Sri Lanka’da katliamcı diktatörler kardeşlere karşı başkaldıran halkın istifa edne başbakanı evini ve yandaş vekillerin evlerini ateşe vermesi The Guardian analiz etti. Türkiye benzetmesi yapan The Guardian ‘İlk dominonun Türkiye olması bekleniyordu’ dedi
Sri Lanka’da (Seylan) ekonomik krizin yükünün dar gelirlilere yüklenmesiyle patlayan isyan devlet güçlerinin ve iktidar yandaşlarının saldırılarına, çok sayıda kişi öldürülmesine rağmen büyüdü.
Başbakan Mahinda Rajapaksa’nın istifasının yetmediğini, abisi olan Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa’nın da istifasını isteyen göztericiler öfke seli dinmedi. Göstericiler Rajapaksa ve vekillerin evlerini yakıp Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa’nın da istifasını istedi.
İngiltere’de yayınlanan The Guardian gazetesi, “Sri Lanka, küresel bir borç krizi karşısında düşen ilk domino taşı oldu” başlıklı analize yer verdi. Analizde ayaklanmanın ekonomik krize giren dünyada bir domino etkisi yaratabileceği belirtildi. Analizde “İlk dominonun Türkiye olması bekleniyordu” denildi.
Protestocular 9 Mayıs’ı 10 Mayıs’a bağlayan gece Mahinda Rajapaksa’nın (9 Mayıs’ta istifa etmişti) evini kuşatarak basmak istedi. Mahinda Rajapaksa devlet güçlerinin şafak operasyonuyla evden çıkarılarak “güvenli” bir bölgeye götürüldü. 50’den fazla siyasetçinin de evi ateşe verildi.
“Sri Lanka küresel borç krizi karşısında düşen ilk domino oldu” başlıklı analizde şunlar kaydedildi: “Güney Asya ülkesi Rusya-Ukrayna savaşıyla şiddetlenen ekonomik baskıya boyun eğen ilk oldu ancak son olmayacak.”
Analizde şu ifadelere yer verildi: “Sri Lanka başbakanı Mahinda Rajapaksa’nın ayrılışı, haftalarca süren protestoları ve derinleşen krizi takip ediyor. Devletler için bir iflas sistemi yoktur, ancak o zaman Güney Asya ülkesi – son 50 milyon dolarlık (40 milyon sterlin) rezervine kadar – onu ilk kullanacak sıradaki ülke olacaktır. Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) bir ekip, bu hafta Colombo’daki yetkililerle, mali desteğin yanı sıra zorlu bir reform paketini içerecek bir kurtarma paketi üzerinde çalışmaya başladı. Ancak IMF ve onun kardeş kuruluşu olan Dünya Bankası’nın çok iyi bildiği gibi, bu tek bir ülkenin kötü yönetiminden daha fazlasıdır. Sri Lanka’nın kömür madenindeki kanarya olmasından korkuyorlar. Dünya Bankası başkanı David Malpass, kuruluşun geçen ayki bahar toplantısında endişelerini açıkladı. Malpass, “Gelişmekte olan ülkeler konusunda derin endişelerim var” dedi. “Enerji, gübre ve gıda için ani fiyat artışlarıyla karşı karşıyalar ve faiz oranlarının yükselme olasılığı var. Her biri onlara sert vuruyor. BM sorunu sayısallaştırmaya çalıştı. Ticaret ve kalkınma kolu UNCTAD, yakın tarihli bir raporda, 107 ülkenin üç şoktan en az biriyle karşı karşıya olduğunu söyledi: yükselen gıda fiyatları, yükselen enerji fiyatları veya daha sıkı finansal koşullar. Her üç şok da 69 ülke tarafından karşı karşıya kaldı – 25’i Afrika’da, 25’i Asya ve Pasifik’te ve 19’u Latin Amerika ve Pasifik’te. Savunmasız görünen ülkelerin listesi uzun ve çeşitlidir. IMF, hem Rusya hem de Ukrayna’dan büyük buğday ithalatçıları olan Mısır ve Tunus ile ve ithal edilen enerjinin yüksek maliyeti nedeniyle elektrik kesintileri uygulayan Pakistan ile kurtarma görüşmeleri başlattı. Dikkatle izlenen Sahra altı Afrika ülkeleri arasında Gana, Kenya, Güney Afrika ve Etiyopya yer alıyor. Arjantin kısa süre önce IMF ile 45 milyar dolarlık bir borç anlaşması imzaladı, ancak risk altındaki diğer Latin Amerika ülkeleri arasında El Salvador ve Peru yer alıyor.”
