Adalet Komisyonu’nda ‘Dezenformasyon Yasa Tasarısı’ görüşmelerinde muhalefetin Anayasa’ya aykırılık gerekçesiyle tasarının geri çekilmesine dair verdiği önergeler kabul edilmedi
Meclis Adalet Komisyonu’nda AKP ve MHP milletvekillerinin imzasıyla getirilen internet medyası ve sanal medyaya yeni yaptırımlar getiren kanun teklifi üzerindeki görüşmeler 9 Haziran’da devam etti.
“Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 40 maddeden oluşuyor. Muhalefet milletvekilleri ve gazeteci meslek örgütleri özellikle 29’uncu madde olan “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” tanımını yeni suç tipi olarak adlandırıyor.
AKP’li Abdullah Güler’in başkanlığında başlayan komisyon toplantısında kanun teklifinin imzacısı olan Feti Yıldız, söz aldı. Teklifte yer alan 29’uncu maddeyi savunan Yıldız, “Sosyal ağ sağlayıcıların, ihtiyaç duyulan önleyici ve koruyucu mekanizmaları geliştirmedikleri ya da etkin tedbir almak için kullanıcıların taleplerine direnç gösterdikleri görülmüştür. Bu alanda yeni düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu muhakkaktır. Teklif edilen ceza normu, tartışmaya keyfi vermeyecek şekilde açıktır. Suç tanımında belirsizlik yoktur. Hangi fiilin hangi yaptırıma bağlanacağı bellidir… Dezenformasyon olarak bilinen haber alma hakkıyla karıştırılmaması için failin halk arasında endişe korku panik yaratma kastı bulunması şarttır. Neredeyse imkânsız bir suç yaratıyoruz. Bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir” dedi.
Teklifin sahiplerinden olan AKP grubu adına söz alan Ahmet Özdemir ise 29’uncu maddenin değiştirilmesi üzerine görüşülebileceğini söyledi.
Zeynel Emre: Antidemokratik sürecin içindeyiz
Muhalefet ise Anayasa’ya aykırılık gerekçesiyle teklifin geri çekilmesi önergesi verdi. CHP adına teklifin geri çekilmesi önergesi üzerine Zeynel Emre, söz aldı. Emre, “Basın kartı, basın mensuplarının daha etkin çalışmalarını sağlayan, akreditasyon vazifesi gören, toplumun doğru bilgilendirilmesinde araç olan karttır. Bu kartın keyfiliğini önleyecek şekilde düzenlenmesi gerekir” dedi. İnternet medyasına dair düzenlemeleri de “Basının geneli kontrol altına alınmak isteniyor” diyen Emre, ekledi: “Antidemokratik sürecin içindeyiz. Burada en fazla nasibini basın mensupları alıyor. Bu maddelerde birçok sakınca görüyoruz” dedi.
Mehmet Rüştü Tiryaki: Örneklerini gördük
Halkların Demokratik Partisi (HDP) grubu adına Komisyon üyesi Mehmet Rüştü Tiryaki, Anayasa’ya aykırılık önergelerinin gerekçeleri üzerine söz aldı. Tiryaki, “Düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok. Bunun örneklerini gördük. Darbe girişiminden daha önceydi. Bu hükümet tarafından belediyelere kayyım atanmasını yetkilerini genişleten bir yasal düzenleme yapıldı. Herkes dedi ki ‘yarın öbür gün İçişleri Bakanlığı istediği zaman belediye başkanlarını görevden alabilir.’ Teklif sahipleri, ‘halkın idaresinin yok sayılması o kadar kolay mı’ dedi. Ve biz 2014 seçimleri sonrası belediye başkanlarının sorgusuz sualsiz nasıl görevden alındığını gördük” ifadelerini kullandı.
İbrahim Kaboğlu: Ne AİHS’te ne Anayasa’da…
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, kanun teklifinin içerik, kurumsal ve siyasal rejim başlıklarıyla üç açıdan Anayasa’ya uygun olmadığını söyledi. Yeni suç tipi eleştirisi getirilen 29’uncu maddeye dair de Kaboğlu, “Yer alan ölçütler ne Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ne bizim Anayasa’mızda temelleri olan kavramlardır. Bu kavramlar mevcut değildir. Mevcut olsa dahi genel ifade özgürlüğü kapsamında yorumlamamız gerekirdi. Bu kavramları kullanırken anayasal temeli önemsememiz gerekir” dedi.
Çekme önergesi
Komisyonda Kaboğlu’nun sözleri MHP’li Feti Yıldız tarafından kesildi. Duruma tepki gösteren Kaboğlu, “Siyasal iktidara giden yolun bariyerlerle tıkanması söz konusu. Benim siyasal söylemim bu olsun. Teknik alanda kalmak isterdim ama mecbur ettiniz” dedi. HDP ve CHP’nin Anayasa’ya aykırılık gerekçesiyle tasarının çekilmesine dair önergeleri reddedildi.
ANKARA