Halkların Demokratik Partisi, 3 Temmuz günü 5. Olağan Kongresi’ni topluyor. Çok görkemli geçmesi beklenen bu kongre öncesinde halkların birlikte mücadele azminin ulaştığı zirveye işaret eden HDP’yi gerçekten yeterince tanıyor musunuz?
Hüseyin Aykol
Halkların Demokratik Partisi’nin nasıl kurulduğunu anlamak için, tarihine Halkların Demokratik Kongresi ile başlamak gerekiyor:
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile 20’ye yakın sosyalist parti ve hareket, 2011 genel seçimlerinde iş birliği yaparak, Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nu oluşturdu. Genel seçimlerde yüzde 10 seçim barajını aşamayacağı gerekçesiyle bağımsız milletvekilleri ile Meclis’e girmeyi amaçlayan bu blok, 41 ilde 65 bağımsız adayla seçime katıldı. 36 aday seçilmeyi başararak meclise girdi. Partiler bu iş birliğini geliştirerek geniş bir Türkiye muhalefeti örgütlemek üzere çalışmalarına devam ettiler. 2011 yılının 15-16 Ekim günlerinde bir kongre düzenleyerek bu iş birliğini genişlettiler. Sosyalist partiler, sendikalar, kadın, LGBT ve çevre hareketleri, emek ve hak temelli sivil toplum örgütleri, Anadolu’da yaşayan çeşitli dini azınlıkların temsilcilerinden oluşan, 81 ilden 820 delegenin katılımıyla düzenlenen kongreye, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) adı verildi.
HDK’nin kuruluşu
Halkların Demokratik Kongresi, Türkiye’nin ana muhalefeti ve AKP iktidarı karşısında bir direniş odağı olduğunu duyurdu. Yayınlanan sonuç bildirgesinde “Demokratik Özerklik anlayışının tüm topluma yayılması” için mücadele edileceği belirtildi. Halkların Demokratik Kongresi’nin sonuç bildirgesinde, Kongre’nin Türkiye’nin ana muhalefet hareketi olduğu ifade edildi.
HDK’nin Genel Meclis seçimi de 16 Ekim 2011 günü gerçekleştirildi. Aralarında Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, İstanbul milletvekilleri Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder ve Levent Tüzel’in de bulunduğu HDK Genel Meclis üyelerinin kimileri şöyle:
Levent Tüzel, Ahmet Tonak, Akın Birdal, Ali Kenanoğlu, Aydın Çubukçu, Celal Beşiktepe, Ertuğrul Kürkçü, Ferhat Tunç, Gençay Gürsoy, Hacı Orman, Lami Özgen, Orhan Atilla, Sırrı Süreyya Önder, Suavi, Tolga Tüzün, Tuma Çelik, Ufuk Uras, Ümit Şahin, Veysi Sarısözen, Yavuz Önen, Yusuf Gürsucu, Ferhat Kentel, Öztürk Türkdoğan, Berat Günçıkan, Beyza Üstün, Elif Akgül, Fatma Gök, Gülfer Akkaya, Nursel Aydoğan, Özgür Sevgi Göral, Sebahat Tuncel, Sultan Seçik, Şebnem Korur Fincancı, Yıldız İmrek, Zeynep Gambetti, Züleyha Gülüm, Nimet Tanrıkulu, Yıldız Tar, Şamil Altan, Saruhan Uluç, Ender İmrek, İbrahim Çiçek, Mehmet Saltoğlu, Bülent Uyguner, Kadir Akın, Bülent Parmaksız, Halit Elçi, Kamber Saygılı, Seyit Aslan, Garo Paylan, Kemal Bülbül, Yakop Gabriel, Veysi Bulut, Sevtap Akdağ, Filor İnci Hekimoğlu, Selma Koçiva, Onur Hamzaoğlu, Remzi Altınpolat, Yurdaer Mutlu, Ahmet Kaya, Bereket Kar…