Türkiye, El Salvador, Peru bölümü
Türkiye bölümünde şu ifadeler kullanıldı:
“Aylardır Türkiye’nin düşen ilk domino taşı olacağına dair spekülasyonlar vardı, ancak yıllık % 70’lik enflasyon oranına ve ekonomik yönetimde alışılmadık bir yaklaşıma rağmen, hala ayakta duruyor. Tehdit altındaki diğer bazı ülkelerin aksine, Türkiye kendi halkını besleyebilmektedir. Dünya Bankası, en düşük gelirli ülkelerin neredeyse % 60’ının Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden önce borç sıkıntısı içinde olduğunu veya yüksek risk altında olduğunu, özellikle de yabancı para cinsinden borçları olan ülkeler için borçlanma hizmetinin maliyetinin hızla arttığını söyledi. . Ukrayna’daki savaş, yatırımcıların ABD doları cenneti arayışına girmesine yol açarak gelişen piyasa para birimlerinin değerini aşağı çekti. Amerika’nın merkez bankası Federal Rezerv’in daha yüksek faiz oranları sorunu daha da ağırlaştırdı. Savunmasız görünen ülkelerin listesi uzun ve çeşitlidir. IMF, hem Rusya hem de Ukrayna’dan büyük buğday ithalatçıları olan Mısır ve Tunus ile ve ithal edilen enerjinin yüksek maliyeti nedeniyle elektrik kesintileri uygulayan Pakistan ile kurtarma görüşmeleri başlattı. Dikkatle izlenen Sahra altı Afrika ülkeleri arasında Gana, Kenya, Güney Afrika ve Etiyopya yer alıyor. Arjantin kısa süre önce IMF ile 45 milyar dolarlık bir borç anlaşması imzaladı, ancak risk altındaki diğer Latin Amerika ülkeleri arasında El Salvador ve Peru yer alıyor.”
Gotabaya Rajapaksa ve Mahinda Rajapaksa
Gotabaya Rajapaksa 18 Kasım 2019’da Devlet başkanı oldu. Gotabaya Rajapaksa’nin abisi Mahinda Rajapaksa ise 6 Nisan 2004’te başbakan olmuştu. 19 Kasım 2005’te de devlet başkan oldu. Mahinda Rajapaksa 2015 yılında rakibi Maithripala Sirisena karşısında kaybetti.
Mahinda Rajapaksa başkanlık görevi sırasında 2008-2009’da Tamillere karşı soykırım yaptı. Mahinda Rajapaksa 26 Ekim 2018’de yeniden başbakan olarak atandı.
Farklı coğrafyadaki despot yönetimler, halklara karşı katliam ve soykırım uygulayan ülkeler bu soykırımı “Sri Lanka Modeli” olarak almaya çalıştı.
Rajapaksa yönetimi 2009’da Tamillere karşı soykırım yaptı. Ordu ve polisi kullanarak Tamil savaşçılarını ve sivilleri kıyımdan geçirdi. Siviller birçok yerde toplu kıyıma maruz kaldı. Basına yansıyan görüntüler dehşet vericiydi. Hayatta kalmayı başarabilen kadın ve çocuklar kamplara dolduruldu
Sri Lanka portresi
Sri Lanka yüzyıllarca Birleşik Krallık (İngiliz imparatorluğu) sömürgesiydi. 1948’de bağımsız oldu.
Sri Lanka çok etnisiteli bir ülke. 21 milyon nüfuslu ada ülkesi Sri Lanka’da ekonomi 1948’den bu yana en kötü günleri yaşıyordu. Gıda, petrol, ilaç gibi temel ihtiyaç maddelerinin tedarikinde yoksullar ciddi sıkıntılar yaşıyordu. Elektrik kesintileri artıyordu. Kesintiler 13 saati bulabiliyordu.
31 Mart 2022’de Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa’nın konutu yakınlarında protesto fitili ateşlendi. Polis göstericilere biber gazı ile saldırdı. Sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sri Lanka yönetimi klişeleşmiş despot yönetimlerin dilini kullanıp gösterileri “terör eylemi” olarak nitelendirdi. Devlet Başkanı Rajapaksa, 1 Nisan’da olağanüstü hal (OHAL) ilan etti. Ancak Nisan’da ve mayısta da gösteriler durdurulamadı. OHAL 5 Nisan’da gevşetildi. Protestolar durmayınca 6 Mayıs’ta yeniden OHAL ilan edildi.
Demografik yapı
Türkiye’de de oldukça rağbet gören “Kaçak çay”ın üreticisi Sri Lanka (Seylan) çok uluslu bir ülke. Seylanca konuşanların oranı yüzde 74. Tamilce konuşanların oranı yüzde 18. Diğer nüfus farklı diller konuşuyor.
Nüfusun yüzde 74,9 kadarı Sinhala. Yüzde 11,2 kadarı Tamiller’den oluşuyor. nüfusun yüzde 9,2 Müslüman, yüzde 4,2’si Hint Tamili. Yüzde 0,5 diğer etnik-dini kesimlerden oluşuyor. Nüfusun yüzde 70,2 kadarı Budist. Hindular yüzde 12,6 civarında. Müslümanlar yüzde 9,7, Hristiyanlar yüzde 7,2 civarında. Yüzde 1 nüfus diğer inançlardan.
LONDRA-KOLOMBO