Yeşil Sol Parti İzmir İl Eşsözcüsü Hüseyin Çağlar: ‘HDP Kongresi ekolojik yıkıma karşı bir mücadelenin de göstergesi olacaktır’
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İzmir İl Eşbaşkanı Tuğçe Kızıldemir: ‘HDP’nin kongresinin güçlü geçmesi bu sömürü ve talan düzeninin geriletilmesi noktasında moral ve motivasyon demek’
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), 3 Temmuz’da Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştireceği 5’inci Büyük Olağan Kongresi için son hazırlıklar tamamlandı. “Çözüm biziz sözümüz var” şiarıyla gerçekleşecek kongre için Türkiye’nin dört bir yanından on binlerce yurttaşın Ankara’ya gitmesi bekleniyor.
Kongrede kadın, ekoloji, emek mücadeleleri vurgusunun yanı sıra demokrasi, özgürlük ve eşitlik taleplerinin öne çıkması bekleniyor. İzmir’de bulunan HDP bileşeni partilerin temsilcileri kongrenin önemine dair konuştu.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İzmir İl Eşsözcüsü Hüseyin Çağlar, AKP-MHP iktidarının toplumun bütün demokratik taleplerini HDP üzerinden bastırmaya çalıştığını vurguladı. Böyle bir dönemde yapılan kongrenin çok önemli olduğunu söyleyen Çağlar, kongreyle tüm bu saldırılara cevap verileceğini belirtti. Bu nedenle de on binlerin gideceği kongrenin umudu diri tutacağını kaydeden Çağlar, toplumun bütün demokrasi isteyen güçlerinin bu dönemde HDP’ye omuz vermesinin de önemine işaret etti.
HDP programının 5 egemenlik ilişkisini ortadan kaldırmaya yönelik olduğuna dikkati çeken Çağlar, “Bunların ilki HDP en kadim egemenlik ilişkisi olan erkeğin kadın üzerindeki egemenliğine son vermeyi hedefler. Aynı zamanda bir kimliğin başka kimlikler üzerine ya da bir inancın başka inançlar üzerinde kurduğu ilişkileri son vermeyi hedefler. HDP programı aynı zamanda sermayenin hem emek hem de doğa üzerindeki sömürüsüne de son vermeyi hedefleyen bir programdır. Dolayısıyla HDP kongreleri dediğimiz zaman mutlaka kadın, kimlik, inanç, emek ve doğa mücadelesini birbirinden ayrı tutamayız. Bu nedenle de elbette son yıllarda doğaya yönelik tahribatın da öne çıkacağı bir kongre olacak. Son bir haftada da Batı Karadeniz’de seller, Akdeniz-Ege bölesinde orman yangınları en son olarak da Erzincan’da maden şirketinin siyanürünün suya karşımasıyla Fırat Havzası yok oluşla kaşı karşıyayız. O nedenle bu kongre ekolojik yıkıma karşı bir mücadelenin de göstergesi olacaktır” dedi.
‘HDP halkların kardeşliğini, işçilerin insanca yaşayabileceği dünyayı anlatıyor’
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İzmir İl Eşbaşkanı Tuğçe Kızıldemir ise HDP’nin toplumsal muhalefetin en dinamik, en güçlü kesimi olduğuna dikkati çekti. Bu nedenle HDP’nin AKP-MHP iktidar bloğunun karşısında önemli bir engel olduğunu söyleyen Kızıldemir, “Kapatma davaları, tutuklamalar ve baskılarla HDP’yi geriletmeye ve bitirmeye çalışıyorlar. HDP İzmir il binasında Deniz Poyraz yoldaşımız katledildi. Yani devlet HDP’yi bitirmek için tüm gücüyle saldırıda. Ama tüm bu durum içerisinde HDP güçlü bir şekilde ilerliyor. HDP halkların kardeşliğini, işçilerin insanca yaşayabileceği bir dünyayı anlatıyor. Dolayısıyla HDP’nin kongresinin güçlü geçmesi bu sömürü ve talan düzeninin geriletilmesi noktasında moral ve motivasyon demek” ifadelerini kullandı.
