verildi.
İnfaz erteleme talebi reddedildi
Yıldırım’ın avukatları, bunun üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na infaz erteleme başvurusunda bulundu. Savcılık, Mardin Emniyet İl Müdürlüğü’ne yazı yazarak, “infaz ertelenmesi durumunda toplum güvenliği açısından risk olup olmadığını” sordu. Emniyet, Yıldırım’ın serbest kalması durumunda PKK’ye katılacağı ya da eylem ve faaliyetlerinde yer alabileceğini ileri sürerek, tahliyesini istemedi. Savcılık, emniyeti referans alarak 5 Mart 2019’da infaz erteleme talebini reddetti. Talebin reddi ardından avukatlar, Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti. Mahkeme, avukatların itirazını reddetti. İtirazın reddedilmesini bir üst mahkemeye taşıyan avukatların bu başvurusu da 29 Nisan 2019 tarihinde reddedildi.
Acil ameliyat olman lazım
Yıldırım, bulunduğu cezaevinde 2019 yılında görevli hasta bakıcılar tarafından tekerlekli sandalyeden düşürüldü. Düşürülme esnasında Yıldırım’ın omuriliğine takılan platinde kayma yaşandı. Yaşanan bu kayma nedeniyle Yıldırım uzanmakta ve uyumakta zorluk çekti. Bu ağrılar sebebiyle Yıldırım, Metin Sabancı Balta Limanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Doktorlar, “Acil ameliyat olman lazım. Ancak ameliyatı sadece vücuduna bu platinleri yerleştiren hekim yapabilir” uyarısında bulundu. Ancak Yıldırım’ın tedavi edildiği Ankara İbni Sina Hastanesi’nde doktor olan Prof. Dr. Tarık Yazar’ın emekliye ayrıldığı için ameliyatı yapılmadı.
Ciddi bir tehlike yok!
Yıldırım’ın avukatı Vedat Ece, 5 Mayıs 2019’da infazının ertelenmesi için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Mahkeme, 21 Mayıs 2019’da verdiği ara kararla Yıldırım’ın, “Yaşamına ve maddi ile manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike yok” iddiasında bulunarak, talebi reddetti. Av. Ece, 28 Kasım 2019’da infazın ertelenmesi için AYM’ye ikinci başvuruda bulundu. AYM, 5 Şubat 2020’de talebi tekrar reddetti.
Adalet Bakanlığı için sorun yok!
Esas hakkında herhangi bir karar vermeyen AYM, 2 Kasım’da her iki başvurunun birleştirilmesine karar vererek, Yıldırım’a ilişkin 24 Mart 2022’de Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi’ne yazı yazdı. AYM’ye 1 Haziran’da yanıt veren bakanlık, ATK’nin “Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen Yıldırım’ın tek başına yaşamını devam ettirebileceğini ileri sürdü. Bakanlık, Yıldırım hakkında savcının verdiği karara işaret ederek, tahliyesine dönük olumsuz yanıt verdi.
3 yıldır ameliyat edilmiyor
Av. Ece, bakanlığın olumsuz yanıtına karşı 16 Haziran’da AYM’ye ek dilekçe sundu. Yıldırım’ın 3 yıldır ameliyat edilmediğini ve 14 Ocak 2021’de götürüldüğü Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’ne sevk edildiğini paylaşan Ece, doktorların burada da “hayati risk teşkil eder” diyerek, ameliyat yapmadığını aktardı. Müvekkili Yıldırım’ın üç yıldır acı çektiğini ve hayati riskinin olduğunu dilekçede belirten Ece, Anayasa’nın 17. maddesine işaret etti. Ece, bu bağlamda işkence yasağının ihlal edildiğine dikkat çekti.
18 kilo verdi
Dilekçede, bakanlığın yapılmayan ameliyata dair herhangi bir paylaşımda bulunmadığını ve müvekkilinin şu anda nasıl bir durumda olduğuna dair araştırma yapmadığını kaydedildi. Yıldırım ile 13 Haziran’da yüz yüze yapılan görüşme sonucu durumuna dair bilgilerin de yer aldığı dilekçede, şu ifadelere yer verildi: “Yıldırım, midesinde gastrit ve lenf gevşekliği teşhislerinin konulduğunu bu nedenle çok yoğun ve ağır sancılar çektiğini, hastalık nedeniyle yemek yemesinin çok güçleştiğini kendisine diyet programının verildiğini fakat hastane tarafından verilen yemeklerin çok yağlı ve baharatlı olması nedeniyle yemekleri yiyemediğini ifade etmiştir. Yine başvurucu söz diyet programında günde 4-5 öğün yoğurt yenmesinin gerektiği yazıldığını fakat kendisine günde 1 öğün çok az bir porsiyon yoğurt verildiğini hatta bazı günler verilmediğini ifade etmiştir. Başvurucu bu gastrit hastalığı nedeniyle 2,5 ay içerisinde 85 kilodan 67 kiloya düştüğünü ifade etmiş, halsizliği de tarafımızca açıkça gözlenmiştir.”
