AKP iktidarının Kürt coğrafyasında çiftçilere yönelik su ve enerji üzerinden sürdürdüğü zulüm, DEDAŞ eliyle yaşatılıyor.
Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ), Mardin’de tarımsal sulama amacıyla elektrik kullanmak zorunda bırakılan ve bu nedenle DEDAŞ’ın fahiş faturalarını ödeyemeyen çiftçilere elektrik borcu iddiasıyla haciz işlemi başlattı. DEDAŞ Mardin İl Müdürü Halil Homan yaptığı açıklamada, çağrı ve görüşmelere yanıt verenlerin oranı yüzde 5-10 civarında olduğunu, sorunu diyalog yoluyla çözmek için görüşmeleri yürüttüklerini söyleyerek, 9 yıldır faturasını ödemeyen çiftçiler olduğunu iddia etti.
DEDAŞ’ın iddiaları
Homan, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde Mayıs 2013’ten bu yana tarımsal sulama abonesi olan F.Y. isimli çiftçinin bugüne kadar tüm uyarılara rağmen 2.4 milyon liraya ulaşan elektrik borcunu ödememesi nedeniyle haciz işlemi uygulandığı, çifçi hakkında daha önce icra davası açıldığını belirtti. DEDAŞ İl Müdürü Halil Homan söz konusu işlemin İcra İflas Kanunu’na uygun olarak gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, kullandığı elektriğin borcunu ödememekte ısrar eden tarımsal sulama aboneleriyle ilgili bundan sonra da haciz yoluna gitmekten çekinmeyeceklerini ifade etti.
Abonelere kirli tezgah
İl müdürü Homan, çiftçilerin borcunu ödemiyor iddiasında bulunurken, DEDAŞ işçileri ise çiftçileri nasıl zor duruma düşürdüklerini dile getirmeye devam ediyorlar. DEDAŞ’ta çalışan ve son iki yılda Enerji Kayıp Bölge Birimi’nde yer alan işçi Celal Üreyen, DEDAŞ’ın yaptığı usulsüzlüklere ve yurttaşlara kesilen yüksek elektrik cezalarına karşı çıktığı için işten çıkartılmaya zorlandığını bundan 10 gün önce MA’ya açıkça belirtmişti. Üreyen, “Polis nezaretinde evlere girilmiş. Personeller kendi çantalarından bulundurdukları iletken telleri çıkarıp, köprü dediğimiz sisteme başvurarak (söz konusu kabloyu elektrik saatine kendileri takıyor ve kaçak elektrik kullanıldığını kendi hazırladıkları kablolarla delillendiriyorlar) abone sahibinin kaçak elektrik kullandığını kendilerince delillendirerek abonelere yüksek cezalar kestiklerine dair iddialar var” dedi.
‘Vur kaç yapın’
Üreyen açıklamalarının devamında, “Enerji ölçümlerinde elektrik tüketimin düşük olması gerekçeleri ile yurttaşlara cezalar kesiliyor. Afaki bir şekilde cezai işleme tabi tutulan sayısız vatandaş var. Mesela bizim bölgemizde çok insanımız mevsimlik işçilik yapıyor ve bu dönemde onların ciddi bir elektrik tüketmeleri mümkün değildir. Bu ve bunun gibi şeyler hiç dikkate alınmıyor” diye kaydetti. Üreyen, enerji kayıpları saha çalışması yapılacağı zaman dağlık alanlarda jandarmadan, şehirlerde ise polislerden destek alındığını kaydederek, son dönemlerde personelle yöneticiler tarafından gidilen evler için “Hiçbirinden imza almayın, vur kaç yapın” denildiğini söyledi.
Destekler DEDAŞ’a
TMO’nun haziran başında açıkladığı buğday alım fiyatlarını değerlendiren Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbeyi yaptığı açııklamada DEDAŞ vurgusu önemliydi. Erbeyi, “Bölgede elektrik ile sulama yapmak zorunda olduğumuz için tarım desteklerini görme şansımız bulunmuyor. Verilen destekler doğrudan elektrik şirketi DEDAŞ’ın hesabına aktarılıyor. Yani aslında destek çiftçiye değil, elektrik şirketine veriliyor” sözleriyle bölgede yaşananları net olarak ortaya koyuyor.
Ters kelepçe ile gözaltı
Geçtiğimmiz mayıs ayında ise Urfa’nın Haliliye ilçesi Yeşilköy Mahallesi’nde sulamada kullandığı elektrik trafosunun DEDAŞ tarafında sökülmesine karşı çıkan 1 yurttaş, jandarma tarafından ters kelepçelenerek gözaltına alınırken, ardından 4 yurttaş daha göz altına alınmıştı. DEDAŞ’ın devlet desteği ile adeta başkesen uygulamalarıyla her türden hukuksuzlukları yapabilir durumda. Çiftçilerin sulama yapmaya başladığı ve sulama yapmak zorunda olduğu dönemlerde saldırıya geçen DEDAŞ adeta iktidarın tarım politikalarının bir parçası olarak halkın üretimden çekilmesi için uğraştığı görülüyor.
Suruç’ta biber gazlı saldırı
DEDAŞ ekiplerinin Urfa’nın Suruç ilçesinde, elektrik sayaçlarını direklere taşımasına halk tepki gösterdi ve mahalleyi zırhlı araçlarla ablukaya alan polis, aralarında kadın ve çocukların da olduğu mahallelilere “çalışmaları engelledikleri” gerekçesiyle biber gazı ve TOMA ile saldırdı. Saldırıda 4 kişi, biber gazlarıyla yaralanırken, 2 kişi gözaltına alınmıştı. Yurttaşlar Türkiye’nin hiçbir yerinde görülmeyen bu uygulamaya tepki gösterirken, DEDAŞ saatleri dışarıya taşıyıp, yurttaşlardan masraf adı altında 1’e 20 faturalar göndermesi tepkilerin başlıca nedeni.
İktidarın çifte standardı
Cullap-Günışık Sulama Birliği’nin alanında olan yaklaşık 30 köyün çiftçisi sulama birliği önünde ellerinde kuruyan buğday başakları ve “1 dönüm su parası 65 litre mazot” yazılı dövizi taşıyarak tarlalarına su verilmemesini protesto ederek, kendilerine borçlarından dolayı su vermeyen Devlet Su İşleri (DSİ), Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) ve Sulama Birliği’ne tepki göstermişti. Diğer yandan Elazığ’n Kuzova bölgesinde çiftçilerin suları DSİ tarafından kesilmesi sonrası DSİ bölge müdürünün görevden alınması dikkat çekerken, iktidarın çifte standart uygulaması açıkça ortaya çıktı.