“Göç ve kadın” konulu panelde konuşan Star Kadın Derneği yöneticisi Sevgi Özdinç, dünyada iki yüz milyon mültecinin olduğunu belirterek, göçlerde en çok kadınların zarar gördüğünü söyledi.
Van’da Star Kadın Derneği, “Göç ve kadın” konulu panel düzenledi.
KESK toplantı salonunda düzenlenen panelin moderatörlüğünü Star Kadın Derneği yöneticisi Sevgi Özdinç yaptı.
Konuşmacılar ise, Serhat Göç Araştırmalar Derneği Yöneticisi Ayten Kıran, Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu üyesi avukat Helin Özgökçe’ydi. Panele, Tevgera Jinen Azad (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), İnsan Hakları Derneği (İHD), Van Kadın Platformu, Barış Anneleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Star Kadın Derneği yöneticisi Sevgi Özdinç, şunları söyledi:
Göç meselesi ile ilgili çeşitli politikler yürütüyoruz. Göç meselesi konuşmamız gereken meselelerin başında yer alıyor. Göç sürecinde kadınların yaşadıkları sorunlar çok nettir. Belki görüntülerde kadınlar çok fazla görüntülenmiyor. Erkekleri biraz daha ön plandadır. Dünya üzerinden 2 yüz milyondan fazla göçmen mevcuttur ve bunların yüzde 50’si kadınlardır. Bu sorun biraz toplumsal cinsiyet temelinde ele almamız gerekiyor. Bunları da hem olumlu hem de olumsuz değerlendirmek gerekiyor. Dolayısıyla bu durumdan hiç birimiz özgür değiliz. Hepimiz bu durumdan mutlaka etkileneceğiz. Göçün Sebeplerini hepimizi biliyoruz savaşlar, yoksulluk göçün sebepleri arasındadır. Şu süreçte Orta Doğudan batıya doğru ciddi bir göç yaşanmaktadır. Daha iyi bir yaşam için ve hakça yaşayabilmek için göç ediyorlar. Bu süreç içerisinde kendi dillerini kendi kültürlerini geride bırakarak gidiyorlar.
Serhat Göç Araştırmalar Derneği Yöneticisi Ayten Kıran, hem iç göç hem de dış göçe yönelik ciddi çalışmalar yürüttüklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
Dış göçü ele almamızdaki temel kavramlar olarak mülteciler sığınmacılar ve göçmen soruları doğru eksende tahmin etmek gerekiyor. Dünyada milyonlarca insan savaş, ekonomik, dini ve siyasal düşünceleri nedeniyle yaşadığı yeri terk ediyor. Genelde Türkiye özelde ise Van göç konumunda bulunduğu için Afganistan, Pakistan ve İran’da gibi ülkelerde gelen göçmenler var. Burada baktığımızda göçlerde en çok zarar gören kadınlar ve çocukların olduğunu biliyoruz. Bu durumu değerlendirirken, kadınları ve çocukları ayrı bir kategoride ele almak gerekiyor. Kadınların sorunları bu süreç zarfında çok daha fazladır. Geldikleri topraklarda kendi özlerini yaşamaya çalışırken bu sefer önyargılarla karşı karşıya kalıyorlar. Bunları hepsini doğru temelde ele almak ve ona karşı çözümler öğretmek gerekiyor.
Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu üyesi Helin Özgökçe ise, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinden sonra mülteci kadınların haklarının rafa kaldırıldığını söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:
İstanbul Sözleşmesi’nde mülteci kadınlarla düzenlemeler bulunuyordu. Toplumsal cinsiyeti gözeten hükümler söz konusuydu. Şiddetten dolayı ülkelerin terk eden kadınların ülkelerini bir daha geri göndermeme gibi hüküm vardı. Bu hüküm gibi birçok hüküm vardı. Ancak bir geceden İstanbul Sözleşmesinde Türkiye bir gecede geri çekildi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı