PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin hukuk dışı olduğunu belirten 775 imzacı avukattan Suzan Akipa: ‘İmralı Ada hapishanesine dair ne söylersek söyleyelim, oranın hukuk dışı olduğunu belirterek başlamalıyız. Orada hukuk yoktur’
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 7 Ağustos 2019 tarihinden beri, diğer tutuklular Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım ve Ömer Hayri Konar’a ise Mart 2015’ten beri hiçbir avukat görüşü yapılmadı. Öcalan üzerinden devreye konulan avukat görüş yasağına karşı 29 baroya kayıtlı 775 avukat, geçtiğimiz haftalarda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Ancak 10 Haziran’da yapılan başvurulara henüz bir dönüş sağlanmadı.
Öcalan’a karşı devreye konulan avukat görüş yasağına karşı imzacı olan avukatlardan ÖHD Diyarbakır Şubesi yöneticisi avukat Suzan Akipa, MA’dan Eylem Akdağ’a İmralı tecridini değerlendirdi.
İmralı Cezaevi’ni “hukuk dışı” şeklinde tanımlayan Akipa, “İmralı Ada hapishanesine dair ne söylersek söyleyelim, oranın hukuk dışı olduğunu belirterek başlamalıyız” dedi.
Öcalan şahsında uygulanan tecridin evrensel hukuk ilkelerine aykırı olduğuna dikkati çeken Suzan Akipa, “Bu anlamda kadınların, gençlerin, demokratik kamuoyunun, adalete, özgürlüğe, barışa inanan ve bunun mücadelesini veren bütün kesimlerin de dile getirdiği gibi Öcalan şahsında uygulanan bu tecrit politikaları evrensel hukuk ilkelerinin ihlalidir. Ama ihlal demek bu aşamada biraz az kalıyor. Çünkü olmayan bir şeyin ihlali demek, biraz yetersiz kalıyor. Orada hukuk yoktur. Bu kabulle işe başlamak ve bunu her defasında ısrarla dile getirmek önemlidir” şeklinde ifadeler kullandı.
İmralı cezaevinin hem fiziki hem kurgulanışı hem de idari yapılanması ile hiçbir zaman ne iç ne de evrensel hukuk kapsamına alınmadığına dikkat çeken Suzan Akipa, İmralı’ya dair kurulacak sözlerin buradan kurulmasını gerektiğini kaydetti. Akipa, “İmralı Ada Hapishanesi’nin kurgulanışı, cezaevi idaresi, Öcalan’ın ailesiyle, vasisiyle, avukatlarıyla hiçbir şekilde görüştürülemiyor olması, haberleşme ve iletişim ağlarının mutlak suretle kapatılıyor oluşu, havadan, karadan, sudan bir yasaklı bölge ilan ediliyor oluşu; tamamen oranın var olan ama uygulanamayan hukuk ihlalleri oluyor. Bu da oranın iktidar tarafından hukuk dışı bölge olarak ilan edilmesinden kaynaklanıyor” diye belirtti.
‘Tecrit adalet ve barış isteyenlere de uygulanıyor’
Av. Akipa, Öcalan’a karşı hukuka aykırı uygulamaların Öcalan’ın politik konumundan bağımsız olmadığını söyledi. Kadınların, gençlerin ve toplumun büyük bir kesiminin PKK Lideri Öcalan’ı hem düşünce gücüyle hem felsefesiyle hem de barış ve toplumsal projeleriyle birlikte büyük demokrasi gücü olarak görüldüğüne dikkat çeken Suzan Akipa, “Bu anlamda Abdullah Öcalan şahsında uygulanan bütün bu hukuk dışı uygulamalar, toplumda halklara, kadınlara, demokratik haklarını dile getirenlere, adalet ve barış isteyenlere de uygulanıyor. İmralı Ada Hapishanesi’nde uygulanan bu hukuk dışı uygulamaların hepsi, temelde toplumsal alanın her zerresinde uygulanan baskının, yaşanan krizin orjini olarak değerlendirmek lazım” dedi.
Bütün bu hukuksuzluğa ve baskıya rağmen adalet, demokrasi ve barış taleplerinin hiçbir zaman dinmediğine de dikkat çeken Suzan Akipa, İmralı’daki hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için taleplerin yükseldiğini aktardı. Akipa, “Bizlerde ÖHD olarak, tam bu noktada bu talepleri tekrar ederek; Öcalan’la uzun yıllardır hiçbir şekilde avukatlarıyla görüştürülmemesi üzerine 29 Barodan 775 avukatla beraber Öcalan’la avukat görüşü gerçekleştirmek üzere ‘Artık İmralı’ya giden yollar açılsın, toplumsal adalet sağlansın’ taleplerini tekrar ederek, bir başvuru gerçekleştirdik” dedi. Akipa ayrıca yaptıkları başvuruya dair bugüne kadar kendilerine olumlu ya da olumsuz yanıt verilmediğini ekledi.
Suzan Akipa, yaptıkları başvuruya dair kendilerine herhangi bir cevabın verilmemesine ilişkin ise, “Öcalan’ın kendisi, barış için büyük bir kilit konumundadır. Öcalan, bugün demokrasiye, adalete inanan büyük kesimler nezdinde çok büyük bir barış aktörüdür. İmralı’da yapılanlar, barış aktörünün sesinin kısılmaya çalışılması; dolayısıyla toplumsal barışa giden yolun tamamen kapatılması olarak da görebiliriz” dedi.
‘Çağrıya kulak vermelerini talep ediyoruz’
ÖHD’li avukatlar olarak ‘Öcalan’la görüş sağlansın’ çağrılarına kulak verilmesi gerektiğinin altını çizen Suzan Akipa, şunları ekledi: “Elbette ki sonuna kadar bizim hukuki çerçevede mücadelesini yürüteceğimiz temel meselelerden biri, İmralı Ada Hapishanesi’ndeki hukuk dışılıktır. Hem iç hukukta hem de evrensel hukukta zorlayacağımız temel kapılardan biridir. ‘İmralı’da Abdullah Öcalan’la avukat görüş sağlanmasını talep ediyoruz’ diyen 775 avukat olarak, demokratik kamuoyuna, barolara, evrensel hukuka inanan bütün kesimlere bu çağrıya kulak vermelerini talep ediyoruz. İmralı’da dayatılan bu hukuksuzluk giderek topluma yaygınlaşıyor ve giderek derinleşiyor olmasına karşı yapılan bütün taleplere ve yükselen bu seslere kulak vermelerini, hep birlikte bu mücadeleyi yükselterek ve tek bir elden sesimizi çıkaracağımıza olan inancımızla; bu taleplerimizin karşılık bulmasını istiyoruz.”
DİYARBAKIR