CHP öncülüğündeki 6 siyasi parti ‘Seçim Güvenliği’ mutabakatını basın toplantısıyla açıkladı: İçişleri ve Adalet bakanlarını uyarıyoruz
CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Demokrasi ve Atılım Partisi ( DEVA) Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Şenol Sunat ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez’den oluşan Seçim Güvenliği Komisyonu, Türkiye Barolar Birliği Litai Konukevi’nde komisyonun bugüne kadar yaptığı çalışmalar ve mutabakata varılan konularda basın toplantısı düzenledi.
Artı Gerçek’in haberine göre partiler adına ortak açıklamayı yapan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Şenol Sunat, seçim güvenliğinde 6 partinin “oy namustur” anlayışla birlikte hareket edeceklerini ifade ederek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a seslendi: “Görevlerini yasalarımıza ve hukuka uygun yapmaları için İçişleri ve Adalet bakanlarını uyarıyoruz. Seçimin yönetim ve güvenliğinden sorumlu olup devletin memurluğu vasfını layıkıyla yerine getiren şerefli ve adil kamu personelini takdir ediyor, kapı kulluğuna meraklı, kraldan çok kralcı sarayın memurlarını da uyarıyoruz.”
‘Seçim güvenliği, seçim sürecinin vazgeçilmez unsurudur’
Adil, dürüst ve şeffaf seçim vurgusu yapan Sunat şunları söyledi:
“Cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyetimizin parolası olan ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız, milletindir’ sözüyle vurguladığı millet iradesinin tecelli edeceği tek yer sandıktır. Seçim güvenliğinin temini seçimlerin adil, dürüst ve şeffaf bir şekilde gerçekleşmesini ve vatandaşlarımızın gönül rahatlığıyla seçime katılımını sağlamak için esastır. Seçim güvenliği, seçim sürecinin vazgeçilmez bir unsurudur ve bunu temin etmek de seçimin yönetim ve güvenliğinden sorumlu kurumlar ile seçime katılan siyasi partilerin asli görevidir. Son yıllarda seçim süreçlerinde yaşadığımız olumsuzluklar, vatandaşlarımızın seçimlere olan güvenini zedeleyerek oy verme davranışlarını ve motivasyonlarını menfi yönde etkilemiş, kaygı ve endişelerini artırmıştır.”
Seçmen listesi:
“Ne yazık ki, adreste olmadığı halde seçmen listesinde görünen kişiler, mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması, geçerli-geçersiz oylar üzerinden yapılan itirazlar, muhalefetin bütün itirazları yok sayılırken, iktidarın talebiyle tekrarlanan seçimler gibi pek çok kanunsuzluk, hile, ihlal ve usulsüzlüklere hep birlikte şahit olduk. Gelişmiş demokrasilerde tartışma konusu olmaması gereken ‘seçim güvenliği’ kavramı ülkemizin öncelikli gündemlerinden biri haline geldi. Altı siyasi partinin genel başkanları, münferiden ve birlikte yaptıkları açıklamalarda bu kaygıları dikkate alıp seçim güvenliğinin önemine sıklıkla vurgu yaparak, ilgili genel başkan yardımcılarının bir araya geldiği bir seçim güvenliği komisyonu oluşturdular. Altılı masayı oluşturan siyasi partilerin yöneticileri olarak bizler de bir araya geldik ve bugüne dek altı toplantı düzenledik. Bu toplantılarda, seçim güvenliğinin temini için gerekli unsurlar ve bu konularda yapılacak iş birliğinin esaslarını belirledik.”
Seçim günü oy kullanma ve sayım işlemleri:
“Bu iş birliği seçim öncesi hazırlıkları, seçim günü oy kullanma ve sayım işlemlerinin usulüne uygun yürütülmesinin sağlanması, sandıkların kapanmasıyla Yüksek Seçim Kurulu’nun ilan edeceği geçici sonuçlara itirazların süresinde ve usulüne uygun şekilde yapılması dahil olmak üzere sonuçların kesinleşmesine kadarki bütün seçim sürecini kapsıyor. Yurt içi ve yurt dışı seçmen kütüklerini kanuni haklarımız çerçevesinde YSK’den (Yüksek Seçim Kurulu) temin ediyor ve üzerinde çeşitli incelemeler yapıyoruz.”