Kadın örgütlülüğünün yükseltilmesi mesajı
Türkiye’de her gün kadınların katledildiğini ve buna karşı cezasızlık politikasının sürdüğünü aktaran Kızıldemir HDP’li kadınların ise buna karşı güçlü bir çıkış ve başkaldırıyı temsil ettiğini belirtti. Başta Kürt kadın hareketi olmak üzere HDP bileşeni bütün kadın örgütlerinin erkek devlet saldırısına karşı sokaklarda olduğunu dile getiren Kızıldemir şöyle devam etti: “HDP’nin kadın mücadelesinde etkin bir noktada durması demek kadınların gasp edilen haklarını geri alması demek. Bunun için kongrede kadınlara öncelikle birlikte mücadele ve dayanışma mesajı verilecek. Yine erkek egemen sisteme karşı kadın örgütlülüğünün yükseltilmesi mesajı verilecek. Çünkü kadın mücadelesi AKP-MHP iktidar bloğunun karşısında duran en önemli güç. Tüm halklarımızı, işçileri, kadınları, LGBTİ+ mücadelesi verenleri kongreye bekliyoruz. Bu kongre güçsüzlük ve umutsuzluk aşılamaya çalışılan bu düzene karşı dinamik olduğumuzu göstermenin yeri olacak. HDP kongresinin güçlü geçmesi önümüzdeki seçim sürecini ve demokrasi mücadelesini besleyen önemli bir damar olacaktır.”
Karadeniz’den katılım
Kongre için Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Çorum, Amasya ve Zonguldak’tan katılım olacak.
HDP Karadeniz Bölge Eşsözcüsü Nuray Bedirkurum MA’dan Tolga Güney’e kongre sürecini değerlendirdi.
HDP’nin sürmekte olan Kobanê ve kapatma davalarıyla hedef alındığını kaydeden Bedirkurum, bu saldırıların tüm muhalefeti sindirmek, sömürü ve talan rejimini kalıcılaştırmak için yapıldığını söyledi.
Karadeniz’de doğa katliamı
Benzer saldırıların yıllardır Karadeniz halklarına da yapıldığını belirten Nuray Bedirkurum, “Karadeniz’de yapılan doğa katliamı halkları evinden, barkından, bağından, bahçesinden kopararak sürgün etmek de kapatmak değil midir? HDP’li siyasetçilerin evlerine yapılan baskınlar gibi, bahçelerimize habersizce girmediler mi? Koçbaşlarıyla kırılan kapılarımız gibi, bahçelerimize de dozerlerle tarumar etmediler mi? ‘Maden arıyoruz’, ‘elektrik üretiyoruz’ mavalıyla her birimizi kandırmadılar mı? En demokratik partinin kendi partileri olduğunu söyleyerek haklarımızı gasp etmediler mi” diye sordu.
‘Karadeniz’in asi çocukları halklar bahçemizde eşit ve özgürce yaşayabiliriz’
HDP’nin kapısına kilit vurulacak bir binadan ibaret olmadığını vurgulayan Bedirkurum,“Yoksul emekçi, ezilen, yok sayılan, halkların bu mücadelesinin beton kafalı bir saray rejimi tarafından anlaşılmasını beklemiyoruz. Onlar Karadeniz’de HES’lerin, madenlerin mimarları olarak bu beton kafasıyla bizi anlamayacaklardır. Ama bizler, ırmağın, ormanın, fındığın, çayın yani Karadeniz’in asi çocukları, Karadeniz’in Karadeniz’e daha çok benzeyen çocuklarıyız. Birleşerek bu mücadeleyi büyütebilir ve betondan saraylarını yıkarak, halklar bahçemizde eşit ve özgürce yaşayabiliriz. HDP kongresinin önemi de burada. Karadenizlilerin de bu kongreye gitmesi HES ve madenlere karşı da bir başkaldırı olacak” dedi.
Her budama ve kesme faaliyetinin kökü derinde olan ağacı gürleştirdiğini belirten Nuray Bedirkurum, “Tıpkı HDP’nin ağacı gibi, fındık da çay da kırıldıkça, budandıkça yeniden ışkın verir, yeşerir. Yeter ki bizler birlikte mücadele edelim. Emeğimize, alın terimize, aşımıza, ekmeğimize göz koyanlara karşı duralım. Yaşananların bir savaş politikası olduğunu halklara anlatalım ve bu saldırıya karşı birlikte mücadele etmekten başka kurtuluşumuz olmadığını bilelim” ifadelerini kullandı.
Bu bilinçle 3 Temmuz’daki kongrede olmak gerektiğini vurgulayan Bedirkurum, şunları söyledi: “Karadeniz halklarının kongreye katılması demek, bölgedeki talanın, halka söylenen yalanın bir bütün bu beton istilasının karşısında, HDP’nin yanında durarak beton bir bina olmadığını gösterme zamanıdır. Kursağımıza dizilen lokmanın, fındığımıza, çayımıza, deli balımıza göz dikenlerden hesap sorma zamanıdır. Halklara eşit ve birlikte yaşama sözümüz var, kadınlara özgürce yaşama sözümüz var, mevsimlik tarım işçilerine alın terinin yerde kalmayacağı sözümüz var. Gelin hep birlikte sözümüzü tutalım, eşit özgür bir yarını bugünden birlikte kuralım.”
İZMİR-RİZE