Aydos Ormanı’na yapılmak istenen Millet Bahçesi projesine karşı eylem düzenlendi: ‘İklim krizi, seller, orman yangınları yaşanırken daha fazla orman kaybetmeye tahammülümüz yok!’
TOKİ tarafından ihalesi yapılan ‘Millet Bahçesi Projesi’ ile Aydos Ormanları’nda 225.000 metrekare alan yok edilerek, yerini betona ve restoran, kafe, büfe, kıraathane, kreş gibi yapılar yapılacağı belirtilmişti. İstanbul’un kent merkezinde halen yaşayan Aydos ormanlarını gözümüz gibi korumamıız gerekirken, millet bahçesi maskesiyle ranta açılmak istenmesi tepkileri de beraberinde getirdi. Kent merkezinde kalan Validebağ Korusun’dan sonra hedef haline gelen Aydos Ormanı ranta kurban edilmek isteniyor.
Aydos hallaç pamuğu gibi!
25 Mayıs 2022 tarihinde Veysel Karani Mezarlığı arkasında kreş yapımı için iş makineleri ormanın içine girerek katliama başlamıştı. Mart ayı ile birlikte ormanın içinde rantsal yapılar için altyapı çalışmaları başlamış ve yollar açılarak künkler döşenmişti. Birinci derece sit alanı olan Aydos Ormanı içine millet bahçesi yapmak istenmesi anlaşılır bulunmuyor. Yıllardır ucundan ucunda yok edilmeye başlanan ormanın içinde de dinlenme tesisleri adı altında birçok yapı bulunurken, bu yapıların her geçen arttığı Aydos, hallaç pamuğuna çevrilmiş durumda.
‘Orman bir doğal yaşamdır’
Geçtiğimiz Cumartesi günü Aydos Ormanı’nı korumak ve girişilen doğa katliamına tepki göstermek için yüzlerce yurttaş Aydos Ormanı’nda buluştu. Aydos Ormanı Savunması Sözcüsü Gönül Gümüşoğlu Özer, hazırlanan basın açıklamasını okudu. Özer, “Her şeyden önce orman bir doğal yaşam alanıdır. Bu doğal döngüye aykırı her faaliyet, içinde yaşayan canlılara zarar verir. Gürültü, aydınlatma, yerini değiştirme, kesme, ağaçların dibini kazma, cendereye alma flora ve fauna için geri dönüşsüz tahribat nedenidir” dedi.
‘Hepsi kurumaya başlayacak’
Özer, açıklamanın devamında: “Oysa bu orman günlerdir hallaç pamuğu gibi altüst ediliyor. İş makinelerinin gürültüsünden geçilmiyor. Dere yatağını doldurdular. Temizlik adı altında ağaçların arasındaki bodur bitkileri katlediyorlar. Çamlar macera parkı diyerek işkence ile sıkıştırılıyor. Bu ağaçlar enine büyüdüğü zaman, kabuğunu kesip içine işleyecek taktıkları aparatlar. Gövdelerinde açılan yaralar enfeksiyon etkenleri için giriş kapısı olacak. Hepsi kurumaya başlayacaklar. Hayvanlar can havliyle ormandan dışarı attılar kendilerini. Bahçelerimizde yılanlar, daha önce görmediğimiz büyüklükte kelebekler görmeye başladık. İkinci olarak, etrafta yaşayan insanların arzusu hilafına tamamen hukuksuz bir süreç yürütülmektedir” diye belirtti.
Birinci derece sit alanı!
Aydos Ormanı’nın 1. derece sit alanı olduğunu hatırlatan Özer, “Tek bir çivi çakılamayacağına dair bilirkişi raporu mevcut olup buna istinaden hem idare mahkemesinde hem Danıştay’da kazanılmış davalar mevcuttur. Bu davalarla Millet Bahçesinin hiç ilgisi yokmuş gibi büyük bir pişkinlikle ve el çabukluğu ile OGM tarafından mesire alanı olarak Sancaktepe Belediyesine kiralanmış alana Millet Bahçesi kondurulmaya çalışılmaktadır. Hepinizi bu haksız ve hukuksuz sürece dur demeye, bu katakullinin parçası olmamaya çağırıyoruz. İklim krizi, seller, orman yangınları kapıdayken daha fazla orman kaybetmeye tahammülümüz yok! Millet Bahçesi değil Muhafaza Ormanı istiyoruz!” diye seslendi. Özer son olarak yurttaşlara seslenerek, “Hepinizi bu haksız ve hukuksuz sürece dur demeye, bu katakullinin parçası olmamaya çağırıyoruz” dedi.
EKOLOJİ SERVİSİ