Seçmen sayısı:
“Türkiye geneli ve il/ilçe/mahalle bazında seçmen sayısı değişimini kontrol ediyoruz. Konut satışı üzerinden, bankaya döviz yatırılması/tahvil alma gibi yöntemlerle veya geçici koruma statüsündeyken Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçilmesiyle birlikte Cumhurbaşkanının tek imzasıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kazananları düzenli olarak takip ediyoruz. Bu seçmenlerin il/ilçe/mahalle bazındaki dağılımını özel olarak inceliyoruz. Olağandışı seçmen kaydı görünen haneleri yerinde kontrol ediyor, vefat ettiği halde seçmen listelerinden düşürülmemiş vatandaşlar dahil çeşitli konularda analiz raporları çıkartıp karşılaştırıyoruz.”
Sandık kurulu üyeleri ve müşahitleri:
“Bu hususlarda seçim güvenliğini tehdit edecek düzeyde tespitlerimiz olması halinde, gerekli işlemleri yapacağımızdan ve bunları kamuoyu ile paylaşacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yurtiçi ve yurt dışında 200 bin civarı sandık kurulmasını bekliyoruz. Seçim günü görev yapacak sandık alanı (okul/bina/kat) sorumluları, sandık kurulu üyeleri ve müşahitleri şimdiden belirliyor ve eğitiyoruz. Seçim günü bizlere destek olacak avukat/hukukçuları tespit ediyoruz. YSK temsilcilerimiz ile il ve ilçe Seçim Kurullarındaki üye ve temsilcilerimizin iş birliği içerisinde çalışması için zemin oluşturuyoruz. Yakın zamanda gerçekleşen değişiklik sebebiyle il ve ilçe seçim kurullarının yeniden oluşumunu da yakından takip ediyoruz. Herhangi bir ihlal olması halinde mutlaka gereğini yapacağız. Sandık sonuçlarının, tutanakların ve diğer bilgilerin işleneceği teknik altyapı ve sistemlerimiz hazır. Bu konuda da altılı masayı oluşturan siyasi partiler olarak iş birliği yapacağız. Bugüne kadar gerçekleşen seçimlerde yürütülen propaganda faaliyetlerinin adil ve eşit koşullarda gerçekleşmediği, siyasi partilerin iktidarın adil olmayan tutumlarına maruz kaldığı bir gerçektir. Oysa ki, seçim mevzuatı propaganda konusunda siyasi partilere eşit haklar tanımıştır. Önümüzdeki seçimde, propaganda faaliyetlerinin sağlıklı ve adil şekilde yürütülmesi konusunda iş birliği yaparak, her türlü ihlalin karşısında duracağız. Kamu gücünün ve bürokrasinin suistimal edilmesine de asla izin vermeyeceğiz.”
Şikâyet ve itirazların takibi:
“Seçim günü geldiğinde, sandık kurullarının, ilçe ve il seçim kurullarının kararlarına yapılacak şikâyet ve itirazların takibi konusunda da birlikte hareket edeceğiz. Bu konularda kamuoyunu bilgilendirmenin yanı sıra, seçmen iradesine sahip çıkmak adına gerekli duruşu büyük bir kararlılıkla sergileyeceğiz. Detaylarını sizlerle paylaştığımız raporda da göreceğiniz üzere, Seçim Güvenliği Komisyonumuz seçim sürecinin sorunlarına yönelik çözüm önerileri ve güvenliği sağlayacak tedbirler konusunda çalışmalarını hızlı bir şekilde yürütüyor. Çalışmalarımızı seçim sonuçları kesinleşinceye kadar devam ettirecek ve belirli süreçlerde kamuoyunu bilgilendireceğiz.”
Sivil toplum kuruluşları ile de temaslar:
“Ayrıca, seçim güvenliği konusundaki hassasiyetlerini bizlerle paylaşan sivil toplum kuruluşları ile de temaslarımızı sürdürecek ve iş birliği içinde çalışacağız. Görevlerini yasalarımıza ve hukuka uygun yapmaları için İçişleri ve Adalet bakanlarını uyarıyoruz. Seçimin yönetim ve güvenliğinden sorumlu olup devletin memurluğu vasfını layıkıyla yerine getiren şerefli ve adil kamu personelini takdir ediyor, kapı kulluğuna meraklı, kraldan çok kralcı sarayın memurlarını da uyarıyoruz!”
