Ebru Günay: ‘Bu dünya üzerinde Kürtlerin yaşadığı neresi varsa Erdoğan’ın hedefi de orasıdır. Bu topraklara barışın gelebilmesinin tek yolu İmralı kapılarının açılarak Sayın Öcalan’ın barış kurucu rolünü tekrar oynamasından geçiyor’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, Parti Genel Merkezi’nde olağan haftalık basın toplantısında konuştu. Günay, siyasette yaşanan gelişmeler, cezaevlerinde artan ihlaller ve Türkiye’nin sınır ötesinde düzenlediği saldırıları değerlendirdi. Ekonomik krizin sınırlar ötesinde krizlerle gizlenmeye çalışıldığını dile getiren Günay, “Sonra da bunu bir beka ve güvenlik sorunu olarak isimlendirip, toplumu kandırmaya çalışmaktadır. AKP Başkanı Erdoğan, Suriye’ye operasyon yapılacağını açıkladı. Peki, hedef neresi? Tabii ki hedef Rojava. Bu dünya üzerinde Kürtlerin yaşadığı neresi varsa Erdoğan’ın hedefi de orasıdır. Hedef IŞİD saldırılarına karşı bütün dünyanın gözleri önünde mücadele ederek kazanım elde eden ve IŞİD’i yenilgiye uğratan Kürtler” dedi.
Barışın yolu İmralı’dan geçer
Savaşın ekonomik maliyetinin Türkiye hakları için krizin derinleşmesine ve doğrudan halkın gündelik hayatının üzerindeki etkisinin katmerlenmesine sebep olacağının altını çizen Günay, şunları söyledi: “İktidar, ekonomik krizin yaralarını da savaştan kazanacağı milliyetçilik bandajıyla sarmaya çalışacak. Barış olmadan demokrasi de olmuyor, özgürlük de olmuyor. Bu topraklara barış gelebilmesinin tek yolu ise İmralı kapılarının açılarak Sayın Öcalan’ın barış kurucu rolünü tekrar oynamasından geçiyor. Tüm dünyanın şahitlik ettiği gibi biliyoruz ki, İmralı’nı kapısı ne zaman aralansa bu coğrafyada yaşayan tüm halklar için barış ve özgürlük imkanları artıyor, halkların birlikte yaşama umutları yeşeriyor.”
Kirli politikalara ses çıkarın
“Kürt halkına karşı geliştirilen savaş konseptinin iktidarın koltuğunu sağlamlaştırma çabasından başka bir şey olmadığı biliyoruz” diyen Ebru Günay, şunları ekledi: “Bu çaba, içeride partimize dönük Kobanê kumpas davası, kapatma davası, sayısız gözaltı ve tutuklamayla yargı ve kolluk eliyle yapılırken, yönünü Rojava’ya dönen bir saldırı planı, Kürtleri soykırıma uğratma, varlıklarını ortadan kaldırma, yok etme planıdır. Bu plan sadece Kürt halkına değil bu topraklarda yaşayan tüm halkların geleceğine yönelmiştir. Türkiye’de yaşayan tüm demokrasi güçleri, yazarlar, aydınlar sanatçılar, demokratik kitle örgütleri iktidarın bu kirli oyununa karşı ses çıkarmalıdır. Bu, coğrafyamızda yaşayan tüm halklara karşı tarihsel sorumluluğumuzdur.”
Rojava’dan ne istiyorsunuz?
Erdoğan’ın Rojava’yı tehdit ettiğini söyleyen Ebru Günay, bir işgal saldırısı ile bölgenin talan edilmek istendiğini belirtti. Günay, bu konuda şunları ekledi: “Daha iki gün önce Erdoğan Rojava Kürtlerini tehdit etti ve oraya bir işgal saldırısı başlatacağını duyurdu. Peki, Rojava’dan ne istiyorsunuz? Dünya hegemonyasında ulus devletlerin baskıcı karakterinden farklı olarak demokratik özerk yönetim olarak var olmak, varlığını korumaktan başka ne yapmış Rojava? Oradaki Kürtlerin kendini tüm baskılara ve dayatmalara karşı korumak ve kendi kendini yönetme gücünü tüm baskı, saldırı ve ambargolara karşı sürdürmek neden bu kadar zorunuza gidiyor? Bakın daha önce işgal edilen bölgelerde her gün insanlık dışı vahşet uygulamaları devam etmektedir. O bölgelerdeki zenginlikler çeteler tarafından tüketildiğinde artık çeteler insanları kaçırıyor, onları alıp satarak insanlık suçu işlemeye başladılar.”
Türkiye battı
Ekonomide yaşanan krize dair konuşan Günay, Türkiye’nin iflas noktasına geldiğini söyledi. Günay sözlerini şöyle bitirdi: “Ekonomiye dair söylenecek tek şey var. Türkiye battı. Türkiye’yi el birliği ile batırdılar. 21 Aralık 2021 akşamından bu yana; Türkiye halklarına kocaman kuyruklu bir yalan söylendi. Tam 6 ay geçti. Geldiğimiz aşamada; Dolar 12 TL’den 16,30 TL’ye yükseldi. 1 milyon yeni icra dosyası açıldı. Türkiye’nin borcunun faizi 1 trilyon 272 milyar TL arttı. Bu rakam Türkiye’nin bir yıllık bütçesine neredeyse denk bir rakam. Enflasyon 5 katına çıktı. İşsiz sayısı 8 milyonun üzerine çıktı. Açlık sınırı 6 bin 465 TL, yoksulluk sınırı 19 bin 406 liraya yükseldi. Türkiye borçlarını ödeyememe durumu ile karşı karşıya geldi. Sözde karşı oldukları faizden kendilerini ve bir avuç yandaşı zengin etme planları var. Ama unuttukları bir şey var ki Türkiye halkları tüm gerçekleri görüyor ve gereken cevabı elbet sandıkta verecektir. Gereken cevabı sandıkta AKP iktidarının yüzüne çarpacaktır. Kirliliklerini gizlemek için yürüttükleri savaşlar bile AKP iktidarını kurtaramayacaktır”
ANKARA