Çok sayıda hastalığı var ve beş kere kalp krizi geçirdi. 83 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’ın durumu her gün kötüleşirken hala tahliye edilmiyor. Özkan’ın kızı Semra Özkan son görüşmelerinde yaşadıklarını anlattı: Artık iletişim kuramıyor. Sadece bir birimize baktık. Artık ne bizi tanıyor ne de bir şey hissediyor
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1993 yılında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’a düzenlenen suikastle ilgisi olduğu iddiasıyla 1996 yılında Mersin’de gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan Mehmet Emin Özkan, iki itirafçının ifadesine dayanılarak ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi. Daha sonraki yıllarda Ergenekon Davası’nda gizli tanıkların verdiği ifadelerde, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın, JİTEM tarafından öldürüldüğü itiraf edilse de Özkan 26 yıldır ağır sağlık sorunlarına ve ilerleyen yaşına rağmen cezaevinde tutuluyor.
Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve şuan 83 yaşında olan Özkan, tutuklu bulunduğu süre zarfında 5 kez kalp krizi geçirdi. Aynı zamanda tansiyon, zehirli guatr, kemik erimesi, duyma-görme eksikliği ve hafıza kaybı gibi sağlık sorunları yaşıyor. Tüm hastalıklarına rağmen tahliye edilmeyen Özkan’ın sağlık durumu gittikçe ağırlaşıyor. Özkan’a oğlu Ahmet Özkan’ da aynı cezaevinde bulunuyor.
Kızı Semra Özkan ve eşi Emine Özkan 17 Nisan’da görüştükleri Mehmet Emin Özkan’ın sağlık durumuna ilişkin bilgi verdi.
‘Artık bizi tanımıyor’
Semra Özkan, babasının tekerlekli sandalye ile görüş alanına geldiğini belirterek, “Ağabeyim ile arkadaşı babamın koltuk altına girerek, oturma odasına getirdi. Babam artık hiçbir şekilde iletişim kuramıyor. Orada sadece bir birimize baktık. Artık ne bizi tanıyor ne de bir şey hissediyor. Torununu tanıyamadı. Babamın sağlık durumu hiç iyi değil” dedi.
Günde 11 ilaç…
Özkan, babasının iki hafta önce guatr hastalığından kaynaklı gittiği hastanede kendisine ilaç verildiğini, ancak söz konusu ilaçların sesini tamamen kıstığını, ikinci hastaneye gidişinde de farklı bir ilacın verildiğini aktardı. Guatr ilaçları ile birlikte, babasının günde 11 farklı ilaç kullandığını da aktaran Semra Özkan, babasının bir an önce tahliye edilmesini istedi.
ATK kararına tepki
Tüm hasta tutuklular için bir çözüm bulunması gerektiğini söyleyen Özkan, “Hasta tutuklular ölmeden bir şeyler yapılsın öldükten sonra kimse sahiplenmesin. ATK hasta tutuklular için ‘cezaevinde kalabilir’ diyor ama daha sonra tutuklular yaşamını yitiriyor. Bu ne vicdanen ne ahlaken kabul edilemez. Babam son günlerini bizlerle yaşamasını istiyoruz. Eğer ölecekse de yanımızda ölsün” dedi.
‘Adaletten bahsediliyor ama yok’
Mehmet Emin Özkan’ın eşi Emine Özkan ise hem eşi hem de aynı koğuşta babasına refakatçılık yapan oğlu Ahmet Özkan’nın sağlık durumuna ilişkin konuştu. Oğlu Ahmet Özkan’ın da akciğer ameliyatı olduğu bilgisini veren anne Emine Özkan, “Adaletten bahsediliyor ama yok. Evladım babasını yanında eridi. Gençliğini göremedi. Sizin de çocuklarınız var. Artık dayanacak halim kalmadı. Eğer bırakılmazsa cezaevi önünde eylem yaparım. Yeter artık bu yapılan zulüm” diye konuştu.
Bu mu sizin adaletiniz?
Emine Özkan, yetkililere seslenerek, “Siz diyorsunuz bizim himayemiz atındadır. Ancak bir şey yapmıyorsunuz. Hastaneye götürüyorsunuz ama ya kelepçeli halde götürüyorsunuz ya da hastanede ellerini ranzaya kelepçeliyorsunuz. Bu mu sizin adaletiniz?” diye sordu.
‘Cezaevinde kalacağım’
Emine Özkan, oğlu Ahmet Özkan’ın cezasının bitmesine bir yıldan biraz fazla kaldığını, ancak oğlunun kendisine “Cezam bitse de çıkmayacağım. Burada babama bakacağım. Babamı bu halde bırakıp çıkamam” dediğini aktardı. Emine Özkan son olarak şunları kaydetti, “Hasta tutuklular son dönemlerini yaşıyorlar. Öleceklerse de evlerinden ölsünler. Cezaevinden her hafta bir cenaze çıkıyor. Artık yeter. Tutuklulara pişmanlık dayatılıyor, neyin pişmanlığıdır. Pişmanlık duyacak bir yapmadılar.”
Mehmet Güleş/MA