Kongre’nin bileşenleri ise şunlar: BEKSAV, 78’liler Girişimi, Çağrı, Demokratik Alevi Derneği, Demokratik Bölgeler Partisi, Demokratik Çerkes Kongresi, Halkların Köprüsü, Demokratik Hukukçular Platformu, Demokratik İslam Kongresi, Demokratik Pomak Hareketi, Devrimci Dostluk Kültür Derneği, Devrimci Parti, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Doğu-Güneydoğu Dernekleri Federasyonu, Demokratik Toplum Kongresi, Engelliler Derneği, Ezilenlerin Hukuk Bürosu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Gökkuşağı Kadın Derneği, Hevi LGBTİ, İstanbul LGBTİ, İşçi Sözü, İşçilerin Sesi, Kaldıraç, Kaos GL, Kızıl Dayanışma, Küresel Eylem Grubu, Limter-İş, Marksist Tutum, Munzur Koruma Kurulu, Nor Zartonik, Partizan, Politika Gazetesi, Sosyalist Dayanışma Platformu, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, Avrupa Süryaniler Birliği-Türkiye, Toplum ve Kuram-Lêkolîn û Xebatên Kurdî, Toplumsal Özgürlük Parti Girişimi, Teori ve Politika, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Mayısta Yaşam Kooperatifi… Gözlemciler: Demokratik Halklar Federasyonu ve Emek Partisi…
Halkların Demokratik Kongresi’nin ilk eş sözcüleri Sebahat Tuncel ile Ertuğrul Kürkçü idi. Daha sonra yapılan genel kurullarda eş sözcülüklere değişik isimler getirilirken; HDK’nin 10 Haziran 2021 günü yapılan 11. Olağan Genel Kurulu’nda eş sözcülüklere Esengül Demir ve Cengiz Çiçek seçildiler.
Halkların Demokratik Partisi
Halkların Demokratik Kongresi, Mayıs 2011’de aldığı kararı hayata geçirerek Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kuruluş dilekçesini 15 Ekim 2012 günü İçişleri Bakanlığı’na verdi. Bununla birlikte seçimlere girme kararı alan HDP’nin kuruluşu, 10-11 Kasım 2012 tarihinde Ankara’da toplanan HDK Genel Kurulu’nda ilan edildi.
2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde HDP’nin adayı olan Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş 3 milyon 958 bin 48 oy alarak yüzde 9.76 oy oranına ulaştı. Bunun üzerine HDP, Haziran 2015 Türkiye genel seçimlerine parti olarak katılmaya karar verdi. Bu durum tartışmalara neden olsa da parti yüzde 13.2’lik bir oy oranıyla Meclis’e 80 milletvekili yolladı.
Seçimler öncesinde AKP hükümeti ile başlayan çözüm sürecine HDP, tüm samimiyetiyle yardımcı olmak istedi. AKP hükümeti ve devlet yetkilileri ile hem PKK Lideri Abdullah Öcalan ile İmralı’da hem de diğer PKK yöneticileriyle Kandil’de sürdürülen görüşmelere HDP adına Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve İdris Baluken, 7 Haziran 2015 Türkiye genel seçimleri süreci başlayana kadar katıldı.
7 Haziran seçimleri
HDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da dahil olmak üzere çok sayıda HDP’li milletvekili, siyasetçi ve yönetici; genellikle Meclis’te yaptığı konuşmalarda “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “terör örgütü propagandası yapmak”, “terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddialarıyla tutuklandılar.
HDP Eşbaşkanları ve Eşbaşkan yardımcısı Alp Altınörs ile birlikte milletvekilleri Nursel Aydoğan, Sırrı Süreyya Önder, Selma Irmak, Ziya Pir, Ferhat Encü, Gülser Yıldırım, İdris Baluken, Leyla Birlik ve İmam Taşçıer, 4 Kasım 2016 günü gözaltına alındı. HDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ile birçok milletvekili tutuklandı. Daha sonraki süreçte de milletvekili ve belediye başkanları tutuklanarak cezaevlerine gönderildi.
