21 Kürt gazetecinin gözaltına alınması siyasi parti kurum ve kuruluş temsilcileri tarafından protesto edildi: Biz Apê Musa’nın kırılmak istenen kalemiyiz. 30 yıldır yazmaya devam ediyoruz. Hiçbir operasyon da bizi susturmayacak”
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdür Mehmet Ali Ertaş, JİNNEWS Haber Müdürü Safiye Alagaş’ın da aralarında olduğu 20’si gazeteci 21 kişinin gözaltına alınması Diyarbakır’da protesto edildi. Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Türk Mimar ve Mühendisleri Odası (TMOOB), Kültür kurumları, Kürt Edebiyatçılar Derneği, Mzopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle, Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), MED Tutuklu Aileleri Dayanışma Federasyonu (MED TUHAD-FED), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Mezopotamya Göç İzleme ve Araştırma Derneği (GÖÇ-DER), ROSA Kadın Derneği, Ekoloji örgütleri, İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Barış Anneleri, 78’liler Girişimi üyesi çok sayıda kişi DFG’yi ziyaret etti.
Açıklamaya HDP’nin Diyarbakır, Urfa ve Şırnak milletvekilleri de destek verdi.
Yürüyüş yapıldı
HDP İl binasından Sanat Sokağı’ndaki DFG Derneği’ne kadar yüzlerce kişi “Özgür basın susturulamaz” sloganlarıyla yürüyüş düzenledi. Dernek önünde açılan gözaltındaki gazetecilerin fotoğrafının olduğu ve üzerinde “Susturamayacaksınız” yazılı pankartın ardından açıklama yapıldı.
Açıklamada konuşan HDP İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, özgür basına sahip çıkmak için burada olduklarını söyledi. Özgür basının on yıllardır büyük bedeller vererek halkın sesi olduğunu belirten Ceylan, “Biz bu saldırıların karşısında durmaya devam edeceğiz. Bir kez daha diyoruz ki bu yaklaşımı kınıyoruz. Her daim özgür basının yanında olacağız” dedi.
‘Özgür basın diz çökmez’
Ardından konuşan HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, özgür basının sesine ses olmak için burada olduklarını söyledi. Her gün Kürt halkı ve destekçilerine baskıların yapıldığını belirten Uca, bugün ise özgür basına, gerçeğin sesine, Ape Musa’nın, Gurbeteli Ersözler’in ardıllarına yapılan gözaltılarla bu baskıların sürdüğünü belirtti.
Gazetecilerin gözaltına alınma gerekçesinin televizyon programları yapmaları olduğunu ifade eden Uca, “3 gündür dosyalarında kısıtlılık var. 3 gündür aileler haber alamıyorlar. 3 gündür gazeteciler hücrelerde rehin tutuluyor. AKP-MHP faşist ittifakı içerde olduğu kadar dışarıda da saldırılarını sürdürüyor. Toplum içinde gideceği belli olan bu ittifak bu nedenle özgür basına, HDP’ye saldırıyor. Federe Kürdistan ve Kuzey Doğu Suriye’ye saldırılarını sürdürüyor. Özgür basının kalemini susturmaya çalıştılar. Bütün medyayı kendileri gibi düşündürmek istediler. Ama hakikati özgür basının doğru bir şekilde anlatmasından dolayı bu saldırılar yapıldı. 90’larda özgür basın nasıl diz çökmediyse bugünde bu faşizm karşısında diz çökmez” dedi.
‘Özgür basın özgürlüğün penceresidir’
MED-DER Eşbaşkanı Rıfat Ronî ise, özgür basının bu ülkede sürekli engellendiğini söyledi. Özgür basın üzerindeki baskıları hepimiz biliyoruz. Yıllardır dil, kültür ve kimliğine dönük saldırılar oluyor. Basının özgür olmamasından kaynaklı bu kadar saldırılar oluyor. Özgür basın Kürt halkının özgürlüğünün dünyadaki penceresidir. Yaşananlar özgür basın sayesinde dünyaya yayılıyordu. Biz hedef olan ve saldırılara uğrayan özgür basın çalışanlarının bir an önce bırakılmasını istiyoruz” dedi.
Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Musatafa Kaya, yıllarca bombalamalar, yok etmeler, kaçırılmalarla mücadele eden özgür basın geleneğinin bugün de mücadele ettiğini belirtti. Kaya, “Bizler Amed Emek ve Demokrasi Platformu olarak özgür basına yapılan saldırıları kınıyoruz” diye konuştu.
‘Direnmeye devam edeceğiz’
ÖHD Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Özüm Vurgun ise, gazetecilerin dosyasına değindi. Yapılmak istenin özgür basının tamemen susturulmaya çalışılması olduğunu belirten Vurgun, iktidarın yargı eliyle her alana saldırdığını söyledi. Vurgun, “Bu mücadelede yer alan özgür basın hiçbir zaman susmayacak. Direnenler her zaman direnmeye devam edeceğiz. Yapılan operasyton hiçbir şekilde hukuka uygun değildir. Hepsi hukuka aykırıdır. Sebebi olmadan gözaltıların uzatılması, bu sadece direnişi kırma ve susturmaya yönelik çalışmalardır. Bunu kabul etmeyerek her türlü hukuksuzluğunda karşısında olacağız” diye belirtti.
‘Halkın sesi olduğumuz için hedef alındık’
DFG EŞbaşkanı Dicle Müftüoğlu ise, “Bizler özgür basın olarak bu dayanışma için tüm siyasi parti temsilcilerine, tüm kurum ve örgütlerin temsilcilerine teşekkür ediyoruz. Dayanışma bizlere güç verdi, birkez daha yalnız olmadığımızı, bu halkın sesi olduğumuzu görmüş olduk. Biz bu halkın sesi olduğumuz için hedef alındığımızı gördük” ifadelerini kullandı.
‘Apê Musa’nın kırılmak istenen kalemiyiz’
Özgür basına yönelik 30 yılı aşkın süredir devam eden baskıların olduğunu dile getiren Müftüoğlu, “Bürolarımız bombalandı vazgeçmedik. O zamanda söyledik şimdi de söylüyoruz susmayacağız. Arkadaşlarımız katledildi, gözlatında kaybedildi susmadık, yılmadık, hergün daha fazla çalışmaya başladık. Biz gücümüzü Ape Musa’dan, Gurbeteli Ersçzlerden, Hafız Akdemir’lerden, Nujiyan Erhanlardan, Cengiz Altunlardan alıyoruz. Biz Apê Musa’nın kırılmak istenen kalemiyiz. 30 yıldır yazmaya devam ediyoruz. Hiçbir operasyon da bizi susturmayacak” dedi.
‘Asla yılmayacağız’
Son olarak konuşan Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, “Özgür basının bizim yürüttüğümüz mücadelede büyük emeği var. Onların yarattığı, açtığı yolla biz bu iktidarın bütün kadın düşmanı, Kürt düşmanı politikalarını görünür kılabiliyoruz. Her ne kadar sivil toplumla, bütün mücadele yürütenlerle üzerinde yürütülen bu yargısal taciz, şiddet politikalarının karşısında asla yılmayacağımızı, meslek faaliyetlerini yürüten, büyük demokratik mücadele veren basın emekçisi arkadaşlarımızın yanındayız” şeklinde konuştu.
Açıklama atılan “Özgür basın susturulamaz” sloganlarıyla son buldu.
DİYARBAKIR