AKP-KDP’nin 17 Nisan’da başlattığı Zap, Avaşin ve Metin’a bölgelerine yönelik saldırılarda yaşanan asker kayıpları önlenemezken sınır hattına giden Hulusi Akar ve KDP Politbüro Üyesi Eli Ewni, sahaya Hançer Timi ve Liwa 4 gruplarını sürdü
Kürt sorununda çözümü savaş politikalarında arayan AKP iktidarı, 24 Temmuz 2015’te Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarla girdiği yolda 7 yıldır ilerleyemedi. Yıllarca operasyonlar ve hava saldırılarıyla sonuç alamayan AKP-MHP iktidarı, 10 Şubat 2021’de asker, polis ve MİT üyelerinin tutulduğu Garê’ye yönelik operasyonla yeni bir saldırı dalgası başlattı. TSK saldırılarının 4. günü olan 14 Şubat’ta daha önce alıkonulan 13 asker ve polis yaşamını yitirdi.
Saldırı öncesi Erdoğan’ın “müjde vereceğim” dediği “Garê Operasyonu”, AKP-MHP iktidarının saldırı konseptinin ilk hüsranı oldu. Garê yenilgisinin ardından 23 Nisan 2021’de Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik saldırı başlatan AKP-MHP, KDP’nin istihbari desteğine ve kimyasal silah saldırılarına rağmen istediği sonucu alamadı.
Kayıplar artıyor
Sınır ötesinde ilerleyemeyen AKP-MHP iktidarı, yeni bir saldırı dalgasının hazırlıklarına başladı. Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile operasyon birliklerinin komutanlarının katılımıyla 21 Ocak’ta Şırnak’ta olağanüstü bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantının ardından Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine AKP-MHP ile Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) doğrudan dahil olduğu yeni bir saldırı başlattı. 17 Nisan’da başlatılan, asker, korucu, KDP’ye bağlı Gulan ve Zêrewanî güçleri, Roj çeteleri ve paramiliter güçlerin sürüldüğü savaşta, TSK’nin ilerlemesinin aksine büyük kayıplar verildi.
Sendrom yaşanıyor
Özellikle HPG’lilerin TSK ve KDP özel güçlerinin ortak kullanıldığı Bamernî, Kanîmasî ve Sirrê askeri ve lojistik üslerine yönelik eylemleri sonucunda, Türkiye birçok noktadan geri çekilmek zorunda kaldı. Tüm saldırılara rağmen ilerlemenin sağlanamaması üzerine yeni planlar devreye konuldu. Plan kapsamında TSK generalleri, savaşa sürüklenen asker ve paramiliter güçler için moral ve motivasyon seminerleri düzenlemeye başladı.
Kayıp önleme toplantıları
Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, 26 Mayıs’ta gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı öncesi sınır hattına yaptığı ziyaretlerde, asker kayıplarının önünü almak için bölgede sürekli provokasyonlar yaratan KDP Politbüro Üyesi Eli Ewni, KDP’ye bağlı özel güçlerin komuta kademeleri ve Parastin üyeleri ile toplantılar yaptığı öğrenildi.
Hançer timi devrede
Toplantı sonucunda daha önce TSK için kurulan ancak KDP’ye bağlı özel güçlerin konuşlandırıldığı askeri üsler ve karakollara, bu kez Hançer Timi ve KDP’ye bağlı özel güçler içinde yer alan Liwa 4 grupları yerleştirildi. 1990’lı yıllarda insan kaçırma, el koyma, gasp, ölüm, işkence, cinsel saldırı ve çeşitli suçlara adları karışan “Hançer Timi” içinde yer alanların özel eğitimden geçirildikleri, yine Liwa 4’te yer alanların da uzun süredir hazırlandığı öğrenildi. HPG’lilerin kıyafetlerinin giydirildiği bu grupların, Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşayanlara yönelik işkence, darp, kaçırma vb. uygulamalar ile savaş tünellerinin üzerine gitmek, yine HPG’lilerin güzergahlarına yönelik mayınlama ve provokasyonlar yaratma amacıyla kullanıldıkları belirtildi.
Akar-Ewni planı
Bu grupların içinde hem Liwa 4’ün subayı olan Muhammed Fazıl Mihemed, Liwa 4 sorumlularından ve aynı zamanda Bêgova bölgesinin Girê Xakê Heydan tepesinde kurulan ve daha sonra TSK’ye verilen karakolun komutanı olan Muqadım Hac, yine Hançer Timi içinde konuşlandırılan Zübeyir Babat, Mehmet Sabri Benek (Tim Çekirdeği), Hacı Benek (Tim çekirdeği), İhsan Kenanoğlu, Edip Babat, Süleyman Bilen, Lokman Benek ve bunlarla birlikte ayrı birim olarak pêşmerge giysilerini giyen paralı askerlerin olduğu öğrenildi. Bu grupların, Hulusi Akar ve Eli Ewni’nin ortak planı kapsamında özellikle Bêgova, Nêrwa ve Zewtê alanlarında KDP’ye bağlı özel güçler adına hareket ettiği belirtildi.
AKP-KDP medyası sakladı
Öte yandan 25 Mayıs’ta TSK’ye ait Kanîmasî Askeri Üssü’nün hemen yakınında bulunan Gabrêkê bölgesinde KDP’ye bağlı özel güçlere ait Liwa 4 subayı olan Muhammed Fazıl Mihemed’in yaralanması, Türkiye’nin Bamernê’ye yönelik saldırısında olayda iki subayın da yaşamını yitirmesinin AKP ve KDP medyasında yer almaması dikkat çekti.
Manipülasyoncu savaş basını
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) tarafından görevlendirilen Güvenlik Çalışmaları Koordinatörü Göktuğ Sönmez, KDP medyasında çalışan Mamend Roje, Umran Keko ve Rêbwar Kerîm’in her ay düzenli toplantı yaparak, savaşın medya ayağını yürüttüğü ve AKP-KDP medyasının yayın akışını belirlediği ortaya çıktı. Bunun son örneği ise KDP medyasının, Türkiye’nin Bamernê’ye yönelik 25 Mayıs’ta gerçekleştirdiği ve ikisi çocuk 3 kişinin katledildiği SİHA saldırısını çarpıtması oldu.
Kaynak: Erdoğan Altan / MA