İlgili yasanın değiştirmesiyle partide eşbaşkanlık sistemi resmen işlemekte. Partinin ilk eşbaşkanları 15 Ekim 2012 günü seçilen Fatma Gök ile Yavuz Önen’di. Daha sonra yerine Sebahat Tuncel ile Ertuğrul Kürkçü seçildi. Ardından Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş eşbaşkan oldu. Figen Yüksekdağ’ın tutuklanması üzerine Serpil Kemalbay seçildi. Ardından ise, HDP’nin eşbaşkanlıklarına Pervin Buldan ile Sezai Temelli, 11 Şubat 2018 günü seçildiler.
HDP, 7 Haziran 2015 günü yapılan genel seçimlerde Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ eşbaşkanlığında 6 milyondan fazla oy alarak yüzde 13.2’lik bir yüzdeye ulaştı ve Meclis’e 80 milletvekili gönderdi. 1 Kasım 2015 günü tekrarlanan seçimlerde ise milletvekili sayısı 59’a düştü. Ancak yine de, Meclis’teki üçüncü büyük parti durumundaydı.
HDP, 24 Haziran 2018 seçimlerinde, olağanüstü ağır koşullarda ve engellemelere rağmen (yüzde 11.70 ile) yüzde 10 barajını aştı ve 600 kişilik yeni Meclis’e 67 milletvekili göndermeyi başardı. Böylece tekrar Meclis’in üçüncü büyük partisi olmayı başardı.
Yerel seçimi HDP belirledi
Büyük baskı ve gözaltı-tutuklama furyası altında girilen 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP, 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde olmak üzere toplamda 65 belediye başkanlığı kazandı. Dahası aday çıkarmadığı Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Mersin, Adana gibi büyükşehirlerde AKP’nin seçimleri kaybetmesini sağladı. Söz konusu büyükşehirler neredeyse çeyrek yüzyıl sonra AKP’nin elinden muhalefet partilerinin eline geçti. İktidar bunun intikamını 2019 yılında gözaltına alınan 4567 HDP’linin 979’unu tutuklayarak almaya çalıştı.
Ancak Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın yerel seçim öncesinden ilan ettiği gibi seçilmiş HDP’li belediye başkanlarının yerine kayyum atama siyaseti sonuçlar belli olur olmaz başladı. HDP’de belediye başkanı seçilenlerden 6 kişiye mazbatası KHK’li oldukları gerekçesiyle verilmediği gibi, ikinci gelen AKP’liler belediye başkanı ilan edildi. Daha sonra HDP’li belediye başkanlarının hemen hemen hepsinin yerine kayyum atanırken, başkanların çoğu tutuklanıp, cezaevlerine atıldı.
HDP’nin 23 Şubat 2020 günü yapılan 4. Olağan Kongresi’nde eşbaşkanlardan Pervin Buldan yerini korurken, Sezai Temelli’nin yerine Mithat Sancar eşbaşkan olarak seçildi. Parti, 3 Temmuz 2022 günü yapılacak olan 5. Olağan Kongresi’ne gelinceye kadar iki yıllık süre içinde üzerindeki baskılar hiç azalmadığı gibi hakkında kapatma davası açıldı ve söz konusu kapatma davasında delil olarak kullanılmak üzere, Kobanê olayları bahane edilerek parti yöneticilerine yönelik olarak büyük bir komplo davası da açıldı.
HDP’nin kapatılma davası
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Aralık 2020’den başlayıp, Mart 2021’e dek süren ‘uyarıları’ ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladığı” gerekçesiyle Halkların Demokratik Partisi’nin temelli kapatılması ve partinin eş genel başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan’ın da bulunduğu 687 üyeye siyasi yasak getirilmesi talep edildi. İddianame, 17 Mart 2021’de Yüksek Mahkemeye gönderildi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, 19 Mart’ta iddianame üzerinde ilk inceleme raporunun düzenlenmesi için bir raportör görevlendirdi. Anayasa Mahkemesi, davanın ilk incelemesini 31 Mart’ta yaptı. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu iddianamede usul eksiklikleri tespit ettiklerini belirterek başvurunun Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verdi.
