Hüseyin Aykol
Kocaeli-Gebze’de bulunan Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki Siyasi Kadın Tutsaklar adına Mukaddes Çelik, niçin üç günlük açlık grevi eylemine girdiklerini, gönderdikleri mektupta şöyle açıklıyor:
“Türkiye cezaevlerinde artık neredeyse her gün hasta tutsaklar yaşamını yitiriyor. Yükselen ekonomi değerleri, Ukrayna savaşı, Fransa seçimleri gibi haberler arasında yerini bile bulamayan yitip giden insan hayatları… Her gün yükselen ekonomi değerlerinden bahsedilirken, alçalan insanlık değerleri… Gencecik yaşta cezaevinde kalp krizi geçiren Şervan gibi, 29 yıldır cezaevinde olan, tahliye olmasına bir yıl kalmışken, her türlü zulüm ve işkenceye rağmen “yaşamak direnmektir” diyerek, direnişi yaşama dönüştüren Halil Güneş gibi, insanlık onurunu dört duvar arasında kurtarmak isteyen Silivri’deki 6 can gibi onlarca insanın hayalleri, düşleri, özlemleri birkaç metrekare koğuşta takılı kaldı.
Çığlıkları, sesleri ile pencerelerinden kare gökyüzüne doğru süzülen düşleri, özlemleri, gökyüzünden sonsuz maviliğe doğru yol aldı. İnsanlık yere bakmaktan gökyüzünün maviliğine bakmayı anımsamayınca duymadı bu çığlıkları, görmedi bu düşleri. Onlar küçücük pencerelerine yaşamı, direnişi sığdırmayı başardı. Ya evlerinden, saraylarından pencerelerine bakanlar neyi gördü? Neyi gördü? İyi bakın pencerelerinize, orada günahlarınız var!
Adalet hakkın savunulduğu yerdir. Hak sesinin yükseldiği yerdedir. Hallac-ı Mansur, “Cehennem acı çektiğiniz yer değil, acı çektiğinizi kimsenin duymadığı yerdir” diyor. Acı çekiyoruz, yitip giden canların ardından. Ve öfkeliyiz, kızgınız. Bu sessizliğe öfkeliyiz, duyulmamasına, görülmemesine öfkeliyiz. Ve biliyoruz ki, yitip giden her cana borçluyuz. Onları ölüme götüren bu sessizliklere. Bu günaha ortak olmayacağız. Başta hasta tutsaklar yaşamını yitirmesin diye zindanlardan yükseltiyoruz sesimizi. Sesimiz ulaşsın diye herkese, sesimize ses olasınız diye 3 günlük açlık grevi eylemine giriyoruz!”
* * *
Tekirdağ 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Kasım Karataş, 18 Nisan 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Öncelikle 1 Mayıs İşçi Sınıfının Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü’nüzü en içten duygularımla kutluyor, selam ve saygılarımı iletiyorum.
Durumum iyidir. ‘Otuz yıllık’larımızın tahliye olanları olduğu gibi, tahliye moduna girenler de var. Onlar kadar olmasa da ben de oraya doğru gidiyorum. Elbette devlet bende halen ‘iyi hal’ arıyor. En son bir yıllık değerlendirme tebligatlarında bana 42.5 puan vermişler. 2.5 puanla iyi hali kaçırmışım:) Avukatım Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaktı. Çünkü İnfaz Hakimliği ve Ağır Ceza Mahkemesi itiraz başvurumu reddetmişti.
Üç yıldır ne bir soruşturma, ne de bir disiplin cezası almış değilim. Anlaşılan, devletin gözünde ıslah edilemeyenlerdenim. Bu hafta müdür görüşmesi var denilerek altı arkadaşımız çeşitli cezaevlerine sürgün edildiler. Hem de yanlarına hiçbir şeylerini alamadan. Aynı odada kaldığımız A. Arif Yöyler, giderken üstüne montunu bile giymemiş, sadece gömleği ile çıkmıştı.”
* * *
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Yusuf Kenan Dinçer, 26 Şubat 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Paylaşım savaşı kızıştı. Emperyalist haydutluğun kapısı bu kez de Ukrayna’da savaşa açıldı. Kapanacağı zamanı ise kuşkusuz bu haydutluğa hayır diyen halkların sesi ve direnişi belirleyecek. Çünkü halkların zaten katlanılamaz düzeyde olan açlığı ve acısı, haydutlukla birlikte daha da artacak.
Sibel Balaç, bu haydutluk daha başlamadan önce adaletsizliğe karşı Gökhan Yıldırım ile birlikte direnişe başlamış olan bir can. 32 yaşında genç bir öğretmen. KHK zulmüne karşı çıktığı ve Yüksel direnişine katılıp işini geri isteyenlerle birlikte omuz omuza direnmekte ısrar ettiği 2018 yılında tutuklandı. Fiziken mevcut olmayan bir ‘delile’ göre yargılayıp cezalandırdılar. Sibel Balaç Öğretmen halen Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde. Yürek yüreğe verip, onu sahiplenelim. Böylece adaletsizlik ortadan kalksın ve onun serbest bırakılması sağlansın.”
MEKTUBU GELENLER:
——————————–
Mukaddes Çelik – Gebze Kadın Kapalı Cezaevi
Kasım Karataş – Tekirdağ 2 nolu F Tipi Cezaevi
Kenan Dinçer – Van Yüksek Güvenlikli CİK