Konya’nın Meram ilçesinde katledilen Hakim Dal davasında tek tutuklu sanık Mehmet Ölmez’in avukatı Mehmet Hasip Şenalp, “Diyarbakırlılar başka bir ırk değildir. Onlar da Türk’tür” sözleriyle ırkçı savunma yaptı
Konya’nın Meram ilçesine bağlı Çarıklıköy Mahallesi’nde yaşayan Diyarbakırlı Dal ailesine 21 Temmuz 2021’de 60 kişilik bir ırkçı grubun saldırısında Hakim Dal hayatını kaybetmişti. Hakim Dal’ı katleden sanıklar hakkında Konya 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 3’üncü duruşması görüldü.
Duruşmaya tek tutuklu olan sanık Mehmet Ölmez, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) bağlandı. Duruşmaya ayrıca tutuksuz sanıklar Ali Kaya, Hüseyin Uyanık, İbrahim Yöney, İbrahim Yöney, İsmail Barutçu, Muhammed Yöney, Süleyman Sönmez ve Mustafa Temir de duruşma salonunda hazır bulundu.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, olay yerinde bulunan jandarma görevlileri, Gayıhöyük Köyü muhtarı Yönek ve köy sakinlerinden Mustafa Sağlam tanık olarak dinlenildi. Duruşmada ilk olarak olay yerine ilk giden Jandarma ekibinin komutanı Vural Kabadayı dinlendi. Kabadayı, olay yerine önce 122 ihbarıyla daha sonra muhtarın kendilerini aramaları üzerine gittiğini belirtti. Kabadayı’nın ifadesi ise şu şekilde: “Saat 00.00 sularında ihbarı aldık. 400 koyun çalınma iddiası vardı. Olay yerine gittiğimizde 50-60 kişilik köylü grubu bir tarafta beklerken Dal ailesinden 3 kişi de diğer tarafta bekliyordu. Aydın Dal, Hadi Dal ve Hakim Dal’ın üzerini ve araçlarını aradık herhangi bir silah bulamadık. Hadi Dal ‘Varsa bir zararları ödemeye hazırım’ dedi. Konuşturmak için muhtarı aradım, muhtar köylülerle birlikte geldi. Köylüler birden taş atmaya ve bağrışmaya başladı. İnsanları ayırmaya çalışırken Hakim Dal’ın üzerinde bir grup vardı. Daha sonra ayırdığımızda Hakim Dal’ın yaralı olduğunu gördüm.”
Olay yeri polisin sorumluluğunda olduğu için polislere haber verdiğini belirten Kabadayı, “Karakolu aradım ekip ve ambulans istedim ama ekip gelmedi. Hakim Dal’ı araçla hastaneye gönderdik. Saat 3 buçuk gibi polis ve ambulans geldi. Bölge polislere ait olduğu için aramayı onlar yaptı. Polis yerde dolu bir şarjör buldu ama Dal ailesine ait silah bulanamadı” dedi.
‘En az 10 kişi vardı’
Dal ailesi avukatı Mehmet Kart’ın Kabadayı’ya “Hakim Dal’ın üzerinde kaç kişi vardı?” diye sorması üzerine Kabadayı, “En az 10 kişi vardı. Karanlık olduğu için saldıranları tanıyamadım ama grup aileye taş atmaya başladı” diye konuştu.
Kabadayı’nın ardından ifade veren Jandarma personeli Muzaffer Eğir, jandarma aracının yanından hiç ayrılmadığı için saldırganların kim olduğunu bilmediği söyledi. İfade veren bir diğer Jandarma personeli Ali Kamacı, “Dal ailesi ‘zarar varsa karşılamak istiyoruz’ demesine rağmen grup aileye saldırdı. Olay esnasında Dal ailesinde silah yoktu. Hakim Dal’ın öldürüldüğü anı görmedim” diye konuştu.
Jandarma personellerinin ifadelerinin ardından konuşan köy sakini Mustafa Sağlam, olayın çoban olarak çalıştırdığı Seyfullah Muradi’nin “koyunlarımızı çalıyor” demesi üzerine başladığını ileri sürdü. Sağlam, “Çoban arayınca hemen Hüseyin Uyanık ve Mehmet Ölmez’i aradım ve yola çıktık. Farklı araçlarla çıkmıştık, çoban beni arayıp ‘Koyunlar bulundu’ deyince geri döndüm. Olay yerine gitmedim” diye ifade verdi.
İfadenin ardından tanığa soru soran aile Avukatı Abdurrahman Karabulut, “Neden koyunları aramaya tek başına gitmedin? Koyunların bulunduktan sonra neden köylüye haber vermedin?” sorularını yöneltti. Sağlam sorulara, “Neden başkalarını çağırdığımı bilmiyorum. Köylüye neden haber verdiğimi bilmiyorum” diyerek yanıt verdi.
