İÇERİDEN
Hüseyin Aykol
Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan M. Nezir Gümüş, 22 Mayıs 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Bir hafta önce kaldığım odaya baskın bir arama yapıldı. Tüm eşyalarımız karıştırıldı, aranmadık bir şey bırakmadılar. Ve sonuçta bir vida bulundu ve müsadere edildi. Daha sonra öğrendim ki, bir gün önce geldiğim odaya da aynı tarzda baskın düzenlenmiş. Orada bir vida bile bulamamışlar! Herkesin kendi eşyasını bulup, yeniden yerleştirmesinin iki günü bulduğu bu aramalarda, idare esasen radyo arıyor. Hani şu kendi kantinlerinde sattıkları radyoları. Benim radyom daha önce bulunmuş ve hakkımda dava açılmıştı. Sonunda radyomun suç olmadığına karar verildi. Ben de öyleyse radyomu geri verin dedim ama geri alamadım.
Bu arada, bir buçuk saate çıkarıldığı söylenen ziyaret süresi halen 45 dakika olarak uygulanıyor. 30 dakika süreceği söylenen görüntülü telefonu ise görüntüsüz olarak sadece 10 dakika olarak kullanabiliyoruz. Telefonun hem görüntülü hem de 30 dakika olması için siyasi olmamamız gerekiyormuş. Daha neler? Yemeklerin az ve kalitesizliğine, hastane gidişlerine hiç girmeyeyim. Yaklaşık iki ay önce buraya Akhisar T Tipi Cezaevi’nden yaşlı ve hasta olan Hanifi Kaçar getirildi. Bir defa kalp krizi geçirmiş ve iki stent takılmış. KOAH hastası bir insan. Hastaneler daha yakındır diye İzmir, Ankara veya İstanbul’a götürüleceğine bizim buraya getirilmiş. Buradan en teşekküllü hastaneye ulaşmak bir saati alıyor.”
* * *
Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Ozan Alpkaya, 30 Mayıs 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Ben Sincan 2 nolu F Tipi’nde üç yıl gibi uzun bir süre kalmıştım. Oradan beni İzmir-Kırıklar F Tipi’ne sürgün etmişlerdi. Oradaki 6 yıldan sonra şimdi yine Sincan’dayım ama burası çok değişik. Kaldığımız odalar, F tiplerinin alt katları gibi. Yani mutfak ve wc’nin bulunduğu yerde yatak da var. Üçlü hücreler de varmış ama onları görmedik. Buranın en önemli özelliği hücrelerin kendi havalandırması olmaması. Bir saatliğine sizi başka bir yerdeki havalandırmaya götürüyorlar. Dahası tek başınasınız. Bunun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar için uygulanabileceğini söyleyerek, günde bir saat ve tek başına havalandırma konusunda İnfaz Savcılığı’na başvurdum. Gelen cevap şöyle: TMK’dan ceza almışsan, Yüksek Güvenlikli cezaevlerinde kalabilirsin ve mevcut uygulama mevzuata aykırı değil! Konu ile ilgili olarak AYM’ye de başvuracağım.”
* * *
Akhisar T Tipi Cezaevi’nde bulunan Metin Keleş, 23 Mayıs 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Önce koğuşlarımıza gelip, görüntülü telefon kabinleri yerleştirdiler. Böylece altyapı kurulmuş oldu. Sonra hepimize Vakıfbank’tan çıkarılmış birer hesap kartı verdiler. En sonunda da görüntülü görüşme sisteminin devreye konulduğu ve bundan sonra sistemin kullanılacağı söylendi. Herkes bu sistemden yararlanacak söylemi devam ederken; nasıl olduysa veya nereden hatırladıysalar, Adalet Bakanlığı’nın cezaevlerine gönderdiği bir genelgeye dayanarak, ‘terör’ diye etiketlenen suçlardan cezaevinde bulunanların, bu haktan yararlanamayacağı ifade edildi. Yani mevcut iktidara muhalif olmayan herkes haftada 30 dakika görüntülü konuşabiliyor. Hatta o hafta görüşçüsü gelmemişse-gelememişse 30 dakika daha görüntülü konuşabilirken; bizler eski usul ve 10 dakikalık telefon görüşmesine talim etmeye devam ediyoruz.”
