Türkiye’den göç etmek zorunda kalanların hayata tutunmaya çalıştığı BM denetimindeki Maxmur Mülteci Kampı’nda yaşayanlar: ’27 yıl önce Türkiye’nin uyguladığı politikaları sonucu kendi topraklarımızı terk edip, mülteci olduk. Fakat burada da bizi rahat bırakmıyorlar BM’yi sorumluluğa davet ediyoruz’
Kürdistan Demokrat Partisi’nin 3 yılı aşkındır abluka uyguladığı Irak’ın Musul vilayetine bağlı Maxmur Mülteci Kampı’na, dün bir kez daha Türkiye tarafından hava saldırısı yapıldı. Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile bir araca yönelik saldırıda, bir genç yaralandı. 1998 yılında Irak’ın Musul vilayetine bağlı Maxmur ilçesinin yanında kurulan kampta, 12 bin kişi yaşıyor. Türkiye’nin hava saldırılarının sürekli hale geldiği Maxmur Mülteci Kampı, Türkiye’nin Hewlêr Başkonsolosluğu’nda görevli diplomat Osman Köse’nin silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdiği 17 Temmuz 2019’dan bu yana Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) tarafından ambargo altında tutuluyor.
‘Vicdanları bunu nasıl kabul ediyor?’
MA’nın haberine göre Maxmurlular, saldırıyı Türkiye’nin Zap, Metîna ve Avaşîn’de ilerleme sağlayamamasının sonucu olduğunu söyledi.
Maxmur Mülteci Kampı’nda yaşayan Hacer Tok, Federe Kürdistan Bölgesi hükümeti ve Irak merkezi hükümetinin tehditleri altında olduklarını belirterek, “27 yıl önce Türkiye’nin uyguladığı politikaları sonucu kendi topraklarımızı terk edip, mülteci olduk. Fakat burada da bizi rahat bırakmıyorlar. Bugün yine hava saldırısıyla kampımız hedef alındı” dedi.
Irak hükümetinin saldırılara karşı tutum alması gerektiğinin altını çizen Tok, “Vicdanları bunu nasıl kabul ediyor? Bu kampta yaşayan yurttaşlar üzerine ambargo uygulanıyor. Bütün imkânları kısıtlanmış. Bu halk sürekli mağdur edilmiş durumda. Bu yaz sıcağında çocuklarımız aç susuz bu güneşin altındadır. Bölgesel hükümetin Erdoğan ile kurduğu ilişkiden dolayı kendinden utanması gerekiyor. Irak hükümeti de kampımızın etrafına güvenlik noktaları oluşturuyor, Türkiye’nin savaş uçakları kampımızı bombalıyor” diye konuştu.
Saldırılara karşı direneceklerini vurgulayan Tok, “Asla davamızı, toprağımızı bırakmayacağız. Kaç insanımız bu kampın içinde katledildi? Bu insanlar size ne yaptı? Gece gündüz kampımızın üzerinde uçaklar dolaşıyor. Kendi memleketimizi bırakıp geldik, hala çocuklarımızı vuruyorlar” ifadelerini kullandı.
BM’ye çağrı
Türkiye’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik sürdürülen saldırılara dikkat çeken Kendal Aydın, “Türkiye, yenildikçe hırsını ve nefretini kampta yaşayan sivil yurttaşlardan çıkarıyor. Birleşmiş Milletler, insan hakları aktiviteleri, Irak merkezi hükümeti, insan haklarını savunan herkesin sorumluluğa davet ediyoruz. Hiçbir şekilde irademizi kırıpi bizleri teslim alamazlar” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin saldırılarına tepki gösteren Meryem Şeyhmus, “Çocuklarımızı, annelerimizi, babalarımızı gözlerimizin önünde öldürüyorlar. Her gün kampımıza yönelik bir saldırı gerçekleştiriyorlar. Bizler yaşlı, çocuk ve kadınlardan oluşan mültecileriz” dedi.
MAXMUR