Kürtçe yasaklarına dair Meclis’te konuşan HDP Milletvekili Murat Sarısaç’ın Kürtçe ‘Hun çandu zimane me qatil bikin. Xwe li sere we be’ sözleri ise tutanaklara ‘x’ olarak geçti. Yine Genel Kurul’da Kürtçe yasaklarına değinen CHP Milletvekili Tekin Bingöl, ‘Susturamayacaksınız’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Murat Sarısaç tarafından verilen Kürtçe tiyatro yasaklarının araştırılması için Meclis Araştırma önergesi Genel Kurul’da görüşüldü. Önergenin gerekçesini açıklamak için söz alan Sarısaç, “Kürtler halaylarından şarkılarına, kıyafetlerinden renklerine, köy isimlerinden çocuklarının isimlerine kadar her anlamda baskı ve asimilasyonla karşı karşıya kalmışlar. AKP iktidarı döneminde, her ne kadar, bu geçmişte yaşanan olaylar, asimilasyon ve inkâr politikaları eleştirilip ‘Bizim dönemimizde özgürlükler sağlandı’ denilse de aslında Kürt halkına, Kürt kültürüne, Kürtçeye ve Kürtlere en büyük baskı, en sistematik baskı yine AKP döneminde gerçekleşmiştir. AKP, Kürt’e ve Kürtçe’ye en yoğunlaştırılmış şiddeti uyguluyor bugün” dedi.
Kürtçe şarkılar Türkçeleştiriliyor
Kürtçe’ye ve Kürtlere yapılan baskıların en büyük örneklerinden birinin Kürtçe şarkıların başka dillere ya da Türkçe’ye çevrilmesinde hiçbir tedbirin alınmaması olduğunu belirten Sarısaç, “Türkiye’de de 1926’dan 1980’e kadar bu dil yasakları, Kürtçe şarkıların Türkçeleştirilmesi fiilî bir şekilde olmuş ama 1980 darbesi sonrası da yine Kürtçe şarkılar artık resmî bir şekilde ve üstelik Kürt olan sanatçılar tarafından Türkçeleştirilmiştir. Bu konuda ne bir yaptırım uygulanmış ne de buna karşı bir önlem alınmıştır. Özellikle Burhan Çaçan, İbrahim Tatlıses, İzzet Altınmeşe, Kel Hamza gibi sanatçılar, birçok parçayı Türkçe’ye çevirmiş durumdalar” ifadelerini kullandı.
Engel olamayacaklar
AKP’nin çalamadığı ezgileri yasaklamaya gittiğini söyleyen Sarısaç, “Son günlerde Aynur Doğan, Mem Ararat, Metin-Kemal Kahraman ile Melek Mosso’nun konserlerinin yasaklanması tam anlamıyla AKP’nin çalamadığını yasaklama zihniyetinden kaynaklanan bir durumdur. Bugün elinde bütün devlet imkânları olmasına rağmen, iktidarın bütün zor aygıtlarını elinde bulundurmasına rağmen, halkların ve onurlu sanatçıların kendi dillerinde özgürce şarkı söylemesine engel olamadığı için şu an bocalıyor ve bu bocalama sonucunda da yasaklıyor. Şunu da belirtmek isteriz ki: Nasıl ki 80 öncesi fiili yasaklar engel olamadıysa, nasıl ki 80 sonrası resmi yasaklar engel olamadıysa şimdi AKP dönemindeki hibrit yasaklar da Kürtlerin, halkların özgürce kendi dillerinde şarkı söylemesine engel olamayacaklar” dedi.
Sarısaç’ın Kürtçe “Hun çandu zimane me qatil bikin. Xwe li sere we be” sözleri ise tutanaklara “x” olarak geçti.
HDP’nin Kürtçe yasaklarına dair önergesi reddedildi
HDP Kürtçe yasaklarına dair verdiği önerge üzerine CHP Milletvekili Tekin Bingöl söz aldı. Bingöl, “2002’de ‘Yasakları ortadan kaldıracağız’ diye bas bas bağırarak, dağlara taşlara hitap ederek iktidara gelen AKP, bırakın en demokratik hak olan sokaktaki etkinliklere yasak getirmeyi, bunun yanına artık bugün türküleri hapsediyorlar, sanatçılara yasak koyuyorlar” dedi.
Soylu bir kararnameyle Bakanlıktan mı alınmış
Kamu kurumlarının Melek Mosso’nun, Aynur Doğan’ın, Mem Ararat’ın ve diğer sanatçıların etkinlikleri yasaklamasında tek gerekçe olarak “kamu güvenliğinin” gösterdiğini dile getiren Bingöl, ekledi: “Bu valilere ve kaymakamlara seslenmek istiyorum: Siz eğer çok mütevazı bir sanat etkinliğinde kamu güvenliğini sağlayamıyorsanız o koltuklarda ne işiniz var? O koltuklardan kalkın, kamu güvenliğini sağlayacak olanlar otursun; oraları hak etmiyorsunuz. Başka? İçişleri Bakanı Diyarbakır’da TRT Kurdîye çıkıyor, niye? Çoğunlukla Kürtçe parçalar yasaklandığı için şunu diyor: ‘Bu yasaklarla benim ilgim yok.’ Allah Allah, İçişleri Bakanlığı’na herhalde kaymakamlıklar, valilikler, belediyeler bağlı değilmiş, bir kararnameyle Bakanlıktan alınmış ki ‘Benimle ilgisi yok’ diyor.”