* * *
Tarsus 2 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Dr. Ayhan Kavak 23 Mayıs 2022 tarihli kartında şöyle diyor: “18 Mayıs günü öğleden sonra ben ve iki arkadaş Siverek’ten buraya sürüldük. Her birimizi buradaki iki ayrı zindana dağıttılar. 23 yılda 9-10 cezaevi gezmiş durumdayım. Bu gidişle bir o kadar daha gezdirecekler herhalde. Kronik rahatsızlıklarımdan ve anamın yatalak olmasından dolayı Diyarbakır’a sevk yazmıştım. Payımıza daha uzağa getirilmek düştü. Pek sıkıntı yaşamadan içeriye ve direkt arkadaşların arasına geçtim ama yanımda getirdiğim eşyaların hemen hemen hiçbirisini alabilmiş değilim. Bulunduğum odada 20 kişiyiz. Avrupa’daki arkadaşlara da selamlarımı iletiyorum.”
* * *
Elazığ-Karakoçan K1 Tipi Cezaevi’nde bulunan Veysel Özçoban, 30 Mayıs 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Burada şu an 13 kişiyiz. İki arkadaş Van’dan geldi. Diğerlerimiz Elazığ Yüksek Güvenlikli cezaevlerinden. Elazığ’da buraya gelebilecek 15-20 kişi daha olmasına rağmen, onları buraya göndermiyorlar. Van’dan gelenleri siz de tanırsınız: 30 yıldır cezaevinde bulunan Aydın Çubukçu ve gazeteci arkadaşınız Kamuran Sunbat. Burada tek derdimiz doktora ulaşım. Ancak Elazığ’a gidecek kadar hasta olmuyoruz:) Çünkü oraya gidenin geri gelmesi pek mümkün olmayabiliyor! Birlikte kaldığımız arkadaşlar arasında Muş eski il eşbaşkanı Faruk Uygur, Bitlis eski belediye eşbaşkanı Hüseyin Oran da var. Bu arkadaşların epeyce bir hastalıkları var ama bizden genç davranıyorlar. Buraya ilk geldiğimde sayımız 26 idi; şimdi 13’e düştü. Başka gelen olmazsa, temmuz ortasına kadar sayımız 7’ye düşecek. Eğer bir başka olumsuzluk olmazsa en son ben, Faruk Uygur tahliye olacağız. DİHA’da çalışmış bir arkadaşımız olan Uğur Yılmaz’ın durumu ise karışık; çünkü sürekli propaganda cezaları geliyor halen…”
* * *
Antalya S Tipi Cezaevi’nde bulunan M. Zeki Deniz, 16 Mayıs 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Son aylarda bazı sağlık sorunlarım beni biraz zorluyor. Ama moralimi yüksek tutuyorum. Bununla birlikte okuma çalışmalarımı düzenli bir şekilde sürdürüyorum. Zaten çeyrek asırdır tutsaklık yaşamımda beni ayakta tutan, güç ve moral veren okuma çalışmalarımdır.”
* * *
Kalkandere L Tipi Cezaevi’nde bulunan Hüseyin Karabulut, 30 Mayıs 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Açlık grevi sonrasında radyolarımız da toplandı. Yeni Yaşam ve Evrensel gazetelerini okumak istiyoruz ama idare gazetelerin Rize’ye gelmediğini söylüyorlar. Buradaki bayiye gelmesini sağlar mısınız?”
* * *
Uzun bir süredir Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan ve gazetemizin adeta devamlı çizerlerinden biri haline gelen Barış İnan, bu köşede yayınlanmak üzere 11 adet çizimini daha bize gönderdi. Kendisine -sizler adına- teşekkür ediyoruz.
* * *
Özgür basın geleneğimizin kadim çalışanlarından Haydar Tekin’i 27 Haziran 2020 günü kaybetmiştik. Dürüstlük abidesi, güzel insan Haydar Tekin’in vefatının 2. yıldönümünde Tekin ailesi adına, Diyarbakır Cezaevi’nde bulunan Halis Tekin, ağabeyini sevgi, saygı ve minnetle anıyor…
MEKTUBU GELENLER:
——————————–
Metin Keleş – Akhisar T Tipi Cezaevi
- Zeki Deniz – Antalya S Tipi Cezaevi
- Nezir Gümüş – Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi
Halis Tekin – Diyarbakır 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Hüseyin Karabulut – Kalkandere L Tipi Cezaevi
Barış İnan – Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi
Veysel Özçoban – Karakoçan K1 Tipi Cezaevi
Ozan Alpkaya – Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Ayhan Kavak – Tarsus 2 nolu T Tipi Cezaevi