Her oy için:
“Seçimlerin adil, serbest, eşit, şeffaf, düzen ve dürüstlük ilkeleri içinde gerçekleşmesi için her türlü tedbirin alınmasına yönelik olarak milletimizle iş birliği ve güç birliği içinde olacağımızı teyit ediyoruz. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar; seçim güvenliği konusunda üzerimize düşen sorumluluğun ne derece büyük olduğunun farkındayız ve bu konuda kendimize güveniyoruz. Oy namustur; dolayısıyla, vatandaşlarımızın sandığa atacağı her oy, seçime katılan siyasi partilerin güvencesi altındadır. Altı siyasi parti olarak, birlikte her türlü tedbiri alıyoruz. Erken, baskın veya zamanında yapılacak olan önümüzdeki seçim, ülkemiz ve milletimiz için büyük bir önem taşıyor. Ülkemizi giderek daha derin bir karanlığa sürükleyen ucube Partili Cumhurbaşkanlığı Sisteminin yerine, altı siyasi partinin üzerinde mutabakata vardığı Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçeceğimiz günler çok yakın. Milletimizin helal oylarıyla haramilerin düzenine son vereceğiz. Bunun vatandaşlarımızın bir tek oyunun dahi zayi olmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Altı siyasi parti olarak, seçimin ilanıyla birlikte resmen başlayacak olan süreçte, hangi siyasi partiye veya adaya verilmiş olursa olsun, her bir oyun sonuçlara doğru yansıması hususunda, bu iş ve güç birliğinin eksiksiz gerçekleşmesi için üzerimize düşeni yapmak milletimize taahhüdümüzdür.”
Sorulara yanıtlar
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Şenol Sunat’ın ortak açıklamayı okumasının ardından, siyasetçiler, gazetecilerden gelen sorulara yanıt verdi.
“Islak imzalar önemli. Tutanaklar her bir parti için ayrı ayrı mı tutulacak?” sorusuna İYİ Partili Sunat, “Hepimizin bir sistemi var. Bu sistemde en son ıslak imzalar da buraya her parti kendi ıslak imzasını yükleyecek. Ama altı siyasi parti de bunu görecek. Her bir siyasi parti ayrı ayrı tutanaklarını tek başına seçime giriyormuş gibi yapacak ama bu bizim bütün siyasi partilerin oluşturduğu, altyapısı olan sisteme altı parti de giriş yapabilecek ve görecek” diye yanıt verdi.
Islak imzalar:
Gelecek Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, “Islak imzalar seçimin tapusudur” diyerek, bu imzaların öneminden bahsetti. Üstün, bütün partilerin ıslak imzaların kendi bünyelerinde biriktireceklerini belirterek, “Bunu dışında oluşturulacak ara altyüz ile birlikte partiler birbirinin bu bilgilerini paylaşacaklar. Hangi sandıkta eksik ıslak imza varsa onun tamamlanması açısından da birbirimize yardımcı olacağız. Islak imzalar gerçekten seçimlerin sonuçlarını alınması açsından önemli ve özenle üzerinde durduğumuzu ifade etmek isterim” diye konuştu.
‘Avukat arkadaşlarımız Türkiye’nin bütün ilçelerinde olacak’
“Seçim günü internet, elektrik kesintileri, veri akışında kesinti yaşanabileceğine dair endişeler var. Seçim günü ekstra önlem paketiniz var mı?” sorusuna CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı yanıt verdi. Salıcı, daha önceki seçimlerde benzer olaylar yaşandığını hatırlatarak, şunları söyledi:
“Altı siyasi parti olarak iş birliği yapıyor olmamızın nedenlerinden birisi hukuki süreçleri beraber yürütmek ve o gün oylama bittikten sonra sayım aşamasında ve oylama süresinde ortaya çıkabilecek, öngörülemeyen ‘trafoya kedi girmesi’ gibi meselelere dair önlem alabilmek. Sandıkların başlarından arkadaşlarımız olacak. Onlar birbiriyle iş birliği yapıyor olacaklar. Avukat arkadaşlarımız Türkiye’nin bütün ilçelerinde, sandık alanlarında bulunuyor olacaklar, onlar da sürece müdahale edecekler. Var sayalım ki bir seçim alanında elektrik kesintisi oldu ve jeneratör imkanı yok. Orada sayımı durduracağız.”