Sırtında yaralar belirmeye başladı
Yıldırım’ın sırtında yer alan platinin vidalarının sırtına batmaya başladığını, bu nedenle nefes almakta zorluk çektiğini ve sırtında yaralar belirmeye başladığının aktarıldığı dilekçede, Yıldırım’ın idrar yollarında enfeksiyon oluştuğu belirtildi. Dilekçede, Yıldırım’a dair herhangi bir tedavi imkanının sağlanmadığına vurgu yapıldı. Dilekçede, ayrıca Yıldırım’ın her iki eli bileklerinden itibaren kesilmiş olan tutuklu Ergin Aktaş ile birlikte kaldığının ve kaldığı koşullarının “İnsanlık dışı ve aşağılayıcı muamele” yasağının ihlali olduğu belirtildi.
Aç bırakılıyor yaşamına kast ediliyor
Yıldırım’ın infazının ertelenmesi için 4 Temmuz 2022 tarihinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na da başvuruda bulunuldu. Başvuruda, Yıldırım’ın göz altlarının morarmaya başladığı ve konuşmakta zorluk çektiği dile getirildi. Başvuruda, “Söz konusu diyet yemeklerinin müvekkile verilmemesine ilişkin cezaevi idaresi ve müdürlüğü ile yapmış olduğumuz görüşmede müdürlük tarafımıza, iaşe bedelinin 22 TL olduğunu söz konusu diyet listesindeki yiyecekleri bu nedenle temin edemediklerini, cezaevinden çıkan yemeklere müdahale edemediklerini ifade etmiştir. Tarafımız hem cezaevi müdürlüğüne hem de işbu dilekçe ile sayın savcılığa belirtir ki, sağlık durumu nedeniyle Adli Tıp Kurumu’nun cezaevinde kalmasını uygun görmediği müvekkil Serdal Yıldırım’ın toplum açısından hiçbir zararı olmamasına rağmen tahliye edilmemesinin hukuka aykırı olması gibi, cezaevinde tutulmaya devam edilip kendisi için hazırlanan diyet listesinin uygulanmaması ve aç bırakılması da kendisinin vücut bütünlüğüne ve yaşamına kast edilmesi anlamına gelmektedir” ifadeleri yer aldı.
150 hasta tutuklu aynı cezaevinde
Müvekkilinin durumuna dair konuşan Av. Ece, tutuklulara dönük tutumla tecridin yoğunluğunun gözler önüne serildiğini söyledi. Hasta tutukluların cezaevinde yaşamını yitirmeye devam ettiğine dikkati çeken Ece, “Müvekkilim 3 yıldır antibiyotik kullanıyor ancak rahatsızlıklar devam ediyor” dedi. Müvekkilinin bulunduğu cezaevinde yaklaşık 150 hasta tutuklunun bulunduğunu ancak bu hasta tutuklulara bakacak üç revir görevlisinin olduğunu aktaran Ece, “Tüm bu ihlallerin yanı sıra müvekkilimin başka hastalıklara yakalanıyor. Midesinde ortaya çıkan gastritten dolayı Başakşehir Hastanesi’nin verdiği diyet programı dışına çıkmaması gerekiyor. Baharatlı ya da yağlı ve salçalı yemek verilmemesi gerekmemektedir. Buna dair liste veriliyor. Ancak öğlen yemeği hariç diyet programı doğrultusunda yemek verilmiyor” diye belirtti.
‘Başına bir şey gelirse sorumlu sizsiniz’
Müvekkilinin 2 aydır akşam yemekleri yiyemediğini dile getiren Ece, müvekkilinin 85 kilodan önce 67, şimdi ise 60 kiloya düştüğü bilgisini paylaştı. Bu durum ile ilgili cezaevi müdürü ile görüştüklerini belirten Ece, müdürün iaşe bedeline işaret ettiğini belirtti. Müdürün taleplerini reddettiğini ve söylediklerini çarpıtmaya çalıştığını kaydeden Ece, “Müdür, ‘gidip kendi ellerimle mi yemek vereyim’ diye sordu. Hem müdüre hem de cezaevi görevlilerine, ‘başına bir şey gelirse sorumlu sizsiniz’ dedik. Çünkü ATK raporuna rağmen haksız bir şekilde tutuluyor. Bu şekilde yaparak ölümüne sebep olacaklar” diye konuştu.
Kaynak: MA