Kürt dili ve sanatına yönelik baskılar devam ediyor. Kürt sanatçılar ile tiyatro gruplarının konser ve oyunlarının iptal edilmesi gündemdeki yerini koruyor. Sanatçı Kadir Çat, bunların bireysel değil sistematik olduğunu belirtti
15 Kürt Dil Bayramı’nda Kürtçe’yi sahiplenmek için eylem ve etkinlikler gerçekleşirken, iktidarın da hemen beraberinde yasakları geldi. 3 gün içerisinde, Kocaeli’de Amed Şehir Tiyatrosu’nun oyunu, Aynur Doğan’ın konseri, Muş’ta Metin Kemal Kahraman’ın, Bitlis’te ise Stêrka Karwan müzik grubunun konserleri çeşitli gerekçelerle iptal edildi.
Kürtçe kültür ve sanat etkinliklerine getirilen yasakları değerlendiren Kürt sanatçı Kadir Çat, Mezopotamya Ajansı’ndan Eylem Akdağ’a konuştu. Çat, yasaklamalara tepki göstererek, Kürtçe şarkı söylemekten vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Yasaklamaları hükümetin “böl, parçala ve yönet” anlayışı ile yapıldığına işaret eden Çat, “Böl-yönet politikası bugün yine gündemdedir. Ve siyasi süreçle yüzde yüz bağlantılıdır. Süreci doğru anlamadığımız zaman, Kürt diline ve Kürt sanatçılarına saldırıyı belki bireysel ele alıp, yanılgıya düşebiliriz. Oysa Kürt diline topyekün bir saldırı vardır. Siyasi süreç iyi geçtiği zaman bu dilin önü açılmaktadır ama maalesef ki siyasi süreç kötü geçtiği zaman, bu dile mutlak bir saldırı gerçekleşmektedir. Fakat şu iyi bilinmelidir, müzik veya sanat asla ve asla yasaklanamaz. Bunu düşünen hiçbir hükümet de ayakta kalamaz” diye belirtti.
Kültürün büyümesi hedefte
Hedef alınanın sadece Kürt dili ya da Kürtçe etkinlikler olmadığının altını çizen Çat, “Hedef alınan bu kültürün yeniden doğması, doğan kültürün büyümesi ve gelişmesidir. Bu nedenle yasaklamalar yapılmaktadır. Bugün Mezopotamya Kültür Merkezi tiyatroları ve konserleri yasaklanmaktadır. Kendi Kürdünü ve kendi Kürt şarkıcısını yaratma politikası devrededir. Bir yandan Aynur Doğan’ın Kürtçe konseri yasaklanıyor, diğer yandan Mustafa Ceceli diye bir şarkıcıya Kürtçe aşılanarak, bölgede il il gezdirilerek Kürtçe konser verdiriliyor. Bu da kendi Kürdünü yaratma politikasıdır. Cumhurbaşkanı Diyarbakır’a gittiği zaman tabelalar ve sloganlarını Kürtçe yapıyor. Onlarda bir sıkıntı olmuyor ama diğerlerinde oluyor” dedi.
Kürdün gözü, kulağı ve dili
Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki özel politikaya dikkat çeken Çat “Yine Kürt sanatçıları Güney’de özel bir politikayla terbiye edildikten sonra da Türkiye gönderiliyor. Bu sanatçılar, aynı politika ile kültür-sanat adı altındaki Rudaw TV vb. kanallarla maddiyat üzerine sanat yapmaktadır. Ve bir bir Türkiye’deki sanatçılara yaklaşmaya çalışmaktadırlar. Ulus, emek bilinci olmayan, maddiyat üzerine kurulmuş ve iktidarlara hizmet eden bireyci bir sanat yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu yüzden yasaklanan sadece bir konser bir etkinlik değil, yasaklanan Kürt dili, kültürü, sanatıdır. Yasaklanan Kürdün gözü, kulağı, dilidir…” dedi.
Kürtçe etkinliklere son anda getirilen yasaklamaların sanatçıları maddi olarak da etkilediğini söyleyen Çat, “Bu süreçte sanatçı mutlak maddi manevi zorluklar yaşamaktadır. Sanatçının öncelik hedefi toplumun manevi bütün değerlerini işleyip topluma sunmaktır. Ama maalesef ki bu yasaklamalarla sanatçıyı bir bütün olarak maddi manevi zayıflatıp zarar vermektedir. Bu da böl-yönet politikasının ekonomi ayağıdır” şeklinde ifadeler kullandı.
Diğer halklar için de bir tehlike
Çat, şöyle devam etti: “Aydın, yazar ve sözde gazetecilerin bir olaya bakış açıları nasıl yüzeysel ise aynı şekilde MKM sanatçılarının yaka paça gözaltına alınmalarına da öyledir. Bu saldırılar ile aslında örgütlü sanatçının hedef alındığı aşikardır, özellikle yurtsever sanatçılar hedef alınmaktadır. Bu ilk değildir ve son da olmayacaktır. Fakat bugün Kürt’e yapılan haksızlık, yasaklanan konser, yarın diğer muhalif kesime de etki edecektir. Kürt sanatının susturulması diğer halklar için de bir tehlike işaret etmektedir.”
“Yurtsever, bilinçli, örgütlü her yapının hedef olduğu bir süreçten geçiyoruz” diyen Çat, “Bütün sorunların kaynağında, Kürt sorununun çözümsüzlüğü vardır. Türkiye’de Kürt sorunu çözülmediği sürece, ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunlar devam edecektir. Türkiye iç sorunlarını kendi çözmek zorundadır. Ve de sorunları muhataplarıyla çözmek zorundadır” şeklinde konuştu.
Üretelim ve savunalım
Bütün Kürt sanatçılarına seslenen Çat, devamla şunları kaydetti: “Üretmek zorundayız, her alanda edebiyatta, resimde, sinemada, tiyatroda, müzikte üretmek zorundayız. Üretmediğimiz sürece kazandığımız değerler dahi unutulacak. Biz bir sanat bahçesinde yaşıyoruz ve bu bahçeyi ekmek biçmek zorundayız. Binlerce değerimiz var, dağlarımız, ovalarımız, kan akan derelerimiz var. Suyumuz, toprağımız sanatın merkezidir. Mezopotamya sanatın beşiğidir, üretmekten başka ve ürettiğimize sahip çıkmaktan başka bir yolumuz yoktur, olmamalıdır. Kürt sanatçıları bu dilin savunucusu olduklarını net bir şekilde göstermeli, her alanda da Kürt dilini ve sanatını yaşatmak zorundadırlar.”
Müzisyen Gökçe gözaltına alındı
Kürt müzisyen Zelal Gökçe, önceki gece saatlerinde İstanbul Havaalanı’nda gözaltına alındı. Gökçe’nin hangi gerekçeyle gözaltına alındığı hakkında bilgi alınmadı. Gökçe’nin arkadaşları sanal medyadan gözaltı kararını duyururken nereye götürüldüğüne dair haber alamadıklarını belirtti.