Seyitoğlu madencilik tarafından Hakkari’nin Harê mezrasında kurulmak istenen maden ocağına karşı çıkan köylüler, askerler tarafından darp edildi. 2 kişi ağır yaralandı, 6 kişi ise gözaltına alındı
Abdülkadir Seyitoğlu’na bağlı Seyitoğlu Madencilik, Hakkari merkeze bağlı Marînos (Kavaklı) köyü Harê (Armutlu) mezrasında kurulmak istenen maden ocağı için iş makinaları ve jandarmalarla birlikte kazı yapmak istedi. Bunun üzerine Seyitoğlu madencilik çalışanları ve köylüler arasında tartışma yaşandı. Yaşanan tartışma sonrası iktidara yakınlığıyla bilinen şirketin çalışanları ve sahibiyle birlikte köye gelen jandarmaların kurulmak istenen maden ocağına karşı çıkan köylüleri darp ettiği öğrenildi.
2 yurttaş ağır yaralı
Şırnak Besta’da asker ve korucular birlikte ağaç katliamı yaparken, Hakkari’de madene karşı doğayı ve yaşamını savunan köylülerin darp edilerek köylerine hapsedilmesi bölgede yürütülen baskının boyutunu gösteriyor. Bölgede yaşayan yurttaşların verdiği bilgiye göre, yaşanan darp sonrası ağır yaralanan Aydın Kurt ve Naif Kurt Hakkari Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Aileler yakınlarını görmek için gittikleri hastanede polis ve jandarma engeli nedeniyle halen bir bilgi alamıyor.
Köye giriş çıkışlar yasaklandı
Köyde yaşayan ve maden ocağına karşı çıkan aynı aileden Ali Kurt, İdris Kurt, Mecit Kurt, Şükrü Kurt, Mehmet Sait Kurt, Lokman Kurt ise darp edilerek gözaltına alınarak Marînos köyüne bağlı Üzümcü Karakolu’na götürüldü. Gözaltına ilişkin ailelere bilgi verilmezken, köye giriş ve çıkışlar yasaklandı. Ayrıca maden ocağına karşı çıkan yurttaşların jandarmalar tarafından telefonlarına el konulduğu belirtildi.
Devletin varlık nedeni!
Mafya, devlet, sermaye üçgeni içinde açlığa, yoksulluğa ve sefalete itilen halklar bir yandan, doğal yaşamın canına okuyan uygulamalar diğer yandan yaşam büyük bir saldırı altında. Tevfik Fikret, “Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin. Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!” sözleriyle vurguladığı padişah saltanatı, farklı boyutlarda ama çok daha büyük miktarda herşeyi yiyip süpüren bir efendiler diyarında yaşıyoruz. Hakkari’de maden karşı çıkan köylülere yapılan saldırı bölge halkı üzerinde sürdürülen baskıların bir parçasıdır.
Sömürge politikası
Özellikle Kürt halkının hakları için sesini çıkardığı her noktada polis ve jandarmayı karşılarında buluyor olması bir tesadüf değil bir tercihtir. Bu tercihi ortaya çıkaran şey ise devletin durduğu yerle ilgilidir ve kapitalist burjuva devletlerin varlık nedeni budur. Sermayenin sınırsız çıkarlarını halka karşı korumak ve doğal yaşamın bu çıkar uğruna yok edilmesinin kolaylaştırıcıları olmak onların görevidir. Şırnak’ta, Hakkari’de ve diğer Kürt coğrafyasında yaşananlar ise açık bir sömürge politikasının tezahüründen başkaca birşey olamaz.
HAKKARİ