‘Her türlü önlemi alacağız’
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, “Islak imzalı tutanaklar nasıl seçimin tapusu ise tapu bir şerh de vardır ama tapu örnekleri bir kısım vatandaşların elinde olabilir. Götürdüğünüzde kayıtları daha rahatlıkla çıkarabilirsiniz. Altı siyasi partinin altı ayrı temsilcisi sandık başlarında olacak. Olağanüstü hallere karşı, diyelim ki bir sandıktan herhangi bir siyasi partinin temsilcisi yoktu. Orada gündemi değiştirmeye matuf iktidar isimlerinden biri müdahalede bulanacak olursa, çifte sigorta ve üstüne bir de kasko yaptırıyoruz. Altılı bir trafik sigortası var, altılı masanın vermiş olduğu sinerji gereği üzerine bir de kasko yaptırıyoruz. İyi takip edeceğiz, her türlü önlemi alacağız ve mutlaka sandık başında da altılı ismin altı tane temsilcisi olması konusunda gayret sarf edeceğiz” diye konuştu.
Usulsüzlükleri duyurma
“Altı partinin ittifakının dağılma ihtimali ve dağılsa bile seçim güvenliği komisyonunun devam edip etmeyeceği” konusundaki soruya İYİ Partili Sunat, “Her şartta devam edecek. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakatını imzalayan altı siyasi parti genel başkanı bunda mutabık kaldı. Seçim güvenliğinde de bu şey devam edecek. Bu bizim 24 alt başlık, 4 ana başlık altında arkadaşlarımız ve teknik ekiplerimizle yapmış olduğumuz çalışmayı sizlerle paylaşma toplantısı. Bundan sonraki seçim güvenliğindeki aksaklık, seçmen kütüklerindeki usulsüzlükleri de zaman zaman bir araya gelerek bu altılı masa genel başkan yardımcıları kamuoyuna duyuracak” dedi.
‘SADAT, madat. Ne derseniz deyin…’
“Hukuk dışı yöntemlere karşı nasıl önlemler alacaksınız?” sorusuna Sunat, şöyle yanıt verdi:
“Özellikle uyarıda bulunduk. SADAT, madat. Ne derseniz deyin. Bu tür şeylere yeltenilmemesi gerektiğini ifade ediyoruz. Bildiğiniz gibi seçim güvenliği dediğiniz zaman seçim süreci ve sandık güvenliği. Biz siyasi partiler olarak normalde sandık güvenliği konusunda sorumluyuz. Sandık güvenliğine sahip çıkmamız gerekiyor. Ama seçim süreci güvenliğine baktığımızda Adalet ve özellikle İçişleri Bakanlığı’nı ilgilendiriyor. Yani seçime kadar olan süreçte seçim günü olacak olaylar, saldırılar, engellemeler İçişleri Bakanlığı’nın müdahale etmesi ve önlemesi gereken konular ama maalesef geçmişte hatırlayın seçim sürecine girildiği zaman İçişleri, Adalet ve Ulaştırma bakanları değiştiriliyordu. Tarafsız birisi getiriliyordu. Devlet teamüller ortadan bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte kalktı. Militan gibi hareket eden İçişleri ve Adalet bakanlarımız ortada. İfadelerine ve konuşmalarına baktığımızda. Biz de uyarıyoruz diyoruz. Böyle bir şey olmasın. Biz bunu kamuoyu ile paylaşır ve bunlara da eyvallah demeyiz diyoruz.”
