Lübnan’da yarın genel seçim yapılıyor Ülkede sandık başına gidecek olan seçmenler, siyasi değişim çağrısının güçlendiği 2019 protestoları ve 2020’deki Beyrut Limanı patlamasından beri yapılacak ilk genel seçimlerde oy kullanacak.
Özellikle genç aktivistler, seçmenlere ülkede var olan krizlerden sorumlu olduğunu düşündüğü politikacılardan “intikam” alma çağrısında bulunuyor. Nitekim Dünya Bankası’na göre Lübnan ekonomisi, 1850’lerden beri bir ülkenin yaşadığı en kötü ekonomik krizlerinden biriyle karşı karşıya.
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Ekim 2019’daki açıklamasına göre nüfusun yaklaşık üçte biri yoksulluk sınırı altında yaşıyordu. İşsizlik neredeyse yüzde 25’ti ve ülke düşük büyüme ile yükselen enflasyonla başa çıkmaya çalışıyordu.
Halk hükümetin günlük elektrik kesintileri, içme suyu kıtlığı, sınırlı sosyal sağlık hizmetleri, zayıf internet bağlantısı gibi en temel gereksinimleri sağlama konusunda bile eksik kalmasına karşı büyük bir öfke duyuyordu.
Orta sınıf kalmadı
Ekim 2019’da hükümetin yakıt ve WhatsApp gibi servislerde vergi artırımına gitme planları, kötü yönetilen ekonomiye karşı toplu protestoları şiddetlendirdi. Bu protestolar hükümetin istifasıyla sonuçlandı. İnsanlar sürdürülebilir olmayan borç yönetimi ve ekonomik sorunlarda pratik çözümlerin üretilememesinden şikayetçiydi.
2019’daki protestolar sırasında ülkedeki siyasi değişim çağrısı yükselmişti. Pek çok kişi yıllardır ülkenin siyasi sahnesini ele geçiren, ülkenin problemlerindense kendi refahını düşünen yönetici elitleri suçluyordu. Pandemi ise ekonomiye bir darbe daha vurdu. Turizmin yüzde 70’e yakın azalması en büyük etkenlerdendi.
Ekonomi 2021’de tekrar açıldığında, para birimindeki değer kaybı gıda, yakıt ve ilaç ithalatında daha yüksek fiyatlar ödenmesine yol açtı. Enflasyon arttı, kıtlıklar yaşandı. Benzin ve tüp istasyonlarında, hatta fırınlarda uzun kuyruklar oluşmaya başladı. Elektrik kesintileri ve artan fiyatlar ekmek üretimini de azaltmıştı.
4 Ağustos 2020’de, Beyrut Limanı’nda depolanan amonyum nitratın patlaması sonucunda en az 218 kişi hayatını kaybetti ve 7 binden fazla kişi yaralandı. Yaklaşık 300 bin kişi de evsiz kaldı. Halk, yaşananlarda hükümetin “ihmali olduğunu” söylüyor ve siyasileri “yolsuzluk yapmakla” suçluyor. Bu krizlerin sonuçları ekonomiyi alt üst etti. Ülke içinde ve dışında siyasi değişim çağrıları yükselmeye başladı.
Sistem değişmeden zor
Lübnan’ın kuruluşundan bu yana kullanılan seçim yasasına göre ülkedeki farklı dini toplulukların temsili için parlamentoda demografik yoğunluğa göre koltuk sayısı belirleniyor. Ülkede resmi olarak Müslüman, Hıristiyan, Dürzî ve Yahudiler olmak üzere 18 dini topluluk var. Parlamentodaki 128 sandalye, Hıristiyan ve Dürzilerin dahil olduğu Müslümanlar arasında eşit olarak paylaştırılıyor. Bu yüzden, parlamentodaki dengelerin değişeceği pek beklenmiyor.
BEYRUT