Dayatılan köleliktense idam sehpasına başı dik yürüyen Leyla Qasim, cellatlarına bağımsızlığın ve özgürlüğün sadaka değil onurlu yaşam olduğunu gösterdi
Kürt kadınların tarihsel süreçlerde ortaya koyduğu duruş Kürt halkının direnişinin bugüne nasıl geldiğini ortaya koyuyor. Bunlardan biri de Leyla Qasim. Kürt kadının özgürlük sembolü, cesaret ve kahramanlığın adı olan Leyla Qasim, dünyadaki siyasal mücadeleler nedeniyle idam edilen dördüncü siyasi tutuklu, Kürt siyasal mücadelesinde ise ilk. Darağacına götürülürken söylediği, “Ben, halkımla ve mensubu olmakla şeref duyduğum partimin mücadelesiyle gurur duyuyorum. Tek isteğim, bana verilen görevi başaramadığım için Allah’ın beni affetmesidir. Ben ölüme hazırım. Bir cellâttan merhamet ve af dilemem” sözleri, binlerce kadına direnişi ve adını miras bıraktı.
48 yıl önce idam edildi
Saddam Hüseyin rejimi tarafından Bağdat’ta idam edilmesinin üzerinden 48 yıl geçen Leyla Qasim, 1952 yılında Irak’ın İran sınırına yakın Xaneqîn kentine bağlı Bamili köyünde 5 çocuklu bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Kürtlerin sınırlara bölündüğü bir döneme gözlerini açan Qasim, Bağdat’ta lise öğrenimini tamamladıktan sonra Bağdat Üniversitesi’nde sosyoloji bölümüne kazandı, 20 yaşındayken Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK) ile tanıştı. Bu süreçte Kürt sorunu üzerine yoğunlaşan Qasim, aynı zamanda kadın haklarını ihlal eden yasalarla da mücadele etti.
Kürt halkına zulmü kabul etmedi
Duruşuyla Kürt öğrenciler üzerinde belirgin bir etkiye sahip olan Qasim, bu dönemde Saddam’ın Kürt düşmanlığı üzerine yazdığı makale nedeniyle hedef haline geldi. Yazısında köleliğin Kürtlerin kaderi olmadığını belirten Qasim, isyanını direnişe dönüştürerek, mücadeleye aktif katılma kararı aldı. Baas rejiminin 1974 yılında Kürtlere açtığı savaşta, Kürt aileleri Bağdat’tan çıkarıldı. Bombalanan Qeladize kentinde birçok sivil yaşamını yitirdi. Bu dönemde Qasim, Kürt halkının sesini dünyaya duyurmak amacıyla uçak kaçırma planı yaptı. 4 arkadaşıyla birlikte uçak kaçırma eylemi gerçekleştiren Qasim ve arkadaşları, 24 Nisan 1974 tarihinde yakalandı.
Halkım için savaşıyorum
Cezaevinde maruz kaldığı işkence ve insanlık dışı uygulamalara boyun eğmeyen Leyla Qasim, Saddam’ın emriyle arkadaşları Cevad Hemevendi, Neriman Fuad Mesti, Hesen Heme Reşid ve Azad Süleyman Miran, 12 Mayıs sabahı idam edildi. Qasim, son görüşmesinde annesine, “Güzel annem; tasalanma, ben bir dava insanıyım artık. Halkım için savaşıyorum. Anne bizim ölümümüzle halkımız uyanacak, özgürlük bayrağımız dalgalanacak. Ben öldüğümde üzülmeyin, saç örgülerimden bayrak yapsınlar!” dedi.
Ölümümle binlerce Kürt uyanacak
İdam sehpasına Kürt ulusal marşı Ey Raqîb’i okuyarak giden Qasim, cellatlarına seslendiği “Beni öldürün fakat şu gerçeği de bilin ki benim öldürülmemle binlerce Kürt uyanacak. Ben Kürdistan’ın özgürlüğü yolunda canımı feda ettiğimden dolayı sevinç ve gurur duymaktayım” sözleri mücadelesi gibi tarihe mal oldu.
Onurlu yürüyüşü omuzlandı
Kısacık ömrüne sığdırdığı özgürlük, direniş ve mücadele azmini miras bırakan Qasim, aynı zamanda ardından gelen Leylalara ve tüm Kürt kadınlara mücadelenin yolunu gösterdi. Kürtlerin kaderi haline getirilmek istenilen köleliğe cesaretiyle meydan okuyan Qasim’ın onurlu yürüyüşü, bugün dört parçada aynı kararlılıkla meydan okuyor.
KADIN SERVİSİ