Aliağa Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde adli tutukluların içerisine gönderilmeyi kabul etmeyen siyasi tutukluların koğuşuna baskın düzenlendi. Baskında tutukluların eşyaları dağıtılıp kırılırken, yatakları koğuş dışına çıkarıldı
İzmir Aliağa Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde bu sabah saatlerinde tutukluların bulunduğu A5 koğuşuna gardiyanlar tarafından baskın düzenlendi. Çok sayıda gardiyanla yapılan baskın sırasında tutukluların eşyaları dağıtılıp, kırılırken yatakları da koğuş dışına çıkarıldı.
Baskın yapıldı
Cezaevinde bulunan tutuklu Medine Orhan’ın (47) kızı Merve Orhan yaşanan olaya ilişkin konuştu. Annesiyle bugün telefonda konuştuğunu fakat konuşmanın çok kısa sürdüğünü söyleyen Orhan, “Muhtemelen telefonu kapattırdılar. Koğuşa baskın düzenlenmiş ve eşyaları dağıtmışlar. Koğuş çok kalabalık olduğu için şikâyet ediyorlardı. Dün kapalı görüşe gittiğimde alanlarının çok dar olduğunu, avluda birbirlerine çarptıklarını söyledi. 11 kişilik koğuşta 38 kişi kalıyorlar ve her gün yeni birisi ekleniyor. Bu gündeme geldikten sonra cezaevi yönetimi koğuşu bölmeye karar vermiş. Ama buradaki tutukluların bir kısmını adli suçluların içine göndermek istemişler. Tutuklular da bu durumu kabul etmedikleri için baskın düzenlenmiş. Yatakları dışarı çıkarıp ‘Betonda yatın’ demişler. Aynı koğuşta bulunan tutukluların yakınlarından da bilgi almak istedik. Ancak onların da konuşmaları yarıda kesilmiş” dedi.
Kalp ve tansiyon hastası
Annesinin kendisine ‘Aramazsam merak etme’ dediğini kaydeden Orhan, “Bir daha da arayamadı. Annemi merak ediyorum. Çünkü annem hem yüksek tansiyon hem kalp hastası. Aylardır hastaneye gitmek istiyor. Ama sürekli ‘randevu bulunmuyor’ diyerek hastaneye götürmüyorlar. Cezaevine girmeden önce tedavi olması gerekiyordu. Sürekli doktor kontrolünde olması gerekiyor. Bunlar bile engelleniyor” diye belirtti.
‘Gözümüzle gördüğümüz şeyi yalanlıyorlar’
Annesinin Ocak ayında Şakran Cezaevi’ne sevk edildiğini ve her gün yeni bir sorunla karşılaşıldığını ifade eden Orhan, yemeklerin yetersiz ve kötü geldiği için tutukluların beslenemediğini belirtti. Tutuklulara sürekli iletişim cezaları verildiğini de sözlerine ekleyen Orhan, “Yine aile görüşleri engelleniyor. Bu durumu defalarca Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yazdım. Ama bir sorun olmadığın cevabını veriyorlar. Kendi gözümüzle gördüğümüz şeyleri yalanlıyorlar. Bu kadar olmaz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Annem acil avukat gönderilmesini istedi” diye konuştu.
Koğuşlar dağıtıldı
Yine aynı koğuşta bulunan bir tutuklu yakınının Mezopotamya Ajansı’na gönderdiği ses kaydında tutuklu olayı şöyle anlatıyor: “Sabah 09.30’da koğuşu bastılar. Ellerinde fotoğraf makinası ile kamera vardı. Cezaevi Müdürü geldi bizleri 2-3 odaya böleceklerini söyledi. Biz bunu kabul etmedik. ‘Kabul etmeseniz zorla götüreceğiz’ dedikten sonra koğuştaki tüm eşyalarımızı kırıp, dağıttılar. Döşeklerimizi yerlere fırlattılar. Bizi şu an 2 odaya almışlar. Hiç birşey vermiyorlar. Getirilen eşyalar da kırık dökük.”