Aydın Kızılcaköy’de JES’e karşı köy halkının direnişi sürüyor. Mahalle sakinlerinden Emine Karaz, ‘Aydın’ı yok etmek istiyorlar’ derken, Gönül Hastaoğlu ise, ‘Toprağımızı, suyumuzu kirletmesinler diye direniyoruz’ dedi
Aydın’ın Efeler ilçesine bağlı Kızılcaköy Mahallesi, Jeotermal Enerji Santrali (JES) için sondaj çalışması yapmak isteyen firmaların kıskacı altında ancak köy halkı buna karşı eylemde. Sondaj çalışması yapılmak istenen yerin 3 kilometre uzağında İkizdere Barajı bulunuyor. Bölgede bulunan çok sayıda incir ve zeytin ağacının da zarar göreceği belirtiliyor. Açılması planlanan kuyulara karşı mahallede yaşayan yurttaşlar çadır kurarak nöbet başlattı. Kadınların öncülük ettiği nöbete jandarma sık sık müdahale ediyor. Kızılcaköy’de ömrü geçen 40 yaşındaki Emine Karaz, Aydın’ın her ilçesinde hızla artan JES’lerden dolayı doğaya salınan sıvı ve gazların kentin havasını, suyunu ve toprağını kirlettiğini ve aynı zamanda hastalıklara neden olduğunu söyledi. Türkiye’de kansere bağlı ölümlerin 2010-2013 arasında yüzde 18 olduğunu, Aydın’da ise yüzde 42 olduğunu ifade eden Karaz, Menderes Nehri’ne yakın yerleşim yerlerinde kansere bağlı ölüm oranlarının oldukça yüksek olduğunu vurguladı.
Aydın’ı yok edecekler
Dünya Sağlık Örgütü sıralamasında 2014 yılına kıyasla 2015’te yaşanan hava kirliliği artışının yaşandığı iller arasında, kükürtdioksit emisyonları açısından Türkiye’nin en kirli ili olan Adana’yı Aydın’ın takip ettiğini hatırlatan Karaz, “Biz baraja yakın topraklarımızda tarım üretimi yapıyoruz. JES geleceğimizi yok ediyor. Yani yetkililer bizim topraklarımızı terk edip gitmemiz için baskı yapıyor. Duyduk ki, Bakanlık ve Ankara, JES firması yetkililerine 145 tane JES kuyusunun açılacağı sözü vermiş. Aydın’ı yok edecekler. Burada günlerdir çadırımızı kurduk. Direniyoruz ve nöbet tutuyoruz. Burada bir dayanışma kurduk, konuşuyoruz; neler yapabiliriz üzerine tartışmalarımız var” diye konuştu.
JES’ler ağaçları kuruttu
Jandarmanın elektriklerini kestiğini ve çadırlarını söktüğünü anlatan Emine Karaz, “Valilik izni ile yıkım kararı almışlar. Biz mücadeleye devam edeceğiz” dedi. Türkiye’nin JES’e ihtiyacı olmadığını belirten Karaz, “JES’ten gelecek gelir ise hep yabancı şirketleri zengin ediyor” diye kaydetti. 70 yaşındaki Emir Ayşe Uysal ise, zeytin ve üzüm ekip ürettiğini ancak ağaçlarının kuruduğunu söyledi. Zeytinlerden eskisi gibi verim alamadıklarını dile getiren Uysal, “JES her şeyimize zarar veriyor. Bu köye o JES kuyularını açtırmayacağız” dedi.
Kanser oranı çok yüksek
Aydın Çevre Platformu (AYÇEP) üyesi Gönül Hastaoğlu da, “Ağır metaller radon gazı özellikle kanser yapan pek çok madde buhar ile havaya karışıyor. Yağmur yağdığında ise yeraltı sularına karışıyor. Aydın’da kanser oranları çok yüksek” diye konuştu. Aydın’da verimli tarım topraklarının olduğunu dile getiren Hastaoğlu, JES’in kurulduğu taktirde tarım üreticiliğinin yok olacağını söyledi. Kentte bulunan mevcut JES’lerin de kapatılmasını ve denetleme yapılmasını isteyen Hastaoğlu, “Sondajdan çıkarılan su toprağa salınıyor ya da sulama kanallarına gönderiliyor. Bu akışkanlar Menderes Nehri’ni kirletiyor. Havamızı toprağımızı suyumuzu kirletmesinler diye direniyoruz” dedi.
Ruken Demir/Ayşe Sürme/Aydın-MA