Kazanacağız, kazanacağız, kazanacağız
Bingöl, iktidarın “terör” açıklamalarına da şu sözlerle tepki gösterdi: “Sıkıştığınızda terör, sıkıştığınızda terörle hemen iltisaklı hâle getiriyorsunuz. Ya, bu, o sanatçılara hakarettir, o toplantılara gelen, o konserlere gelen yurttaşlara hakarettir. Ne demek terör? Aynur Doğan teröristse yakalayın, Mem Ararat teröristse yakalayın, Melek Mosso teröristse yakalayın. Bir terörist söylemi… Sanki sığınacağınız son liman… Bütün bunların hepsi yanlış. Şili’de faşist Pinochet döneminde Victor Jara diye çok ünlü bir sanatçı vardı, müthiş bir sanatçı. Pinochet faşizmi, önce muhalifleri topluyor ama bu arada Victor Jara’yı da tutukluyor. Victor Jara’yı tutukluyor, yetmiyor gitar çalan ellerini kırıyor ama o Victor Jara işkence tezgahında elleri kırılırken Venceremos şarkısını sonuna kadar söylüyor. ‘Kazanacağız, kazanacağız, kazanacağız’ diyor. Bin yıldan fazladır bu topraklarda dengbejler kilam söylüyorlar, stran söylüyorlar. Hiçbir kötülüğü yok. Siz, bu kültürel asimilasyonla ne o stranların, ne o kilamların sesini kesebildiniz ne dengbejleri susturabildiniz. Susturamayacaksınız. Size bir tavsiyem, gelin Kürtçe şarkıları özünü bozmadan dinleyin, kulağınıza o kadar hoş gelecek ki.”
Umut yeşerecek, türküler özgürleşecek
“Müziğe düşmanlık, sanata düşmanlık sizi abat etmez” diyen Bingöl, “Umut yeşerecek, türküler özgürleşecek, sanatçı özgürleşecek ve Türkiye’de halkların müziği her zaman dağlara, taşlara yansıyacak” dedi.
Konuşma alkışlandı
Bingöl, HDP ve CHP milletvekilleri tarafından alkışlandı. Bu sırada laf atan AKP’li Oya Eronat’a Bingöl, “Ya, laf atma, gel konuş! Söyleyecek sözün varsa kürsüye gel” sözleriyle yanıt verdi.
TRT asimilasyonunun parçası
AKP Grubu adına söz alan Halil Özşavlı ise, açılan TRT Şeş ile övünmesine HDP’li Serpil Kemalbay, “Asimilasyon politikalarınız onlar” sözleriyle yanıt verdi.
Hala yanlışı savunuyorsunuz
AKP’li Özşavlı, CHP’nin 1946’larda yasaklardan bahsederek, Kürtçe’ye yönelik üniversitelerde eğitim verildiğini söyledi. Özşavlı’ya yanıt veren HDP’li Dilan Dirayet Taşdemir, “atanamıyorlar” diye karşılık verdi. Özşavlı, Muş ve Tatvan’da konser verilecek alanların uygun olmadığı için izin verilmediğini savundu. Söz alan CHP’li Tekin Bingöl, “Ya, Melek Mosso’nun konserinin iptalinin mantığı da aynı mantık mı ya da Aynur Doğan’ın konserinin iptali aynı mantık mı? Çıkın şuraya, yüreklice, cesurca ‘Elhak, bu bürokratların yaptığı yanlış, biz kardeşiz, biz ayrımcılığa karşıyız, biz bütün dillere saygılıyız, bütün kültürlere saygılıyız’deyin, sizin dediklerinizi alkışlayalım ama hala bu yanlışı savunarak mazeret geliştirmeye çalışıyorsunuz” sözleriyle yanıt verdi.
Yanlışı savunmayız
AKP’li Özşavlı’nın 1948’leri ısrarla dile getirmesine de CHP’li Bingöl, “Yanlış ne zaman yapılmışsa Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadroları hiçbir zaman yanlışı savunmaz” ifadelerini kullandı.
AKP’nin bir lütfu değil
Söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da, “Bu gün Kürt halkı kazanımlar elde etmişse bu, AKP’nin bir lütfu değil, Kürt halkının mücadelesiyle ödedikleri bedeller sayesindedir; bunu unutmasınlar. Evet, kayyumlarınız Türkçe yer isimlerini değiştiriyor, Türkçeleştiriyor. Ana dilinde eğitim veren Cizre’de Berivan, Amed’de Ferzad Kemanger ve Ali Erel, Yüksekova’da Dayika Uveyş okullarını, Kürtçe yazı yazan Zarok TV’yi, Kürtçe hizmet veren kreşleri, Kürtçe oyunlar sergileyen şehir tiyatrolarını, ve Kürt dil çalışmaları yapan İstanbul Kürt Enstitüsü ve KÜRDİ-DER’i kim kapattı? Uzaydan mı geldi onlar? Hepsini siz kapattınız. Kürtçe dil bölümlerine atama yapılıyor, akademisyenler Kürtçe tez yazamıyor, Kürtçe şarkılar Türkçeleştiriliyor, ne diyorsunuz buna? Tıpkı yer isimleri gibi Kürtçe şarkılar da Türkçeleştiriliyor” diye konuştu.
Önergeye ret
HDP’nin önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
ANKARA