‘Adı SADAT olur başka bir şey olur. Mafya örgütleri olur…
CHP’li Salıcı, Türkiye’nin seçimlere güven içinde girmesi için süreci güven içinde yürütmeye ihtiyaç olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Hazırlıklarımızı seçimin tarihi belli olmamasına rağmen yürüten durumdayız. İktidarın el değiştireceğini, seçim sürecine girdiğini görüyoruz. Kendimize güveniyoruz. Bu süreçte seçimin sonuçlarının tartışma içinde olmaması için çalışma yapıyoruz. Sadece kendi oyumuzu korumak peşinde değiliz, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne verilen oylar varsa onun da sandığa girdiği gibi çıkması peşindeyiz. Biz adaletli bir sonuç alınsın, herkesin yüreği rahat olsun istiyoruz. Bu konunun bu şekilde olmasından dolayı rahatsız olan var. Ya da başka şekilde Türkiye’deki seçimi tartışmalı hale getirmek isteyen yapılar. Adı SADAT olur başka bir şey olur. Mafya örgütleri olur. Adını bildiğimiz bilmediğimiz başka yapılar olur. Ayaklarını denk alsınlar. Türkiye onların cirit atacağı bir ülke değil.”
CHP’li Salıcı altılı masanın bozulmayacağını vurgulayarak, “‘Altılı masa bozulsun’ peşinde koşanların hevesleri kursağında kalacak” dedi.
Mültecilere mültecilere vatandaşlık iddiası…
Göç konusundaki sorulara Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy yanıt verdi. Aksoy, mültecilere yeni vatandaşlık verildiği iddialarına ilişkin “Bir vatandaşlık geçiş artışı gözlemliyoruz. Ancak resmi verilerle bunu sizlerle paylaşacağız. Yakından takip ediyoruz, Türk halkını yakından ilgilendiren ve kaygı yaratan bir sorun. Ancak somut bilgilerle karşınıza çıkmamız lazım ki elimizdeki bütün doneleri paylaşalım” diye değerlendirme yaptı.
Aksoy, vatandaşlıklarda evrak kaydı alınmadığını ifade ederek, “İleride iktidar değiştiğinde ve biz iktidara geldiğimizde Adalet, İçişleri, Dışişleri bakanlıklarından kurulacak heyette bütün vatandaşlıklar elden geçirilecek. Usulsüz olanlar da iptal edilme yoluna gidilecek” dedi.
Aksoy, yeni vatandaş yapılanların oy kullanmasını engelleyecek kanun çalışmaları konusundaki soruya ise “Bizim vermiş olduğumuz kanun teklifi 2011 yılından itibaren istisna vatandaşlık verilen Suriyelilere, geçici koruma altındaki Suriyelilere, emlak alma yoluyla dışarıdan satın alınan vatandaşlıklarda. Bizim kanun teklifimiz 2011 yılından itibaren üç genel seçim, genel, yerel ve cumhurbaşkanı seçiminde bir kereye mahsus muafiyet getirmektedir. Neden istedik? İktidar değişecek ve düzenleme sağlıklı şekilde yapılacaktır” diye konuştu.
Demokrat Parti’nin seçimlerdeki parmak boyası önerisi konusunda CHP’li Salıcı, “Bizim de parlamentoya bahsettiğiniz konuyla ilgili kanun tekliflerimiz var. Bizim bu konularda farklı kanun teklifleri veriyor olmamız ya da bazı konularda ortaklaşmış olmamız mutakabat metnindeki mutakabatın büyüklüğünü değiştirmez. Farklı fikirler olabilir. Burada kıymetli olan altılı liderler masasından çıkacak karardır. Bütün siyasi partiler o kararlara uyacaklardır” dedi.
DEVA Partili Şahin, partilerin bu konuda kanun tekliflerinin AKP tarafından reddedildiğini hatırlatarak, “Günümüz Türkiye’sinde seçimlerin güvenliğini sağlayabilmek için sadece parmak boyası değil farklı enstrümanlar kullanılabilir. Zaten seçim güvenliği komisyonu olarak altı siyasi partinin yan yana gelerek, bununla kalmayıp sivil toplumu, demokrasi talebinde bulunan herkesi de bu çalışmanın parçası haline getirmemizin sebebi o parmaklarımıza sürülen boyaya ihtiyaç duymadan seçimlerin güvenliğini temin etmek olacak” diye konuştu.
Gelecek Partili Üstün, “Toplumun, basının, vatandaşlarımızın desteğiyle zaten seçim güvenliğinin sağlanmış olacağı kanaatindeyiz” dedi.
ANKARA