78’liler Derneği, Diyarbakır Cezaevi’nde insanlık dışı uygulamalara karşı başlattığı ölüm orucunda hayatını kaybeden Ali Çiçek’i mezarı başında andı
Diyarbakır 78’liler Derneği, 14 Temmuz 1982’de Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’ndeki insanlık dışı uygulamalara karşı başlatılan ölüm orucu eyleminde yaşamını yitiren Ali Çiçek’i, Diyarbakır’da bulunan mezarı başında andı. Anmaya, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), Mezopotamya Dil Kültür ve Araştırma Derneği (MED-DER), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) üye ve yöneticileri katıldı.
Dönemin ruhu
Saygı duruşuyla başlayan anmada, Çiçek ve arkadaşlarıyla aynı cezaevinde kalan 78’liler Derneği Eşbaşkanı Hüseyin Barış konuştu. Barış, o dönem yaşananlara değinerek, “Cezaevleri öyle bir durumdaydı ki aynı koğuştakiler bile birbirleriyle konuşamıyorlardı. İki insanın birbiriyle konuşması dahi yasaktı. Mazlum Doğan’ın eyleminden sonra heval Ali, Hayri, Kemal mahkemede arkadaşlarının kendisini ateşe verdiğini söyledi. O yüzden 17 Eylül 1982’de 33’üncü koğuşta heval Ferhat Kurtay ve 3 arkadaşı da bu eylem sonrası aralarında anlaşarak bedenlerini ateşe verdiler. Bu eylemde büyük bir başarı elde ettiler” dedi.
Barış, o dönem cezaevlerinde yaşanan ihlallerin bugün de yaşandığına işaret ederek, “21’inci yüzyılda dilimizi konuşmamıza bile izin vermiyorlar. Kürt ve Kürdistan’la alakalı olan hiçbir şeye taviz vermiyorlar. Her gün bir yerde saldırı oluyor” diye konuştu.
Mücadeleye devam edeceğiz
MEBYA-DER Eşbaşkanı Şehmuz Karadağ ise, “Amed zindanı şehitleri, Kürt halkının özgürlüğü için zulüm duvarını yıktılar ve özgürlüğün önünü açtılar. Bizden istenen şey, onların mirasını sahip çıkmak ve onların isteklerini yerine getirmek. Onların hayalleri gerçekleşene kadar bu mücadele devam etmeli. Canımızda bir damla kan kalana kadar onların hayalleriyle devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Karadağ, konuşmasının devamında cezaevlerindeki hak ihlallerine ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride değindi. Karadağ, şunları söyledi: “Önderlik üzerindeki tecrit ve Zap’ta gerçekleştirilen savaş, Kürt halkını yok etmek için veriliyor. Cezaevlerindeki ve Önderlik üzerindeki tecrit kalkana kadar ve Zap’taki kirli savaş durana kadar davamıza devam etmeliyiz. İmralı kapısı açılırsa özgürlük olur. Önderlik üzerindeki tecrit gittikçe ağırlaşıyor. Avukatları ve ailesiyle görüşme hakkı engellenince savaş daha büyüyor. Nasıl ki bu kahramanlar Kürt halkı için bu canlarını feda edip, kendilerini yaktıysa, bizler de Kürt halkının özgürlüğü sağlanana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Anma, Çiçek’in mezarına karanfil konulması sonrası son buldu.
DİYARBAKIR