Camiden, ‘Kürtler tarlalarımıza girmiş’ anonsu
Olayın sanıklarından bazılarının “Camiden, Kürtler tarlalarımıza girmiş. Allah rızası için gelin” anonsunun yapıldığına dair beyanları hatırlatan Karabulut, tanığa anonsu duyup duymadığını sordu. Tanık Sağlam, anonsu duymadığını söyledi.
Tanık olarak dinlenen Kayıhöyüğü köyü muhtarı Necati Yönek, olay yerine gittiğinde Dal ailesinin üzerinde silah görmediğini söyledi. Yönek, “Balkonumda çay içiyordum, yeğenlerimin araca binip gittiğini görünce olay çıkmasın diye aracıma atlayıp takip ettim. Cücük mevkiine gidince silah sesi duydum. Dal ailesinden kimsenin elinde silah görmedim ama ateşi Dal ailesi açmıştır. Kendi ailemden kimsede silah yoktu. Köylülerden kimsenin taş attığını görmedim. Kavga esnasında kenara çekildim, bir şey görmedim” diye konuştu.
Aile avukatı Kart’ın “Köylüler neden silah ve sopalarla gitti” sorusu üzerine Yönek, “Benim köyüm kimseyle kavga etmeye gitmedi, kimse adam öldürmek kastıyla gitmedi” diye yanıt verdi.
Tanık ifadelerinin ardından tutuklu katil sanık Mehmet Ölmez dinlenildi. Ölmez, Dal ailesinin kendilerini ve çobanlarını taciz ettiğini öne sürerek “Bize ateş ettiler, ben de oğlumu korumak için bir el ateş ettim ve Hakim Dal öldü. Olaydan dolayı üzüntü duyuyorum ama Dal ailesinin tarlalarımızı çobanlarımızı taciz etmesi nedeniyle olay böyle oldu. Dal ailesinden şikayetçiyim” diyerek tahliyesini ve beraatını istedi.
Tanık ifadelerinin ardından mahkeme heyeti avukatlarının beyanlarını dinledi. İlk önce konuşan Dal ailesi Avukatı Abdurrahman Karabulut, ırkçı saldırının ve Hakim Dal’ın öldürülmesinin organize bir şekilde yapıldığına dikkati çekti. Karabulut, “7 kişi camiden anons yapıldığı ve bu yüzden silahlarını alarak yola çıktığını söylüyor. Olay organizedir bu yüzden Hakim Dal’ı darp ettiği kesinleşen ve adli kontrolle serbest kalan sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz” dedi.
‘Irkçı bir saldırı’
Karabulut’tan sonra konuşan Dal ailesi avukatı Mehmet Kart, olayın ırkçı yönüne işaret ederek, “Köy sakinleri Diyarbakırlıların hayvan otlatmasını, orada bulunmalarını içine sindirememişlerdir. Köylüler, müvekkillerim için bunlar ‘Hayvan güdemez, gezemez’ diyorlar. Olay güya koyun hırsızlığı olarak ortaya çıkmış ama koyunlar bulunduğu halde saldırı devam ediyor. 50 kişi kamyonlara binip silahlarıyla gidiyor. Birçoğu aileyi daha önce tanımıyor, görmemiş. Koyunlar bulunduğu halde olay çıkartıp ateş ediyorlar. Köylüler yanlarına silah alarak gidiyor, bu durum suç işleme kararı ve iradesi vardır. Söz konusu kişiler birlikte Hakim Dal’a birlikte saldırarak yere düşürüyor ve Mehmet Ölmez ateş ediyor. Suç ortak işlenmiştir. Söz konusu kişilerin tutuklanması talep ediyoruz” diye konuştu.
Irkçı ifadeler kullandı
Dal ailesinin avukatlarının ardına söz alan sanık avukatı Mehmet Hasip Şenalp, Kürt diye bir ırkın bulunmadığını söyleyerek, ırkçılık yaptı. Şenalp, “Diyarbakırlılar başka bir ırk değildir. Ortaya bir etnisite atmanın anlamı yoktur. Olay abartılıp medyatik haline getiriliyor. Diyarbakırlılar Türk’tür. Diyarbakırlılar da Diyarbakır da bizim. Bayrağın altında yaşayan herkes Türk’tür. Bu olay sansasyonel hale getirilip medyatikleştirildiği için Mehmet Ölmez tutukludur” diye konuştu.
Savunmasına devam eden Şenalp, köylülerin taş atmasını savunarak “Köylüler taş attı da ne oldu? Biri mi yaralandı? Biri yaralanmışsa tamam ama kimse yaralanmadı” dedi.
Şenalp, jandarmanın görevini yapmadığını belirterek, “Jandarma görevini yapmadığı için ateş edildi. Hakim Dal bu yüzden öldürüldü. Jandarma görevini yapsaydı taş atılmayacak, silah ateşlenmeyecekti” dedi. Şenalp, katil Mehmet Ölmez’in tahliyesini istedi.
İddia makamı tutuklu sanık Ölmez’in tutukluluk halinin devamını karar verilmesini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Ölmez’in tutukluluğuna devam kararı vererek, duruşmayı 29 Eylül’e erteledi.
KONYA