Hüseyin Aykol
Güneydoğu Asya ülkelerinden Sri Lanka’da halk günlerdir sokaklarda. İnsanları üç öğün yemek bile yiyemez hale getiren ekonomik kriz, 20 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yöneten Rajapakse ailesinin iktidarını yıkmak üzere.
Sri Lanka’nın çiçeği burnunda Başbakanı Ranil Wickremesinghe, son 70 yılın en ağır ekonomik krizini yaşayan ülkede sadece bir günlük benzin kaldığını açıkladı. Geçen hafta göreve gelen Wickremesinghe, bununla birlikte Hindistan’dan birkaç gün içinde krediyle benzin ve dizel yakıt alabileceklerini söyledi.
Wickremesinghe konuşmasında temel ithalat kalemleri için birkaç gün içinde en az 75 milyon dolar bulmaları gerektiğini, kamu çalışanlarının maaşları için Merkez Bankası’nın para basmak zorunda olduğunu, ayrıca Sri Lanka Hava Yolları’nın özelleştirilebileceğini duyurdu.
Sri Lanka ekonomisi Covid-19 pandemisi, yükselen enerji fiyatları ve popülist vergi indirimleri sonrasında krize girdi. Döviz rezervi kalmayan ülkede yükselen enflasyon nedeniyle ilaç, yakıt ve diğer temel tüketim maddeleri bulunamıyor. Başkent Colombo’da kentin en yaygın ulaşım aracı olan triportör ve diğer araçlar benzin istasyonlarının önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
Neden böyle oldu?
Eski adı Seylan olan Sri Lanka’nın kuzeydoğusunda yaşayan Tamil halkının bağımsız olarak yaşaması amacıyla 1976 yılında kurulan Tamil Kaplanları örgütünün silahlı mücadelesi, Çin’in yardımıyla 2009 yılında sona erdirildi.
Çin bu yardımı sayesinde Sri Lanka limanlarının işletmesini devralırken, 40 yıllık silahlı mücadeleyi sona erdiren savaşta sadece Tamil Kaplanları’nın lideri öldürülmekle kalmadı, 40 bin sivil insan katledildi ve bir o kadarı da yerinden yurdundan edildi.
Tamil gerillalarının tamamen yok edildiği 2009 yılında cumhurbaşkanı olan Mahinda Rajapakse ve ailesi, o günden bu yana ülkeyi yönetiyordu. Ancak ülkeyi düşürdükleri ekonomik bataklıkta, şimdi neredeyse tüm etnik gruplar kendilerine karşı sokağa çıkmış durumdalar.
Krizin nedenleri
Sri Lanka’nın sorunlarının temelinde döviz varlıklarının hızla erimesi yatıyor. Ülke ara malları, birçok hammaddeyi ve yakıtı ithal edememesi anlamına geliyor. Bu durumda da ortaya inanılmaz yüksek fiyatlar ve akut gıda eksiklikleri çıkıyor.
Hükümet bu durumdan Sri Lanka’nın tüm turizm gelirlerini yok eden pandemiyi sorumlu tutuyor çünkü turizm, ülkenin en büyük döviz kaynağıydı. Üç sene önce Sri Lanka’daki kiliselere düzenlenen saldırılardan da korkan turistlerin, ülkeye tatile gitmediği belirtiliyor.
Ancak uzmanlar, krizin asıl nedeninin ekonominin iyi yönetilmemesi olduğunu söylüyor. Sri Lanka’da 40 yıl süren iç savaş 2009’da katliamla sona erdirildi. Ülke iç savaş sonrası ihracat yerine iç piyasaya odaklanmayı seçti. İhracat geliri düştü, ithalat faturası artmaya devam etti.
Sri Lanka her yıl 3 milyar dolar ticaret açığı veriyor. Hükümet, bazı çevrelere göre gereksiz altyapı projeleri için çok büyük miktarda borçlandı. 2019 yılı sonunda Sri Lanka’nın döviz rezervi 7 milyar 600 milyon dolardı. Mart 2020’de bu rakam 1 milyar 930 milyona geriledi. Bugünlerde ise rezerv sıfırlandı.
Sri Lanka’nın toplam dış borcu 51 milyar dolar. Borcun 7 milyar dolarının bu yıl ödenmesi gerekiyor. Önümüzdeki yıllar için de durum büyük oranda aynı. Ancak IMF yardımı gelene kadar ülkenin dış borçlarını ödemeyeceği açıklandı.
Siyasi durum
Sri Lanka’da Nisan ayı başlarından itibaren kitlesel protesto gösterileri düzenlendi ve Cumhurbaşkanı Gotabaya Rajapaksa’nın istifası istendi. Rajapaksa istifa çağrılarını reddetti.
Cumhurbaşkanı Gotabaya Rajapaksa, gösteriler büyüyünce sokağa çıkma yasağı ve olağanüstü hal ilan etti. Sosyal medya da yasaklandı. Ancak gösteriler dinmeyince Rajapaksa geri adım atmak zorunda kaldı.
Kardeşi Başbakan Mahinda Rajapaksa hariç tüm bakanları ve Merkez Bankası Başkanı’nı görevden alan Gotabaya Rajapaksa, muhalefet partilerinin milletvekillerinden, yeni bir hükümet kurmasına yardımcı olmalarını istedi.
Muhalif milletvekilleri bu çağrıyı reddetti. Koalisyon hükümetini oluşturan partilerden 40’dan fazla milletvekili de muhalefet saflarına geçti. Bunun üzerine, Başbakan Mahinda Rajapaksa da görevden alındı ve yerine Rajapaksa ailesine yakınlığı ile bilinen Ranil Wickremesinghe başbakanlığa atandı.