Sur ilçesinde bir dönem JİTEM üssü olarak bilinen Saraykapı Cezaevi yakınlarında insan kemikleri bulundu. Ancak YSO İnşaat A.Ş.’nin ‘restorasyon’ adı altında yaptığı kazılarda bulunan kemikler için ‘hayvan kemiği’ diyerek çöpe atılmasına istedi
Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Cevatpaşa mahallesinde 1990’lı yıllarda JİTEM tarafından sorgu ve infaz merkezi olarak kullanılan eski Saraykapı Cezaevi’nde insan iskeletleri ve kemikleri bulundu. Edinilen bilgilere göre Şubat ayında YSO İnşaat A.Ş. tarafından “restorasyon” adı altında yapılan kazılarda bazı kemikler bulundu. Şirket yetkilileri, “hayvan kemiği” diyerek, kemiklerin hafriyatların içine atılmasını istedi. Ancak daha sonra kazılarda insan iskeletleri bulundu. Söz konusu kemikler de hafriyat kamyonuna yüklenerek götürüldü. Ancak kemiklerin nereye götürüldüğü bilinmiyor.
Kazıda sürekli kemik çıkıyordu
Kemiklerin bulunduğu sırada kazı çalışmalarında yer alan işçilerden Ahmet Kayar, yaşananları Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Müjdat Can’a anlattı. Şubat ayında 75-76 diye numaralandırılan burçlarda çalıştığını belirten Kayar, iş makinalarıyla çalışmalar yapıldığı sırada kemik parçalarının ortaya çıktığını aktardı. Kayar, “Sürekli kemik çıkıyordu. Bizden çöpe atmamızı istiyorlardı. Vicdanımız el vermedi, itiraz ettik. Bize ‘Hayvan kemiğidir’ denildikten sonra çöpe atmaya başladık” diye kaydetti.
Kemikler 2 erkeğe ait
Tarihi cezaevine çok yakın bir noktada çalışma yürüttüklerine işaret eden Kayar, “Bize, ‘Burada yapı ya da ceset çıkarsa işimiz aksar’ diyorlardı. Daha sonra burada 2 iskelete denk geldik” dedi. İnsan iskeletlerini bölgede çalışma yapan arkeologlara gösterdiklerini kaydeden Kayar, “Arkeologlar bunların 2 erkeğe ait olduğunu söyledi. İskeletlerin altında kemikler çıktı. Yine küller çıkıyordu. Oradaki iskeletlerin ve kemiklerin kime ait olduğunu sormamıza rağmen bize bilgi vermediler” dedi.
‘Tarihi bir havuz görülmemesi için üstünü örttük’
Kazı sırasında tarihi dokuya da iş makinalarıyla zarar verildiği aktaran Kayar, şunları söyledi: “İş makinası sahada çalıştıktan sonra bir tarih yok oldu. Örneğin eski döneme ait su kemerleri vardı. Sırf şantiyenin işi aksamasın diye bu tür yapılara sürekli zarar veriyorlardı. Bize ‘Kırın gitsin, yoksa şirket ilerleyemez. Belge almamız gerekiyor bunları ortadan kaldırabilmemiz için’ diyorlardı. Tarihi bir havuz gördük. Havuzun görülmemesi için tekrardan üstünü örttük. Üstüne iskele kuruldu. Örtbas edip tarih ve kültür mirasına ciddi zarar veriyorlardı.”
Yetkililer göz yumuyor
İş makinalarının kazdığı alanda 100 metre uzunluğunda su kemerinin çıktığını ve bunun da kırıldığını söyleyen Kayar, “Yetkililerin kontrolü altında kırıldı. İşçiler yemeğe gittiğinde 2 kişi seçiliyordu, su kemerlerine zarar veriliyordu” dedi. Bölgede incelemelere gelen Müze Müdürlüğü yetkililerinin ise yaşanan tahribata göz yumduğuna dikkati çeken Kayar, tarihi yapılara zarar verildiğine işaret ederek, bu duruma karşı adım atılmasını istedi.
JİTEM’in sorgu merkeziydi
Merkez Kapalı Cezaevi olarak da bilinen yer, 1990’lı yıllarda JİTEM’in sorgu merkezi olarak kullanılıyordu. 1990’lı yıllarda bölgede kaçırılarak kaybedilen ve faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirenlerin adresi olarak gösterilen söz konusu üste, 2012 yılının Ocak ayında da kazı çalışması yapılırken insan kemikleri bulunmuştu. Kazı çalışmaları Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından genişletilmiş ancak çıkarılan kemiklerin akıbetine dair sonrasında herhangi bir adım atılmamıştı.
HABER MERKEZİ