Başsavcı Bekir Şahin, 843 sayfalık ikinci iddianameyi ise 7 Haziran’da AYM’ye gönderdi. İddianamede, 451 partili hakkında siyasi yasak isteniyor ve 69 partilinin söz ve eylemleri, temelli kapatılması istemindeki “suçların odağı” olmasına gerekçe gösteriliyordu. Ön incelemesini tamamlayan raportör, iddianamenin kabulünü istedi. AYM, 21 Haziran’da bu iddianameyi oy birliğiyle kabul etti.
Yeni iddianame ve ekleri 9 Temmuz 2021 günü HDP’ye tebliğ edilince davaya başlanmış oldu. Davada şimdiye kadar HDP önsavunmasını, ardından da Başsavcılık esas hakkındaki mütalaasını AYM’ye vermiş bulunuyor. HDP, esas hakkındaki mütalaaya yönelik savunmasını da yaptı; ancak Başsavcılık mevcut iddianame ve eklerindeki iddiaların HDP’nin kapatılması için yeterli olmayacağını düşünmüş olmalı ki, 12 Mayıs 2022 günü AYM’ye ek deliller sundu.
AYM, söz konusu ek delilleri 26 Mayıs 2022 günü HDP’ye tebliğ etti. HDP’nin ek deliller için vereceği savunma için partiye 30 gün süre verildi. Ancak HDP, içinde Kürtçe seslendirmelerin de bulunduğu CD’lerin Türkçe çözümlerinin yapılması için 30 gün ek süre istedi ve bu ek süre AYM tarafından kabul edildi.
Davanın geldiği bu aşamada Anayasa Mahkemesi, kendi çalışma takvimine uygun olarak, bir süre sonra Başsavcılığın dava hakkındaki sunumunu dinleyecek. Ardından HDP yetkilileri, kapatma davası hakkındaki sunumlarını AYM’de dillendirecekler.
Her iki tarafın sözlü olarak dinlenmesi ardından görevlendirilen AYM raportörü raporunu hazırlayacak. Yazılı olarak hazırlanan rapor, AYM üyelerine dağıtılacak. Belirlenen bir tarihte ise AYM’nin tüm üyelerinin katılımıyla yargılamaya başlayacak. Yargılamanın ne kadar süreceği belli olmadığı gibi, kapatma kararının çıkıp çıkmayacağı da belli değil.
Kobanê Davası
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Kobanê’ye saldırısına karşı 6-8 Ekim 2014 günlerinde ülke genelinde gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek hazırlanan 3 bin 530 sayfa ve 324 klasörden oluşan Kobanê Davası’nda her ay iki hafta boyunca devam eden duruşmaların halen 14’üncüsü yapılıyor. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmaları Ankara-Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki salonda gerçekleştiriliyor.
HDP eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 28 tutukluyla başlayan davada 108 isim yer alıyor. İddianamede 108 kişi için “devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma” ve 37 kez “insan öldürme” başta olmak üzere pek çok suçtan ceza isteniyor. İlk duruşmalarda bazı isimler tahliye edilse de, davada 22 kişi halen tutuklu bulunuyor.
İddianamenin ilk 241 sayfasında yaşamını yitiren 37 kişinin isimleri, mağdur müşteki olarak ise aralarında Adalet Bakanlığı, AKP, CHP, Hür Dava Partisi, MHP, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, MİT, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli Savunma Bakanlığı’nın da bulunduğu 2 bin 676 isim yer aldı. İddianamede ayrıca 6-8 Ekim’de gerçekleştirilen eylemler ile tanık ve “gizli tanık” beyanları eklendi.
Protesto eylemlerinden tam 7 yıl sonra açılan; ancak binlerce sayfalık iddianamesi bir hafta gibi kısa sürede kabul edilen ve hızla yargılamaya geçilen Kobanê Davası, ‘gizli tanık’ların çelişkili beyanları, müştekilerin şikayetçi olmaması, siyasetçilerin tutarlı savunmaları, mahkeme üyelerinin kriminal suç örgütleriyle ortaya çıkan ilişkisi ve hukukçuların çürüttüğü tüm iddialarla aslında bir yılda çökmüş bulunuyor.