AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘sürtük’ söylemine tepki gösteren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, ‘Erdoğan derhal bütün kadınlarda özür dilemelidir’ dedi
Meclis Genel Kurulu’nda gündem dışı konuşmalar sırasında söz alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Gezi direnişlerine katılanlara yönelik sarf ettiği “sürtük”, “çürük” sözlerine tepki gösterdi. Erdoğan’ın grup toplantısında kadınlara açık bir şekilde hakaret ettiğini dile getiren Beştaş, “Milyonlarca kadının muhatap olduğu bir olayda, Gezi’yi hedef aldı ve tüm kadınlara bu sözüyle hakaret etmiştir. Bunu asla kabul etmiyoruz. Erdoğan derhâl bütün kadınlarda özür dilemelidir. Tabii, Genel Başkanın, Erdoğan’ın kadınlara yönelik hakaretleri yeni değil, daha önce de defalarca kadınlara yönelik cinsiyetçi, aşağılayıcı ifadeler kullanmıştı. Kadın düşmanlığı dediğimiz tam da budur, bu iktidar kadın düşmanıdır” dedi.
Direnlere selam olsun
Kadına yönelik şiddetin Türkiye’de kırım haline döndüğü bir süreçte AKP’li Erdoğan’ın kadınları düşmanlaştıran ifadelerinin şiddeti meşrulaştırdığını kaydeden Beştaş, “Erkek şiddetini meşrulaştırmaktadır ve kadına yönelik şiddete onay verdiğini aslında bir yönüyle itiraf etmiştir. Ve bizim, kendisinin sorumluluğu gereği bunu çok daha vahim bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Erdoğan ya kadınlardan derhâl özür dileyecek ya da her gün erkekler tarafından katledilen kadınların katline onay gösteren bir şahsiyet olarak tarihe ve kayda geçecektir. Biz kadınlar mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Gezi de Gezi’de direnen kadınlar da bu ülkenin alnının akı ve onurudur. ‘Selam olsun Gezi’de direnen tüm kadınlara!’ demek istiyorum” diye konuştu.
‘Suç işleri bakanı’
Gezi’nin 9. yıldönümünde birçok merkezde yapılan eylemlere sert müdahalede bulunulduğunu dile getiren Beştaş, “Dün gece İstanbul’da 170 kişi işkenceyle, darpla gözaltına alındı. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın açıklamasına göre 6 gazeteci de gözaltına alındı ve gazetecilerin ağır bir şekilde darp edildiğini, işkence gördüğünü gözlerimizle gördük. Bu gazlardan etkilenen bir kişi de İstanbul Milletvekilimiz Musa Piroğlu’ydu. Dünkü Gezi protestolarına saldırı sabahında TİP Milletvekilleri Erkan Baş, Sera Kadıgil ve Ahmet Şık’a köprüde yapılan saldırı sonrası bu ülkenin suç işleri bakanı ödüllendirileceklerini söyledi polislerine. Dünkü şiddet âdeta bir ödül kapma yarışı gibiydi. Eğer bir ülkede İçişleri Bakanı vekillere müdahale etti diye polislere teşekkür ederse, polisler de tabii ki yarışır vekillere ve halka müdahalede. Bu halk düşmanlığına, bu saldırılara son vereceğiz” dedi.
Van ve İstanbul’da işkence!
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) 2021 yılı raporuna da dikkat çeken Beştaş, “İşkencenin, piklerin ülkesi olduk; yolsuzlukta pik, yoksullukta pik, işkencede pik yapıyor Türkiye. Ve rapora göre gözaltı sürecinde işkence gören 10 kişiden 7’si sokakta veya toplumsal gösterilerde işkenceye uğradığını belirtti. TİHV’e başvuru yapan -92 yılından beri en yüksek oran- 984 kişi. Başvuranların yüzde 89’unun -en yüksek oran- siyasi düşünce, kimlik veya eylemleri nedeniyle gözaltına alındığı bildirildi. En yüksek işkencenin Van ve İstanbul’da olduğu kaydedildi. Biz, işkence ülkesine döndü derken tam da bunu söylüyoruz” dedi.
ANKARA