Suriye Parlamentosu, AKP-MHP yönetiminin yeni saldırı tehditlerini, 1 milyon mülteci taşıma planını kınadı: ‘İşgalden, yeni bir göç dalgası yaratmak, sakinleri göç ettirmek, demografiyi değiştirmeyi planlıyor.
Suriye Parlamentosu (Suriye Halk Meclisi), Türkiye’nin Kuzey-Doğu Suriye’ye saldırı tehditleri ve bölgeye 1 milyon mülteci yerleştirme planına dair açıklama yaptı.
Suriye Parlamentosu, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik politikasını “işgal” olarak tanımladı. Parlamento açıklamada savunma hakkına vurgu yapan bir karar aldı. 13 Haziran’daki kararda şunlar kaydedildi: “Türk rejiminin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, uluslararası ve insan hakları yasalarına aykırı açıklamalar yapma ilkesini hala sürdürmektedir. Son zamanlarda, Kuzey ve Doğu Suriye’ye karşı askeri hareketlerden bahsediyor. Uluslararası durumu, Suriye topraklarının diğer bölgelerinin işgalini sürdürmek için kullanıyor. İşgalden, yeni bir göç dalgası yaratmak, sakinleri göç ettirmek, demografiyi değiştirmeyi planlıyor. İşgalci Türk devleti bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe karşı yeni bir durum yaratmak için ‘güvenli bölge’ hayallerini gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. İşgalci Türk devleti uluslararası çatışmalardan yararlanarak kirli amaç ve işgal bölgelerini genişletme kazanımlarına ulaşmak için yürüttüğü kirli politikaları kimseden gizlenmemektedir.”
‘Meşru değildir’
BM kararlarına vurgu yapılan kararda şu ifadelere yer verildi: “Bu eylemler uluslararası hukuka ve standartlara aykırıdır ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının meşruiyetini açıkça ihlal etmektedir. İşgalci Türk devletinin bölge yönelik operasyon tehdidi ve Suriye topraklarının işgali meşru değildir. Bu operasyona karşı uluslararası toplumun onayı yoktur. ‘Güvenli Bölge’ oluşturma projesi uluslararası toplum tarafından hala reddediliyor.”
‘Terör örgütlerine güvenerek bölgenin demografik değişimini…’
TSK’ye fiilen bağlanan ve para-lojistik-eğitim verilerek ortak operasyonlarda kullanılan Suriye Milli Ordusu’na (SMO) işaret edilen kararda “Türkiye’nin işgal ve bariz saldırganlığın devamı sayılan, emrinde faaliyet gösteren uluslararası sınıflandırılmış terör örgütlerine güvenerek bölgenin nüfusunu ve demografik değişimini zorla yerinden etme gibi sözde ‘güvenli bölge’ oluşturulması çağrısını ve bu yolla yapmayı planladığı açık yöntemleri ve yeni düzenlemelerini” kınadı.
Suriye Halk Meclisi, Türkiye’nin Astana ve Soçi toplantılarında alınan kararlara ilişkin taahhütlerini uygulamadaki isteksizliği, manipülasyonu ve kaçınmasını da kınadığını kaydetti. Halk Meclisi, Türkiye ordusu ve “uluslararası düzeyde terörist olarak sınıflandırılan kiralıkları tarafından tarafından Suriye’nin kuzeyini bombalamalarının, güvenli ve savunmasız vatandaşların öldürülmesine, evlerinin ve mülklerinin tahrip edilmesine yol açan söz konusu saldırganlığını en sert dille” kınadığını vurguladı.
Astana toplantısı yeniden
Bu arada Astana formatındaki “18. Uluslararası Suriye Konferansı Toplantıları” için taraflar eski adı Astana olan Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da buluştu. Suriye iç savaşını kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için kirli anlaşmalar yaparak uzatan Rusya, Türkiye, İran’ın öncülük ettiği Astana formatlı toplantı için taraflar ön görüşmeleri 15 Haziran sabahı yaptı. Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakan Yardımcısı Dr. Ayman Susan başkanlığındaki Suriye Arap Cumhuriyeti heyeti, Rusya Federal Cumhuriyeti heyetiyle bir görüşme gerçekleştirdi.
Kazakistan Dışişleri Bakanlığı, Suriye konulu “Atana” formatındaki toplantının 15-16 Haziran 2022’de Nur-Sultan’da yapılacağını duyurmuştu.
ŞAM / NUR SULTAN